Aryen Yayınları, önemli bir esere daha ev sahipliği yapıyor: Bakur Notları. Ertuğrul Mavioğlu, 12 Eylül Askeri Faşist rejiminin hapse attığı yüzbinlerce kişiden; yani içimizden biri. Kendisini sonraki yıllarda daha da yakından tanıdık çünkü çevremizde bulunan yayın organlarının neredeyse hepsinde gazetecilik yaptı. Hem de en cesaretli kulvarlarda.
Bu yüzden de başı hep yargıyla belada oldu. Nitekim PKK kamplarıyla ilgili çektiği belgesel yüzünden yıllarca yargılandı. Belgeselin iki yönetmeni yani Çayan Demir ve Ertuğrul Mavioğlu, 4 yıl 6’şar ay hapis cezası aldılar. Mavioğlu, işte bu süreci anlatan bir kitap kaleme almış bulunuyor. Hayır, hayır nasıl yargılandıklarını ve nasıl ceza aldıklarını falan anlatmıyor. O ayrı bir süreç, belki bir gün onun da kitabı yazılır.
“Bakur Notları” isimli ve tam 415 sayfalık bu dev hacimli kitap, belgesel için yapılan ‘seyahatleri’ ve yapılan röportajları kaleme almış. İlk okuması yapıldıktan sonra, “Çok önemli bir eser olmuş, mutlaka yayınlanmalı” diyen birçok yayınevinin yayınlamaktan sakındığı bu kitabı yayınlamaya Aryen Yayınları talip olmuş sonunda. Yayınevi bu kitabı, arka kapağında şöyle tarif ediyor:
“Elinizdeki kitabın sayfalarına yaşadığımız coğrafyanın sert ve kanlı iklimi değil, onurlu bir barışın çağrısı işlendi. Bakur Notları, neredeyse çocuk yaşlarımızdan beri bir türlü giderilemeyen meraklarımızdan; sistemin beynimizi uyuşturan taarruzlarına karşı direnirken ille de gerçeği arayan yüreklerimizden sökün etmiş sorular ve bu sorulara verilmiş yanıtlardan oluştu.
Bu çalışmanın özü yavan bir tarih anlatımına değil, anlama ve anlatma gayretine dayanır. Çünkü boğazına kadar kana batmış bu vahşi coğrafyada, herkes herkesin gözünün içine bakıp birbirini anlamaya çalışmadan, barışın bir serap olmaktan kurtulup gerçek manada bir vahaya dönüşmesi asla mümkün olmayacaktır.”
Bakur, aslında bir belgesel film. Yönetmenleri Ertuğrul Mavioğlu ile Çayan Demirel. Nasıl başlanıldığı, nasıl yola çıkıldığı şöyle anlatılıyor:
“Geri çekilme ve ateşkes süreci henüz üçüncü ayını bile doldurmamışken, yönetmen Çayan Demirel ile birlikte, görüntü yönetmeni ve ses asistanı arkadaşımızı da yanımıza alarak, dört kişilik bir ekip halinde dağın yolunu tutmuştuk. Patikalarda ilerledikçe daha iyi anladık ki, doğru bir zamanda, doğru bir yoldaydık.
Zira bu çalışma, savaşın kızgın bir şekilde devam ettiği dönemde hazırlanamazdı ve nispî barış koşulları, üslubu da kaçınılmaz olarak etkileyecekti. O yüzden, daha en baştan ifade etmesek de okur, kitabın genelindeki temkinli iyimserliği hissedecek.”
Bu kitap tanıtımında, kitabın içeriğine, daha doğrusu kimlerle nelerin konuşulduğuna dair ayrıntılara girmek istemiyorum. Ancak kitabın her satırı sizin için çok önemli bilgiler içeriyor. Bir an önce alıp, okumanızı öneriyorum. Bir an önce, acilen diyorum; ne demek istediğim anlaşılıyor umarım.
Mavioğlu kimdir?
Ertuğrul Mavioğlu, 1961 yılında Adapazarı’nda doğdu. 1978 yılında kazandığı İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik Yüksek Yüksek Okulu’ndan 1986 yılında mezun oldu. Gazetecilik yapmaya başladı.
Mavioğlu, 1980 ila 1984 ve 1987 ila 1991 yılları arasında devrimci faaliyetleri nedeniyle hapis yattı. Gazeteciliğe 1985 yılında Hürriyet gazetesinde başladı. Yeni Çözüm dergisinin ilk yazıişleri müdürüydü. Yeni Politika, Evrensel, Radikal, Cumhuriyet, Yeni Binyıl, Milliyet ve Birgün gazetelerinde çalıştı.
Ertuğrul Mavioğlu, Radikal gazetesinde yazılar yazdı. PKK liderlerinden Murat Karayılan’la Radikal için yaptığı röportaj nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan yargılandığı davada beraat etti.
Nisan 2011 ayında Radikal’den ayrıldı. IMC kanalı ile anlaştı ve kanalın haber müdürü oldu. Daha sonra Eyüp Burç genel yayın yönetmeni olunca, haber koordinatörlüğü görevini bıraktı ve muhabir olarak çalışmaya başladı.
Mayıs 2011 ayında gazeteci Ahmet Şık ve Ertuğrul Mavioğlu, kaleme aldıkları iki cilt halindeki “40 Satır 40 Katır” adlı kitapta, “Ergenekon” soruşturmasının gizliliğini ihlal ettikleri gerekçesiyle yargılandıkları davada beraat etti.
2013 yılında PKK’nin Türkiye’deki kamplarının ilk kez detaylı biçimde görüntülendiği “Bakur” (Kuzey) belgeselini Çayan Demirel ile birlikte çekti. Bu nedenle Demirel ile birlikte yargılandı ve ceza aldı.
Mavioğlu’nun ‘Bir 12 Eylül Hesaplaşması’ alt başlığı ile üç, Ahmet Şık ile birlikte hazırladığı Ergenekon davasının arka planını anlatan iki ciltlik kitapları var. Son kitabı ‘Cenderedeki Medya, Tenceredeki Gazeteci’, AKP iktidarı sonrası medyadaki gelişmeleri anlatıyor.