İmralı tecridine karşı ‘ortak mücadele’ çağrısı yapan MATUHAYDER Eşbaşkanı Mehmet Şafi Erol, ‘Gelin hep beraber bu özgürlük yürüyüşünü yükseltelim’ dedi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan ve 38 aydır haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü için başlatılan kampanya kapsamında eylem ve etkinlikler devam ediyor. Cezaevlerindeki siyasi tutsakların 27 Kasım 2023 tarihinde başlattığı süreli-dönüşümlü açlık grevi 4 Nisan’da yeni bir aşamaya taşınırken, tutsak aileleri de bu dönemde başlattığı Adalet Nöbeti eylemini ‘Özgürlüğe ses ver’ eylemlerine dönüştürdü.
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MATUHAYDER) Eşbaşkanı Mehmet Şafi Erol, sürdürülen eylemlere dair Mezopotamya Ajansı’na konuştu.
‘Eylemimize Türk annelerinde katılmasını bekliyoruz’
İmralı’da derinleştirilen tecridin gelinen aşamada Kürt halkı başta olmak üzere toplumun birçok kesiminde kaygılara neden olduğunu belirten Erol, “Haftada bir kez cezaevleri önünde oturma ve ses çıkarma eylemine yapmaya karar verdik. Aldığımız kararın sürece denk düşen bir karar olduğuna inanıyoruz. Ancak eylemimize sadece tutsak yakınları ve Barış Anneleri değil, Türk annelerinde katılmasını bekliyoruz. Buradan tüm annelere sesleniyoruz; çocuklarımızı kimsenin çıkar politikasına kurban etmeyelim” diye belirtti.
‘CPT’nin önündeki engel ne?’
İmralı tecridinin sonlandırılması noktasında Kurdistan ve Türkiye başta olmak üzere küresel düzeyde eylem ve etkinliklerin gerçekleştirildiğini anımsatan Erol, ilgili kurumların bu tablo karşısında üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) tutumuna tepki gösteren Erol, “38 aydır Sayın Öcalan’dan haber alınamıyor, peki bu durumda hukuksal kurumlardan CPT neden görevini yapmıyor? Önündeki engel nedir? Bunu bize açıklasın. Kimden korkuyorsunuz? Böylesi bir hukuksuzluğu kabul etmemeleri gerekiyor” dedi.
‘160 ülkede Öcalan’ın paradigması okunuyor’
Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu halkları başta olmak üzere tüm halkların temel sorunlarına çözüm sunabilecek bir role sahip olduğuna dikkat çeken Erol, “Sayın Öcalan’ın fikirlerine ve düşüncelerine derin anlam yükleyerek bakıldığı zaman orada bir yaşam felsefesinin olduğunu görürüz. 160 ülkede Sayın Öcalan’ın paradigması okunuyor. Fakat mevcut sistem bu düşünceyi yok etmek istiyor. Biz o yüzden diyoruz ki; Sayın Öcalan’ın fikrini ve ideolojisini herkesin görmesi ve okuması gerekiyor. Bu fikirlerin toplumla bütünleşmesi için İmralı kapısının bir an önce açılmasını istiyoruz. Tüm vicdan sahibi herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Bütün sivil toplum kuruluşları ve siyasi gruplara çağrımızdır. Gelin hep beraber bu özgürlük yürüyüşünü yükseltelim. Beraber olursak başaramayacağımız hiçbir şey yok. Barışa olan inancımızla yürüyelim” dedi.
HABER MERKEZİ