Marmara Denizi sanayi atıkları ile evsel atıkların bırakıldığı bir lağım çukuruna dönüştürülürken, deniz ısısındaki artış canlı yaşamı yok edecek bir geleceği gösteriyor
Marmara Denizi sanayi atıkları ile evsel atıkların bırakıldığı bir lağım çukuruna dönüştürülürken, deniz ısısındaki artış canlı yaşamı yok edecek bir geleceği gösteriyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi‘nde su sıcaklığının uzun yıllar ortalamasına göre 3 derece daha yüksek olduğunu açıkladı. Sarı, son dalışında elde ettiği gözlemlere göre su sıcaklığının 11-12 derece civarında olduğunu, ideal sıcaklığın ise 9 ya da en fazla 10 derece olması gerektiğini ifade etti. DHA’ya konuşan Prof. Dr. Sarı, ayrıca görüş mesafesinin 2,5 ila 3 metre civarında olduğunu ve yoğun plankton çoğalması tespit edildiğini de belirtti. Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise, fosforlu kirleticilerin denize deşarjının Marmara Denizi’nin tabanını ve genel ekosistem sağlığını olumsuz yönde etkilediğini vurguladı
3 derece artış var
Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’nde su sıcaklıklarının uzun yıllar ortalamasından 3 derece daha yüksek olduğunu belirterek, “Su sıcaklıkları uzun yıllar ortalamasından 3 derece daha yüksek. Şu an 11, 12 derece civarında. Olması gereken su sıcaklığı ise 9 ya da en fazla 10 derece olmalıydı. Marmara, diğer denizlerimiz gibi ısınmaya devam ediyor. Bu sene böyle devam ederse rekor düzeyde su sıcaklıkları ile karşılaşmak sürpriz olmaz. Son dalışımı yaklaşık 1 hafta önce yaptım. Görüş mesafesi 2 buçuk 3 metre civarındaydı, görüş kötüydü. Yoğun bir plankton çoğalması var. Körfezlerden, kıyılardan suyun renginin sarıdan turuncuya, kahverengiden koyu yeşile dönmeye başladığını görüyoruz” dedi.
Marmara atık çukuru
Marmara Denizi’ni ‘atık çukuru olarak kullanmaya devam ettiğimizi’ ifade eden Sarı, “25 milyon insanın attığı atıkların yüzde 52’sini ileri biyolojik arıtmadan geçiriyoruz. Geri kalan yüzde 48’ini doğru düzgün arıtmak bir tarafa, sadece sıvılaştırarak denize boca etmeye devam ediyoruz. Kirlilik kaynaklarımız hiç kesintiye uğramadan, üzülerek söylüyorum, devam ediyor. Türkiye’nin yarısına hizmet sunan endüstri kümeleri Marmara Denizi’nin çevresinde toplanmış durumda. Ne yazık ki onların atıkları da doğru düzgün arıtılmadan Marmara Denizi’ne verilmeye devam ediliyor” dedi.
EKOLOJİ SERVİSİ