Afganistan’ın ‘sefalet çukuruna’ dönüştüğünü belirten siyasi analist Natiq Malikzada,Taliban’ın Afgan vatandaşları için ülkeyi bir hapishaneye dönüştürdüğünü belirtti
Afganistan’da 15 Ağustos 2021 tarihinde yönetimi ele geçirerek şeriat ilan eden Taliban, ülkedeki tüm özgürlükleri ortadan kaldırdı. Özellikle kadınlara yaşam alanı bırakmayan, kültür sanat etkinliklerini yasaklayan Taliban, müzik aletlerini de yakarak ülkeyi açık cezaevine dönüştürdü. Taliban’ın iki yıllık yönetimini Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Kutlu’ya değerlendiren siyasi analist Natiq Malikzada, uluslararası toplumun Taliban’a yönelik tutumuna değindi.
Afgan vatandaşları için ülke bir hapishaneye dönüştürdü
Taliban yönetiminde Afganistan’ın “sefalet çukuruna” dönüştüğünü belirten Malikzada, “Hukukun üstünlüğü yok ve tüm ülke Taliban lideri Hibatullah Akhundzada’nın kararnameleriyle yönetiliyor. Bu durum özellikle kadınlar için, Afgan vatandaşları için ülkeyi bir hapishaneye dönüştürdü. Kadınların çalışmasına izin verilmiyor, eğitim hakları ellerinden alındı ve Taliban rejimi altında kadın olmak suç sayılıyor. Bunun yanı sıra, ekonomi neredeyse sıfıra indi ve tamamen çöküşün eşiğine geldi. Ve tabi ki Afganistan’daki insan hakları durumu en korkunç duruma geldi. Taliban güçleri her gün eski hükümetin güvenlik güçlerinin üyelerini hedef alıyor ve Taliban’a karşı silahlı bir direnişe ev sahipliği yapan Panjshir eyaleti gibi bölgelerdeki insanları cezalandırıyor. Taliban istihbarat güçlerinin bu eyalette tutukladığı insanlar ortadan kayboluyor. Binlerce kişi kayboldu veya hapishanelerde işkence gördü, birçoğu Taliban tarafından işkence altında öldürüldü” diye anlattı.
‘Cihatçı medreseleri inşa ettiler’
Taliban’ın 1990’lı yıllarda da Afganistan’ı yönettiğini hatırlatan Malikzada, “Taliban, hem 90’lardaki ilk iktidarları sırasında hem de şimdi kadın ve kız çocuklarının haklarının, eğitiminin ve özgürlüğünün açık düşmanları olduklarına dair hiçbir şüpheye yer bırakmadı. Ancak gözden kaçırılmaması gereken bir diğer nokta da Taliban’ın eğitime, özellikle modern eğitime temelden karşı çıktığı ve bu muhalefetin sadece kız çocuklarının eğitimi ile sınırlı olmadığıdır. Bu grup, üyelerinin çoğunun eğitim aldığı Pakistan’daki Deobandi medreselerine daha çok benzeyen bir eğitim sistemini savunuyor. Son iki yılda, Afganistan genelinde Pakistan’daki Haqqania Deobandi medreselerine benzer yüzlerce cihatçı medreseleri inşa ettiler. Sadece Kuzey Afganistan’daki Tahar vilayetinde bu cihatçı medreselerden düzinelerce inşa ettiler. Aslında Talibanlaştırma fabrikası olan bu Deobandi eğitim sisteminde kızlara yer yok. Bu anlayışta kadınlar toplumun hiçbir noktasında yer almıyor” diye belirtti.
‘ABD, Afganistanlı kadınları Taliban’a teslim etti’
Ortadoğu’daki diğer cihadist örgütlerin Taliban’dan etkilendiğini söyleyen Malikzada, “Taliban ve onun gibi El Kaide, IŞİD ve radikal İslamcıların, Taliban’ın şiddet ve savaş yoluyla iktidara gelmesinden güç aldığından şüphe yok. Bu onları, hükümetleri askeri isyan yoluyla devirmenin gerçekten mümkün olduğunu göstererek motive etti. Ülkeler herhangi bir konuda hareket ederken, her zaman önce çıkarlarını değerlendirirler. Menfaatleri söz konusu değilse, onlar için kimin yönetimde olduğu fark etmez. Güçlü ülkeler ulusal çıkarları için her zaman insan haklarını öne sürerler. ‘İnsan haklarını savunmak’ bayrağı altında kendi çıkarlarıyla örtüşen her türlü eylemi gerçekleştirirler ve bunu uluslararası kamuoyunda haklı bir zeminde sunarlar. ABD’nin 2001’de Afganistan’a girerken insan haklarının durumunu ve Afganistanlı kadınların özgürlüğünü öne sürdü, ancak aynı ABD şuan Taliban’la müzakereye giriyor. Kadınların özgürlüğü için savaştığını iddia eden aynı ABD, kendi çıkarları için Taliban’la görüşte ve adeta Afganistanlı kadınları Taliban’a teslim etti” şeklinde konuştu.
‘Kadınlar arasında intihar oranları arttı’
Afganistanlı kadınların 2 yıldır kesintisiz bir şekilde direndiğini vurgulayan Malikzada, “Taliban yönetimi altında yaşamak ve bütün kadınları diri diri gömmek arasında pek bir fark yok. Taliban’a karşı kadın cephesi, son iki yıldır özgürlük için büyük fedakarlıklar yapmasına rağmen ne yazık ki uluslararası toplumdan alması gereken desteği göremedi. Kadınlar direnmeye devam ediyor, fakat Taliban sürekli protestocu kadınlara karşı suçlar işliyor. Afganistanlı kadınlar direnmelerine rağmen birçok kadın da umudunu kaybetti. Kadınlar psikolojik olarak kötü bir durumdalar, çünkü Taliban yönetiminde kendilerine bir gelecek göremiyorlar. Genç kadınlar arasında intihar oranları önemli ölçüde arttı” dedi.
‘Direnişçi gruplar değiştirme potansiyeline sahiptir’
Taliban’ın Afganistan’daki toplumsal desteğinin az olduğunun söyleyen siyasi analist Natiq Malikzada, “Peştunlar, Tacikler ve Hazaralar Taliban’a destek vermiyor. Direnişçi gruplar dış bağlantılar kurabilirlerse, gelecekte Afganistan’da durumu kesinlikle değiştirme potansiyeline sahiptir” dedi.
DIŞ HABERLER