İstanbul Üsküdar’da Nakşibendi tarikatı liderlerinden Mahmud Esad Coşan’ın vakfına tahsis edilen kamu arazisiyle ilgili açılan dava reddedildi. Nakşibendi tarikatının liderlerinden biri olan Mahmud Esad Çoşan adına 2005 yılında kurulan “Mahmud Esad Coşan Eğitimi Kültür Dostluk ve Yardımlaşma Vakfı” 2014 yılında “vergiden muaf” tutuldu. Vakıf “kamu yararı” statüsündeki vakıflar listesine girmişti.
11 Nisan 2016 tarihinde Üsküdar Barbaros Mahallesi’nde Hazine’ye ait 12 bin metrekarelik üzerinde devlet yurdu ve okul bulunan arsanın 30 yıllığına Nakşibendi tarikatının liderlerinden biri olan Mahmud Esad Çoşan adına 2005 yılında kurulan Mahmud Esad Coşan Eğitimi Kültür Dostluk ve Yardımlaşma Vakfı’na irtifak hakkı kapsamında verilmesi için Milli Emlak ile ön izin sözleşmesi imzalandığı ortaya çıkmıştı. Arazi üzerindeki devlet yurdu da yıkılmıştı. Daha sonra yapılan plan değişikliğiyle, bodrum katları emsal dışı bırakılmış, 15 metrelik yollardan 10 metre olarak belirlenen çekme mesafeleri iptal edilerek, çekme mesafeleri 5 metreye kadar çekilmiş, bu kararla inşaata daha fazla alan ayrılmıştı.
Dava reddedildi
Bu karar yargıya taşındı. Dava dilekçesinde bu büyüklükte başka bir yeşil alan ve yurt arazisi bulunmadığı, plan değişikliği ile ücretsiz devlet yurdu yerine, özel nitelikte ücretli yurt yapılması ve yine aynı veya başka okullarda eğiti gören çocuk veya gençlere ücretli konaklama hizmeti verilmesiyle bireylerin/üniversite öğrencilerinin ucuz, güvenilir ve devlet gözetiminde konaklama eğitim görme haklarının ellerinden alındığı iddia edildi.
Davayı görüşen İstanbul 11. İdare Mahkemesi, Artı Gerçek’ten Rıfat Doğan’ın haberine göre davacının dava açma ehliyetinin olmadığını iddia ederek dayayı reddetti.
Mahkeme delil toplamadı
Avukat Aksu, mahkeme kararını Artı Gerçek’e şu sözlerle değerlendirdi:
“Üsküdar Asfa Okulu’nun yanında bulunan 12 bin 244 metrekarelik ve eski KYK yurdu bulunan devlet arazisi üzerinde kamu yararı dışında kullanılamaz şerhine rağmen Mahmut Esad Coşan Vakfı’na devredilmiştir. Üstelik Üsküdar’da bu büyüklükte başkaca bir yeşil alan ve yurt arazisi yoktur. Bu araziye emsallerinin çok üzerinde bir inşaat yapılması için ruhsatta Üsküdar Belediyesince verilmiştir. Bu projenin uygulanması hem imar planı yönünden mahallelinin haklarını ihlal edecek olup hem de anayasanın kanun önünde eşitlik ilkesini ihlal etmektedir. Mahalleli adına bu tahsisin iptali için dava
açtık. Ancak bizim hiçbir delilimiz toplanmadan davalıların cevapları dahi beklenmeden idare mahkemesi direk ehliyet yönünden davayı reddetmiştir. Oysa Danıştay’ın bir çok aksi yönde kararı ve uygulaması vardır. Mahkeme ehliyet değerlendirmesini dar yorumlayarak mahalle sakini olan müvekkilin hukuki dinlenme ve hak arama özgürlüğünü ihlal etmiştir. Buna karşı istinaf dilekçemizi sunduk ve davamızı
takip ediyoruz.”