Marmaris’te yapılmak istenen yat limanı genişletme projesinin ÇED toplantısına yurttaşlar izin vermedi
Muğla Marmaris ilçesinde bulunan Karacasöğüt’de bulunan yat limanının genişletme projesiyle ilgili yapılmak istenen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısına halk izin vermedi.
Karacasöğüt Muhtarlığı binasında gerçekleşen toplantıya başkanlık eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı temsilcisi oturumu şirketin sunumuyla başlatmak istedi.
Ancak yurttaşların usul hakkındaki itirazlarını ısrarla dile getirmeleri üzerine yurttaşlara söz vermek zorunda kaldı. Projenin yaratacağı sonuçlardan yaşamları doğrudan etkilenecek yurttaşlar, ortak görüş olarak toplantıya konu proje tanıtım dosyasının halkı bilgilendirmek yerine yanıltmak için hazırlanmış bir içeriğe sahip olduğunu vurguladı.
Toplantıda alkışlı protesto
Toplantının yapılmasının usulen mümkün olmadığını belirten yurttaşlar, bu itirazların dayandığı mevzuatların da yer aldığı dilekçeyi katılımcıların imzasına açtı. Yurttaşlar dilekçeleri tutanakla birlikte bakanlık yetkilerine teslim etti. Ancak bakanlık yetkililerinin toplantıyı sürdürme ısrarı karşısında yurttaşlar alkış ve konuşmalarla protestolarını sürdürdü. Bunun sonucunda yetkililer toplantıyı iptal ettiklerini açıkladı.
Basın açıklaması yapıldı
Toplantının iptal edilmesinin ardından yurttaşlar alanda basın açıklaması yaptı. Açıklamada ilk olarak konuşan Esra Ünlü, “Dosyada sunulan bağlam iskelesi fakat yapılacak iş yat limanı. Burayı özel şirkete kiralayarak vatandaşların yaşamasını engelleyecekler. Buna da mani olmaya çalıştık. Çünkü burası Özel Çevre Koruma Bölgesi, bahar aylarında kuşların göç alanı. Burada yunusları da görebilirsiniz. Ayrıca burası 2 bin yıllık bir liman. Tarihi ve doğal yapılar var. Fakat son 5 senedir kirlilikle beraber bunları kaybettik. Ama daha fazla kayıp olmasın diye mücadele ediyoruz” dedi.
Korumaya çalışıyoruz
Ardından konuşan Deniz Alacakaptan da, bölgede Cumhurbaşkanlığı korumasında olan Sığılı Ormanı ve çam ağaçlarının olduğunu aktardı. Yaşadıkları cennetin son dönemde ellerinden alındığını kaydeden Alacakaptan, “Biz bunu korumaya çalışıyoruz ki bizden sonraki nesiler de geldiğinde aynı doğayı bulabilsinler. Burası kirlendiğinde, balıkları öldüğünde, denizine girilemez hale geldiğinde buranın bir anlamı kalmayacak. Burada yaşayan köylülerin ev yapmasına izin verilmezken bu yapılaşma nasıl olabiliyor? Niye onların evlerine prosedür çıkarılırken. Onlar bunu nasıl yapabiliyor? Dolayısıyla birlik olalım, mücadele edelim” diye konuştu.
MUĞLA