Fırat Can
31 Ağustos 1996’da KDP, Saddam rejimine ait zırhlı araçlarla birlikte Hewlêr’e saldırmış ve burayı YNK’nin elinden almıştı. Bu ihanete ve işbirlikçiliğe karşı şimdiye dek ciddi bir tavır geliştirilemediği için KDP benzer ihanetleri tekrarlamaktan geri durmuyor.
KDP’nin ihanet defteri kabarık. Türk devletinin son saldırısında ortak olan KDP, şimdi de Türk ordusunun karadan güçlerini ve araçlarını getirebilmesi için, Metîna ve Batı Zap arasında iş makinalarıyla yol açmaya başladı. Uyarılara rağmen KDP yine bildiğini yapmaya devam etmektedir. Ailesel çıkarlarla ortaya çıkan bu ihanet temelindeki işbirliği, tüm Kürtler için büyük bir tehlikedir. Bu her şeyden önce halkına ve kimliğine ihanettir. KDP’nin bu basit çıkarlar temelindeki yaklaşımı asla kabul edilemez.
KDP mankurtlaşmanın eşiğinde demek bile iyi niyetli bir yaklaşım olur. KDP, Şengal’i DAİŞ barbarlarına teslim edip kaçtığından beri tamamen mankurtlaştı, hafızasını kaybetti ve kendi halkının düşmanına dönüştü. KDP için özgürleştirilmesi gereken bir halk yoktur, ulusal değerler yoktur, ülke ve ulus çıkarları yoktur. Barzani ailesinin çıkarı var, hepsi o kadar.
Söylenceye göre, Juan Juan’lar son derece gaddar ve acımasızdırlar. Fırsat buldukları zaman komşu kabile ve oymaklara baskınlarda bulunurlar; yakıp yıkarlar, ne bulurlarsa yağmalarlar ve alıp götürdükleri genç tutsakları da mankurtlaştırarak ölünceye kadar kendilerine köle yaparlar. Genç bir tutsağın diri diri kafa derisini yüzer, yaş bir manda derisini kafasına sıkıca sarıp günlerce güneşte bırakırlar. Manda derisi kurudukça kafayı sıkar ve genç tutsağın beyni zedelenip en sonunda hiçbir şey hatırlayamaz hale gelir. Kimdir, nereden gelmiştir? Bu soruların hiçbirinin cevabını veremez. Bu hale gelmiş kişi artık bir mankurt olmuştur. Öyle biri ölünceye kadar Juan-juanların gönüllü kölesi olarak kalmaya mahkumdur.
Mankurt sözcüğü, öz kültürüne yabancılaşan, bellek yitimine uğrayıp geçmiş olayları anımsamayan insanları da betimler. Terimin kendi köklerini unutan insan anlamına geldiği de söylenir. Köklerini unutan birinden insani etik, ilke ve norm anlayışlarına uyması beklenilemez.
KDP’nin içinde bulunduğu yabancılaşmayı ve ihaneti bu derece mükemmel bir biçimde anlatabilecek başka bir terim bulmak zor. KDP’nin mankurtlaşması için kafa derisinin yüzülmesine gerek yok. Çünkü onların ruh, tarih, kültür ve kimliklerinin derisi yüzülmüş. Unutmamak gerekir ki, kişi sadece kendi kimlik ve kültürüyle var olabilir. Tarih ve kimlik bilinci olmayan KDP, kimseyi tanımıyor, sadece onu köle yapan efendisi Türkleri tanıyor. Bu yüzden Mankurtlaşan KDP’nin beş kuruş paraya tüm değerleri satmasına şaşmamalı, ondan başka da bir şey beklememeli. KDP sadece köledir, köleler ise sahiplerine itaat eder.
KDP Kürtler için bir şey yapamaz çünkü iradesi efendisi AKP’ye aittir. KDP, AKP’lileşiyor, çünkü iktidar ile yoğrulan düşünceler benzeşirler. 17 Nisan 2022 tarihinden itibaren Kürt halkı ile arasında büyük bir uçurum oluşan KDP, Kürt kazanımlarını pazarlama ve tasfiye etme hareketine dönüşmüştür. Ekonomide, sanatta, siyasette Kürtlere ait ne varsa özünden koparmaya çalışmaktadır.
KDP artık nereden geldiğini, kim olduğunu bilmiyor. Kurdistan tarihinden haberi yok. Sadece itaat ettiği AKP’yi tanıyor, AKP ne derse onu yapıyor, onun yolundan şaşmıyor, emrinin dışına çıkmıyor. Kendisini efendisi AKP’nin yarattığına inanıyor. İşte bu yüzden KDP’den ihanet dışında bir şey beklememek gerekir. Biz Kürtlerin çıkarları diyoruz, ne Kürtlüğü diyor. Tarih diyoruz, ne tarihi diyor. Sadece Barzani ailesinin çıkarı diyor.
Hala KDP’den öncülük bekleyenler ve ulusal birlik diyenler var. Kürtlere öncülük etmek KDP’nin çıkarına değildir. Kürtlere ancak mankurtlaşmayanlar öncülük edebilir. Düşünemeyen, üretemeyen, kolaycılığa ve paraya alışan KDP’nin, 3 Ağustos 2014’te Şengal’den nasıl kaçtığını gördük. Kaçtılar çünkü bir halkı savunabilecek bir düşünceye sahip değiller. Düşünemeyenler itaat eder, çıkarları peşinde koşar, kaçması gerekiyorsa kaçar. KDP’nin artık Kürtleri düşündüğü yoktur, sadece Barzani ailesini düşünmektedir. KDP, Kürtlerin düşmanı bir partiye, Kürtlüğünü hatırlamayan bir mankurta dönüşmüştür. Artık hafızası yoktur. Bilinci ve belleği olmadığı için sadece efendisi AKP’ye boyun eğen ve o ne derse onu yapan, efendisinin sözünün dışına çıkmayan bir piyondur artık. KDP, Türk devletinden emir almaya, kendi halkına ihanet etmeye o kadar alışmış ki, bir adım ötesini düşünemiyor.
Mankurtlaşan KDP ve tarihinin en büyük teşhirini yaşayan Barzani ailesine karşı koymanın yolu, sessiz kalalım belki düzelir demekten geçmez. Meselenin bilincinde olup mücadele etmek, karşı koymak gerekir. Unutmamak gerekir ki, Kürtleri tarihinden, kimliğinden ve geleceğinden koparmaya çalışanlarla kardeşlik olmaz. Kürtler ve dostları her yerde KDP’ye karşı tavrını büyütmelidir.