Malatya coğrafyası bini aşkın madencilik ve HES’lerle adeta sermaye işgali altında yaşanmaz bir yere sürükleniyor. Son 4 yılda maden işgalinin katlanarak arttığı Malatya’da yeni maden ihaleleri yapılacak
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Malatya, maden şirketleri tarafından kuşatmaya alınmış durumda. Sivas, Malatya, Erzincan, Dersim, Elazığ coğrafyaları birbirine geçişlerle altın, gümüş, demir vd. madenleri için şirketler tarafından açık bir biçimde yağmalanıyor. 4-5 Kasım 2021 tarihlerinde 43 noktada 12 adet arama ve 1 adet detay arama için ihaleye çıkılacağı duyurulurken, toplam ihale edilecek doğal alanın 140 bin 536.7 dekar olması yağmanın boyutunu gösteriyor. 13 alanın 6’sı 4 Kasım, 7’si ise 5 Kasım’da MAPEG tarafından ihaleye çıkılacak. İhalelerin ortak özelliği ise tamamının 4. grup maden ve bu maden alanlarının şirketlerce talep edilmiş olması.
496 maden faaliyette
Malatya, maden şirketleri için işgal alanı haline getirildi. Son dört yıl içinde yapılan 891 yeni ÇED başvurusu ile alınan yeni ruhsatlar içinde altın, demir, bakır, kurşun başta olmak üzere çeşitli maden aramaları yapılıyor, yapılacak. Malatya’da faaliyette olan 496 madenle doğal yaşam şirketler tarafından yerle bir ediliyor. Madenciliğin sürdüğü bölgeler ise: Malatya merkezde 10, Akçadağ’da 112, Arapgir’de 39, Arguvan’da 31, Battalgazi’de 68, Darende’de 39, Doğanyol’da 5, Doğanşehir’de 130, Hekimhan’da 73, Kale’de 8, Kuluncak’da 56, Pütürge’de 43, Yazıhan’da 43, Yeşilyurt’ta 234. Bu sayılara 4-5 Kasım tarihlerinde yapılacak olan 43 maden sahası daha yapılacak ihalelerle eklenecek.
Arguvan’da işgal!
4-5 Kasım’da yapılacağı duyurulan maden ihale alanları: Malatya merkez, Yazıhan, Hekimhan, Doğanşehir, Arapgir ve Arguvan. Yağmaya açılan yeni doğal alanların içinde Arguvan ilçesi ise öne çıkıyor. Arguvan coğrafyasında 88 bin 870.3 dekar doğal alan ihaleyle maden şirketlerinin yağmasına sunulacak. Diğer ihale noktaları olan merkez ilçe coğrafyalarında 13 bin 283.7 dekar, Yazıhan’da 19 bin 652.5 dekar, Hekimhan’da 6 bin 625 dekar, Doğanşehir’de 6 bin dekar, Arapgir’de ise 6 bin 105.2 dekar alan olmak üzere toplam 140 bin 536.7 dekar doğal alan madencilerin hizmetine koşulacak.
Bölge yağma hedefi içinde
Malatya’da yoğunlaşan madenler dikkat çekerken Sivas, Erzincan ve Dersim’deki yeni maden girişimleriyle bağlantılı olarak giderek paralel düzeyde genişlediği izleniyor. Geçtiğimiz yıl Arguvan’ın Şotik köyünde 2 bin 800 adet sondaj çalışmalarının başlaması yurttaşların tepki göstermesi üzerine gündeme gelmişti. Bölgede yapılan sondajlarla elde edilen veriler doğrultusunda şirketlerin noktasal taleplerle geçtiğimiz yılın eylül ayından bu yana ihaleler yapılmaya devam ediliyor. Her ay yüzlerce doğal alan farklı il coğrafyalarında ihaleye çıkarılırken, Sivas, Kayseri ve Maraş’tan başlayarak doğuya doğru hemen her il coğrafyasının ihale kapsamında olması dikkat çekiyor.
Biyoçeşitlilik katlediliyor
Malatya’da son 4 yılda giderek artan madenciliğe karşı 29 Eylül 2020’de Malatya Çevre ve Kültür Platformu (MAL-ÇEP) kurularak ortak bir mücadele ortamı yaratıldı. Madenlere karşı bölgede yaşayan yurttaşları bilgilendiren platform, 120 kurum tarafından destekleniyor. Malatya ve çevresinde artan maden faaliyetlerinin yaşam alanlarında oluşturduğu tehditlerle 354’ü endemik olmak üzere toplam bin 890 bitki türü tehdit altında. Bunun yanında tarım üretimleri darbe almaya devam ediyor. Malatya’da üretilen kayısı, dünya yaş kayısı ihtiyacının yüzde 25’ini, kuru kayısı ihtiyacının ise yüzde 85’ini karşılıyor. Madenler nedeniyle kayısı ağaçları kuruyor, üreticiler her yıl kuruyan ağaçları kesmek zorunda kalıyor. Malatya’da su kaynakları kurumaya başlamış durumda. Madencilik aynı zamanda bölgenin tarihi mirasını tahrip ederek adeta katlederken inanç merkezleri de yok ediliyor.
Kayısı için de tehdit
2021 Temmuz ayı Meteorolojik Kuraklık Raporu’na göre; Malatya, Dersim, Bingöl, Muş, Bitlis ‘şiddetli kurak’ bölgeler olarak gösteriliyor. Geçtiğimiz eylül ayında Karakaya Barajı’nda suların çekilmesiyle yeni adaların ve göletçiklerin ortaya çıkması bölgede kuraklık tehlikesini gözler önüne sermişti. Malatya’da 12 adet HES faaliyette, 1 HES yapım aşamasında, üretim lisansı alınmış 1 adet HES ve planlanan 5 adet HES’le bölgenin tüm suları enerji şirketlerine bağlanırken susuzluğun yakın gelecekte Malatya için can yakıcı boyutlara ulaşması bekleniyor. Bu durum kayısı ağaçlarında kurumanın katlanarak süreceğini ve diğer tarım faaliyetlerinin de bu süreçlerden zarar göreceğini gösteriyor. Enerji şirketleri ve madenlerle kuşatma altına alınan Malatya coğrafyasında eğer bu yağma durdurulamazsa kötü günler çok uzak değil.