Manisa Caferbey Köyünde mera alanına katı atık tesisine karşı köylülerin açtığı davada bilirkişi incelesi yapıldı. Diğer yandan, Uzunburun’da çöp yakma tesisinde İzmir dahil nereden olursa getirilecek çöpü yakma işlemi ise ocak ayında başladı
AKP ve MHP’nin ortak adayı olarak 3 dönemdir Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı olan Cengiz Ergün hakkında Uzunburun’a yapılan bertaraf yakma tesisi ile ilgili anlaştıkları şirketin hakları üzerine çöktüğü tartışmaları geçen yıl gündemdeydi. Tesise çöp taşımak için kurulan depolama alanlarından birisi olan Salihli İlçesi Caferbey Köyü’nde meralık alanın üzerine katı atık tesisi projesine köylüler karşı çıkarak süreci mahkemeye taşımışlardı. Dava kapsamında Mahkemenin talep ettiği bilirkişi keşfi için köye gelen heyeti köylüler “Çöp giremez” pankartıyla karşıladı. Köylüler heyetle yaptıkları görüşmede alanı mera olarak kullandıklarını tesisin yapılmasıyla birlikte geçim kaynakları olan hayvancılığı yapamayacak duruma geleceklerini aktardı.
Köy tarım alanı
Keşif sonrası açıklama yapan Salih Çevre Derneği Başkanı Seçil Ege Değerli, “Yıllar süren mücadelemizde haklı olduğumuzu bir kez daha dile getirdik. Hem mahkeme heyetine hem bilirkişi heyetine köyümüzün güzelliklerini, bu doğanın nasıl korunması gerektiğini anlattık. Özellikle bölgede yoğun olarak yapılmakta olan zeytincilik, üzüm bağcılığı ve onun yanında küçük baş hayvancılığın bu mera için ne kadar önemli olduğunu ifade ettik. Bilirkişi heyetinin bilimsel gerçeklere, akla ve vicdana uygun bir karar vereceğini ve bu doğrultuda bir rapor düzenleyeceğini umut ediyor ve bekliyoruz” diye konuştu.
Ergün’den itiraf
Manisa B. Belediye Başkanı Ergün tesisle ilgili yaptığı açıklamalarda, “Katı atık transfer istasyonu yapmak için Salihli ilçemizdeki 10 farklı noktada yer tespitlerinde bulunduk. Bu alanlara olumlu görüş verilmedi. Bu sebeple Caferbey mahallemizdeki uygun ve olumlu görüş verilen bir alana istasyonu inşa etmeyi planladık. Caferbey mahallemize inşa edeceğimiz katı atık transfer istasyonumuz en yakın yerleşim birimine 404 metre uzaklıkta. Söz konusu bölgede çöplerin dökülmesi veya koku gibi şikayetlerin olması mümkün değildir” diye belirtirken, “Buna rağmen yine de Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzden rüzgar yönü ile ilgili bir görüş aldık ve hakim rüzgar yönünün mahallemize değil, ters yönde olduğunu da buradan açıklamak isterim” sözleriyle kokunun olmayacağı iddiasının boş bir iddia olduğunu itiraf etmişti.
Kirli ilişkiler ve kirlilik!
Belediye Başkanı Özer Uzunburun’da inşa edilen Katı Atık Bertaraf ve Düzenli Depolama ve Yakma Tesisi hakkında yaptığı açıklamada ise “Bu tesisin hayata geçmesiyle birlikte İzmir’in çöpleri de Manisa’da bertaraf edilebilecek” ifadeleri bölgenin tüm çöplerinin toplanarak yakılacağına işaret ediyordu. Bu süreçte, Hacı Nuh Kaya isimli bir iş insanı, 2016 yılında Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin ihalesine girerek 29 yıllığına işletmesini aldığı Uzunburun Katı Atık Bertaraf (yakma) Tesisi’ne çöküldüğünü açıklamıştı. Kirli grift ilişkilerin yaşandığı ve bölgeyi yakma tesisi ile kirli bir cehenneme çevirecek olan yakma işlemi geçtiğimiz Ocak ayında başladı.
Tartışma dışı tutulan kanser riski!
MHP’li Belediye Başkanı olan Cengiz Ergün, İzmir ve diğer illerden gelecek çöpleri yakmaya aday olduklarını açıklarken AKP iktidarı ile paralel hareket ediyor. İktidar çöp ithalatını kolaylaştırması ile Türkiye coğrafyasının çöplük haline getirilirken, çöplerin Türkiye’ye taşınma süreçleri hakkında birçok gelişme yaşanıyor. Çöp ithalatının en önemli nedeni, bu atıkların yakılması yoluyla enerji üretilmesine, çimento fabrikalarına, biyokütle santrallerine yakıt olmasına ve termik santrallerde ek yakıt olarak kullanılmasına izin verilmiş olmasıdır. Atıklar Türkiye’de şirketler için adeta bir ganimet. ‘Geri dönüşüm’ iddiası ile getirilen atıkların neredeyse tamamı yakılıyor. Dünyanın çöplüğüne dönüştürülen Türkiye’nin Avrupa’dan sonra Irak, Tunus, Tayland gibi ülkelerden bile atık çöp getirildiği biliniyor.
Yakmanın sonuçları ağır
İster evsel, ister endüstriyel olsun çöpleri yakmanın çok tehlikeli, insan sağlığı, su temizliği, toprak ve hava kalitesi açısından telafisi mümkün olmayan sonuçları olacağını bilim adamları raporlamış durumda. Yakma sonucu ortaya çıkacak baca gazı emisyonları içinde DİOKSİN ve FURAN gibi atıklar ortaya çıktığı belirlendi. ’Dioksin’’ veya ‘’dioksinler ve furanlar’’ terimleri genellikle 210 adet klorlu kirletici, poliklorlu dibenzo-p-dioksinler ve dibenzo furanlar’dan oluşan bir grup olduğu ve en toksik (zehirli) klorlu organik bileşikler olarak kabul edildikleri bilimsel araştırmalarda yer alıyor ve kalıcı organik kirletici sınıfı olarak tarif ediliyorlar. Aynı zamanda inatçı, kararlı yapıları nedeniyle yağda çözülmedikleri, bu nedenle insanların ve hayvanların vücutlarında birikerek çoğaldıklarını ve yine uzun yıllar boyunca vücuttan atılamadıkları belirtiliyor.
Kanser kaçınılmaz
Uluslararası Kanser Araştırması Ajansı tarafından atıkların yakılması sonucu ortaya çıkan dioksin 1.Grupta (İnsanlarda kansere neden olduğu ispatlanmış) gösterilmektedir. ABD Çevre Koruma Ajansı’nın (EPA) araştırma sonuçlarına göre, dioksin kanser yapmasının yanında, sinir, bağışıklık ve üreme sistemlerine (sperm sayısında azalma dahil) zarar verebilmekte, doğmamış bebeklerde bozuk oluşumlara, sakatlıklara sebep olabilmekte, endokrin sistemini bozabilmekte ve daha bir çok olumsuz etkiye neden olabilmektedir. Atıklar yakıldığında, çok daha zehirli atıklara dönüşerek havaya, suya ve toprağa oradan da besin zinciriyle insana ve diğer canlı bedenlere taşınıyor. Bu atıklar insan bedenine bir kez girdiğinde on yılları aşan süreler boyunca bedenden dışarı atılamıyor. Bedende biriken bu zehirler, zamanla başta kanser olmak üzere, üreme sorunlarına ve akciğer hastalıkları gibi daha birçok sağlık sorununa neden oluyor.
EKOLOJİ SERVİSİ