Güven’in İmralı tecridinin kaldırılması için başlattığı açlık grevi 4. ayına girerken, cezaevlerinde açlık grevini sürdüren binlerce tutuklu gönderdikleri mesajla, ‘Tecrit kırılına kadar eylemimizden vazgeçmeyeceğiz’ dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi 119. güne girdi. Aynı taleplerle önce 66 cezaevinde 300’ün üzerinde tutuklunun başlattığı eylem 81. gününe girerken, hükümetin sessizliği karşısında tüm cezaevlerindeki PKK’li ve PJAK’lı tutukluların başlattığı eylemse 6. gününde.Irak Federe Kürdistan’da sağlık durumu ağırlaşan Nasır Yağız’ın eylemi 106., Maxmur’da Fadile Tok’un açlık grevi eylemi ise 46. gününde. Aynı taleplerle Strasbourg’ta gazeteci ve siyasetçilerin başlattığı ve Birleşik Krallık Bölgesi’ne bağlı Galler’de açlık grevine başlayan İmam Şiş’in eylemi 80., Kanada’ın Toronto kentinde açlık grevinde olan Yusufİba’nın eylemi ise 54. gününde devam ediyor. Diyarbakır’da HDP Milletvekili Dersim Dağ ve 4 gündür gözaltında olan 5 HDP’li de 4 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde.
Leyla Güven ve diğer eylemcilerin sağlık durumu her geçen gün daha ciddi bir aşamaya girerken, Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Güven’in sağlık kontrollerinin yapılması için doktor görevlendirildi. Açlık grevlerine hemen her kesimden destek ve dayanışma açıklamaları gelmeye devam ediyor. Açlık grevi eylemlerini kararlılıkla sürdüreceklerini söyleyen tutuklular, buldukları her iletişim fırsatında dışarıya mesaj göndermeye devam ediyor. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde uygulanan sokağa çıkma yasağı sırasında ilçeden tahliye edilen ve aralarında KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Mazlum Dolan’ın da bulunduğu 19’u tutuklu 40 kişi hakkında açılan davanın 9. duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görüldü. Duruşmaya, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde kalan 10 tutuklu ile avukatları katıldı. İddia makamı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep ederken, tutuklular, savcının talebine karşı savunma yapma talebinde bulundu. Bunun üzerine mahkeme başkanının tutuklulara elindeki telefonu göstererek bir dakika içinde savunma yapmalarını istemesi dikkat çekti.
‘Tecrit kırılacak’
Tutuklulardan Yunus Özak, tercüman aracılığıyla Kürtçe yaptığı savunmasında, “Bugün Abdullah Öcalan üzerinde tecrit vardır. Bunu kınıyorum” dedi. Savunması sırasında kullandığı sözler nedeniyle mahkeme başkanı tarafından sık sık uyarılan Özak, “Açlık grevine giren tüm arkadaşları saygıyla selamlıyorum. Tecrit kırılacak, Kürdistan özgür olacak” diye konuştu. Mahkeme başkanı ise, “örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle Özak’ın sözünü kesti. Savunma hakkının elinden alındığı gerekçesiyle salondan çıktığı esnada Özak, tecrit kaldırılıncaya kadar açlık grevi eylemini sürdüreceklerini belirtti. Tutuklulardan Sedat Nurioğlu da savunmasına Öcalan üzerindeki tecridi kınayıp, açlık grevine giren bütün tutukluları selamlayarak başladı. 1 Mart’an itibaren açlık grevine girdiklerini söyleyen Nurioğlu, sonuç ne olursa olsun Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmayana kadar açlık grevine devam edeceklerini ifade etti.
Duruşma 10 Haziran’da
Müvekkilleri olmadan duruşmada savunma yapan avukatlar, müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Aynı dosya kapsamında tutuksuz yargılanan HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun’un avukatı ise, yasama faaliyetleri kapsamında Tosun’un yurt dışına çıkması için adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını istedi. Milletvekili Tosun ve diğer tutuksuz yargılanan kişilerin adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması talebini reddeden mahkeme, 19 kişinin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 10 Haziran’a erteledi.
‘Bu direnişle tarihe geçeceğiz’
Açlık grevi eylemine dahil olan binlerce tutukludan biri de Van T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki Cihan Tamur. 80 gündür açlık grevinde olan 33 yaşındaki Tamur, 7 yıldır cezaevinde bulunuyor. Mezopotamya Ajansı’ndan Fethi Balaman’a 25 Şubat’ta oğlu Cihan Tamur ile görüştüğünü söyleyen Sıddık Tamur, oğlunun “Biz asi Kürt çocuklarıyız. Bu direnişle tarihe geçeceğiz. Bu direnişi sonuna kadar sürdüreceğiz” sözlerini paylaştı. Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan baba Tamur, kendisinin de 1989’dan bu yana farklı tarihlerde onlarca kez gözaltına alındığını, çeşitli işkencelerden geçirildiğini ve cezaevinde kaldığını söyledi.
Açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin barış, demokrasi ve eşitlik isteyen herkesin talebi olduğuna vurgu yapan Tamur, “Cezaevine ilk girdiğimde Cihan daha 5 yaşındaydı. O zaman fotoğraf çekmiştik. O fotoğraftaki Cihan 7 yıldır hapiste. Pazartesi görüşe gittiğimde gardiyanlar eşliğinde kapalı görüşe getirildi. 15 kilo vermişti. Duyma ve görme kaybı, baş dönmesi, mide rahatsızlığı baş göstermiş. Gözümün önünde burnundan kan geldi. Buna rağmen moralleri yüksek” dedi. Oğlunun kamuoyu ve Kürt halkına mesajı olduğunu dile getiren baba Tamur, “Bana ‘Biz asi Kürt çocuklarıyız. Biz bu direnişle tarihe geçeceğiz. Bu direnişi sonuna kadar sürdüreceğiz. Halkımızın duyarlı olmasını istiyoruz’ dedi. Biz de çocuklarımızın bu haklı direnişinde yanlarındayız” diye konuştu. 53 yıllık hayatının 30 yılını cezaevi kapılarında bekleyerek geçiren anne Hanife Tamur ise, günden güne eriyen açlık grevi eylemcilerinin taleplerine bir an önce kulak verilmesini isteyerek, “Cihan arkadaşları ile birlikte tecride karşı açlık grevinde. Bu haklı taleplerinin sonuna kadar arkasındayız. Leyla’nın başlattığı bu direniş büyüyerek devam ediyor. Cezaevlerinde tabut çıkmadan harekette geçilsin” çağrısını yaptı.
HABER MERKEZİ