Gezi davasında aldığı 18 yıl cezası onanan sinemacı Çiğdem Mater karar tepki göstererek, ‘Türkiye koca bir şaka ama buna ne kadar gülebiliriz?’ dedi
Gezi davasında aldığı 18 yıl ceza Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararıyla onana Sinemacı Çiğdem Mater, verilen karara tepki gösterdi. Mater, bianet’te “Türkiye koca bir şaka ama buna ne kadar gülebiliriz?” başlıklı bir yazı kalem aldı.
Çürümenin sıradan örnekleriyiz
Mater yazısında şu ifadelere yer verdi:
Önümde “Türk Milleti Adına” diye başlayan bir Yargıtay İlamı duruyor, hepinizin adına yani. Her bir satırı hukuk fakültelerinde “bunları aman ha, sakın yapmayın” diye ders olacak fezlekelere, iddianamelere, gerekçeli kararlara, istinaf kararlarına, tebliğnamelere bu kez de Yargıtay İlamı eklendi. En alt derece mahkemeden en üstüne, Türkiye adalet sisteminin her basamağı için çok üzgünüm.
Gerçeklikten kopmanın, yalanı doğru saymanın, çürümenin sıradan örnekleriyiz. Bizler, hiçbir suça karışmamış olmanın verdiği iç huzurla, iyiyiz. Onlarsa, “Türk Milleti” adına attıkları imzayla, koca bir ülkeyi bir suça ortak ettiler. Kendilerini düğmesiz cübbeleri ve vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.
Bize özel değil. Herkese olur, herkese olabilir, herkese olacak. Küçücük bir örnek: Yargıtay’ın hakkımdaki 18 yıl cezayı onayan beş hâkimi şöyle diyor: “27 Haziran 2013’te yapılan Garaj İstanbul toplantısına katıldığı ve bu hususun fiziki takip tutanaklarıyla doğrulandığı…” Kanıtla geliyor yani, fiziki takip var, FOTOĞRAF var diyor. Ben misal, dava dosyasını bir “dış göz” olarak okusam, fotoğraf varmış derim, gitmiş derim. (Hani değil de, diyelim toplantıya katılmak suç!) Zira, koskoca Yargıtay’ın olmayan fotoğrafa “var” diyeceği aklıma gelmez. Peki, işin aslı ne? Ben o tarihte ve saatlerde, İzmir’de, sinemaya dair bir kamusal toplantıda sahnedeyim, konuşmacıyım. Bu kanıtlar daha ilk yargılamada mahkemeye sunuldu ama belli ki yüksek mahkeme gerçekleri görmezden gelmeyi tercih etmiş. Ne diyor Yargıtay İlamı: “Vicdani kanıların kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandığı anlaşıldığından hükmün onanmasına…” Yani Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi hâkimleri benim aynı anda İzmir ve İstanbul’da olabileceğimi “kesin, tutarlı ve çelişkisiz” bulmuş. 78 sayfalık kararın her bir satırı beş insan, beş hayat için böyle örneklerle dolu.
Söz ettiğimiz şey hayatlarımız. İnsan hayatları. Şaka değil. Gülecek bir şey yok.
Türkiye koca bir şaka ama buna ne kadar gülebiliriz?”
HABER MERKEZİ