Tecridin kalkmasıyla Türkiye’de normalleşmenin olabileceğini söyleyen MATUHAYDER Eşbaşkanı Dilek Sönmez Demir, ‘Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü demek toplumun rahat bir nefes alması demektir. Gelin bu kapıyı hep beraber açalım’ dedi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 37 aydır haber alınamazken, uluslararası düzeyde başlatılan ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm’ kampanyası da devam ediyor.
Bu kapsamda tutsaklar, 27 Kasım’da süreli dönüşümlü açlık grevi başlattı. Tutsaklar, Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’da açlık grevini sonlandırarak, aile görüşü, telefon hakkı ve mahkemeleri boykot kararı aldı. Tutsak yakınları da benzer taleplerle Adalet Nöbeti başlattı. Tutsak yakınları, bir süre önce yaptıkları açıklamayla eylemlerini farklı bir aşamayla devam ettireceklerini duyurdu.
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MATUHAYDER) Eşbaşkanı Dilek Sönmez Demir, yeni süreçte izleyecekleri mücadele hattına dair konuştu.
Demir, tutsakların ve yakınlarının başlattığı eylemin halkta karşılık bulduğunu dile getirerek, “Çünkü söz konusu Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit olunca halkımız da eylemleri sahipleniyor” diye kaydetti.
‘Tecrit kalkarsa Türkiye normalleşir’
Demir, Türkiye’deki birçok sorunun tecrit ve savaş politikalarıyla bağlantılı olduğunu kaydederek, “Tecrit deyince aklımıza sadece dört duvar arası gelmesin. Ekonomi, sağlık, kadın kırımı… tüm sorunların altında tecrit var. Tecrit kalkmadığı sürece toplum nefes alamaz. Halklar rahat yaşamıyorsa, toplum özgür değilse ve istediğini yapamıyorsa burada bir sorun vardır. Bunun adı da tecrittir. Gerçek şudur ki Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkarsa tüm toplum nefes alacak. Tecrit kalktığı an savaş da dahil diğer tüm sorunlar aşılacak, Türkiye normalleşecek” ifadelerini kullandı.
‘Direnişler bu zihniyeti gönderecek’
Kürtlerin uzun yıllardır “tekçi ve soykırımcı” zihniyete karşı mücadele verdiğini dile getiren Demir, söz konusu zihniyeti temsil edenlerin demokrasi ve özgürlük mücadelesi verenler tarafından gönderileceğini belirterek, “İktidar, Kürt halkının verdiği ve sergilediği mücadelenin hiçbir kesime ulaşmasını istemiyor. Çünkü kendi pislikleri ve kirliliklerinin ortaya çıkmasını kabullenemiyor. Bu kadar bastırma ve sindirme politikalarına karşı hiçbir şekilde geri adım atmayan bir halk var. Çok geriye gitmeye gerek yok; Wan, Colemêrg, Sêrt’de sergilenen direnişe baksak bile Kürtlerin irade ve mücadele tutkusunu görebiliriz. Bu halk geri adım atmıyor, atmayacak da. Aslında iktidar da sonunun yaklaştığının çok iyi farkında. Bu sistem artık çürümüş durumda ve artık ilerleyecek takati kalmadı. Bu zihniyeti, sergilenen direnişler gönderecek” dedi.
Tutsakların aynı zamanda iktidarcı zihniyete karşı direndiğini ifade eden Demir, tüm sivil toplum örgütlerinin tutsakların çağrılarına kulak vermesi gerektiğini söyledi. ‘ortak mücadele’ çağrısında bulunan Demir, “Tüm toplumun buna sahip çıkması gerekiyor. Bu ağırlaştırılmış tecride ve hak ihlallerine karşı gelin duyarlı olalım, hep beraber mücadele edelim. Yan yana mücadele edersek başaramayacağımız hiçbir konu yoktur. Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü demek, toplumun rahat bir nefes alması demektir. Gelin İmralı kapısını hep beraber açalım” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kaynak: MA