Adeta JES işgaline alınan Manisa’nın 9 ilçesinde 435.782 dekarlık alanda 16 adet jeotermal kaynak arama sahası için ihaleyle sondaj ve işletme ruhsatları verileceği duyuruldu. Bir diğer işgal ise Bergama’da
Manisa Valiliği, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, ruhsat verilmiş ancak ruhsat sahipleri tarafından terk edilmiş olan 16 adet jeotermal kaynak sahası için 3’er yıllık arama ruhsatı vermek üzere, açık teklif usulüyle ihale yapılacağını duyurdu. 16 adet jeotermal saha ihalesinin ikisi mineralli su ihalesi olurken, 14’ü ise jeotermal enerji amaçlı sondajları içeriyor. 435 bin 782 dekar alanda sondaj çalışmalarının yapılacağı alan, tarım, mera ve doğal alanları kapsıyor. Sondajlar, Manisa’nın Alaşehir, Gölmarmara, Köprübaşı, Ahmetli, Salihli, Sarıgöl, Kula, Saruhanlı, Akhisar ilçelerinde yapılacak. Jeotermal enerji santralleri bulunduğu bölgeleri yeraltından çekilen ve içinde zehirli ağır metalleri barındıran sıcak akışkan kullanılıp soğuduktan sonra çevreye bırakılması sonucu tarım arazileri ve doğal alanlar zehirleniyor.
JES’ler zehirler
JES’ler bir termik santral gibi çalışmaktadır. GWh başına ortalama 2700 m3 su kullanımı olan bu santrallerin bulunduğu bölgede hava kalitesini bozarken aynı zamanda yeraltından çekilen ve ağır metaller barındıran atık sularını da çevreye yayarak büyük bir ekolojik yıkım yaratmaktadır. Yoğun su kullanımları bulunduğu bölgelerde su kıtlığına yol açarken, aynı zamanda atık suların bir kısmının yeraltına deşarj edilmesinden kaynaklı olarak yeraltı sularını da hem kirletir hem de tüketir. Temiz yenilenebilir enerji safsatası ile süslenen bu işletmeler sabit sermaye gideri dışında işletme giderleri en düşük olan santraller olması bakımından sermayeye çekici gelen yatırımlardır. Santrallerde çok az sayıda çalışan olması, kömürlü ya da doğalgazlı termik santraller gibi hammadde gideri baskısı olmayan sıfır hammadde gideriyle çalışırken, bulundukları bölgeyi zehirleyerek yaşanmaz bir yer haline dönüştürmektedirler.
Zehirli akışkan
Türkiye’de en az 3 kat arz fazlasına ulaşılan enerji üretim kapasitesine karşın, JES’lerin yoğunlaştığı 4 il dışında (Aydın, Denizli, Manisa, Çanakkale) neredeyse tüm illerde faaliyet gösteren ve AKP iktidarınca da ciddi anlamda desteklenen JES’ler, bulunduğu çevreyi zehirlemekle meşgul. JES’ler yeraltından çektikleri zehirli akışkanı reenjeksiyon kuyuları ile yeniden yeraltına basmaları gerekirken bunun maliyetinden kurtulmak için akışkanı evsel ısıtma, seracılık, meyve kurutma vb. gibi alanlara kaydırmak istiyorlar. Ayrıca reenjeksiyon yapanların da akiferlerin bulunduğu 400-500 metrelere suyu bastıkları ve bu yolla yeraltı sularına ağır metallerin karıştığı biliniyor. JES’in çıktısı olan ağır metallerin içeriğinde bor, cıva, arsenik, kurşun, amonyak, antimuan, lityum, karbondioksit, hidrojen sülfür gibi zehirli maddelerden oluşmaktadır.
EKOLOJİ SERVİSİ