İskenderun Cezaevi’nde, arkadaşıyla selamlaşırken gardiyanın, ‘Yasak. kendini öldürtecek misin?’ dediği Mustafa Demirbaş’a bir ay “tüm etkinliklerden men cezası” verildi. İtiraz sonrası ceza iptal edilirken savcılık gardiyan için ‘meçhul’ ifadesi kullandı
Hatay’ın İskenderun T Tipi Cezaevi’nde kalan Mustafa Demirbaş, koğuşuna dönerken başka bir tutuklu arkadaşıyla selamlaşırken gardiyanın tehdidine maruz kaldı. 7 Ekim günü avukat görüşünden dönen Demirbaş “Yasak. Yürü git akşam akşam kendini öldürtecek misin?” diyen gardiyan hakkında şikayetçi olan Demirbaş hakkında tutulan tutanak doğrultusunda Cezaevi Disiplin Kurulu’nca soruşturma açıldı. Mezopotamya Ajansı’ndan Hamdullah Kesen’in haberine göre, “Mahkumların selamlaşma özgürlüğü yok” denilerek, Demirbaş’a bir ay “tüm etkinliklerden men cezası” verildi. İnfaz Hakimliği’ne itirazda bulunan Demirbaş’ın cezası, “eylemin disiplin cezası gerektirecek bir eylem olmadığı” gerekçesiyle iptal edildi.
‘Meçhul’
Demirbaş, karar üzerine görevli gardiyan hakkında İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na “hakaret ve tehdit” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Savcılık, “delil yokluğu” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. “Konu ve kayıtlar incelendiğinde darp, tehdit ya da hakaret içeren bir fiil ya da söz rastlanılmaması sebebiyle delil yokluğu nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına” karar veren savcılık, şüpheli kısımda görevli gardiyan için “meçhul” ifadesini kullanması dikkat çekti.
‘Hukuk dışı bir cezalandırma’
Karara karşın Demirbaş avukatı aracığıyla İskenderun Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Karara tepki gösteren Demirbaş’ın avukatı Mehtap Sert, “Savcılık gardiyanlarca hızlıca koğuşa intikal ettirildiğini söylemiş ancak şüpheli kısmına faili meçhul demiştir. Kamerada şüphelinin kim olduğu tespit edilebiliyorsa faili meçhul olmaz. Selam verilen kişinin aldığı cezanın niteliğinin bu kadar ayrıntılı yazılmasının mevcut şikayetle hiçbir ilgisi yoktur. Bu cezaevinde hukuk dışı bir cezalandırma sisteminin işlediğinin göstergesidir. Takipsizlik kararı da buna meşru alan yaratmaktadır. Sulh Cezaya gerekli itirazı yaptık. Süreci AİHM kadar taşıyacağız. Cezaevleri, memurların kendi hukuklarını uyguladıkları bir yer değildir” dedi.