Nafakanın sınırlandırılmaya çalışılmasına yönelik tepkiler yükseliyor. Kadın Dayanışma Vakfı, ‘Kadınların ciddi bir şiddet sarmalında olduğunu ve yoksulluk nedeniyle bundan çıkamadıklarını tespit ettik’ dedi
Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamındaki ilk paket olan, 39 maddelik yasa teklifinin Meclis’ten geçmesinin ardından, “yoksulluk nafakasının sınırlandırılması” ve “çocukların istismara maruz bırakan kişilerle evlendirilmesi durumunda cezayı ortadan kaldıran yasa değişikliğine” ilişkin düzenlemenin de yer aldığı ikinci yargı paketinin, Kasım veya 2020 yılı Ocak ayında Meclis Başkanlığına sunulması bekleniyor. Yargı paketi ile getirilmesi planlanan düzenlemeye karşı Kadın Dayanışma Vakfı iki ay gibi kısa bir sürede “Yoksulluk Nafakası Araştırması Raporu” hazırladı. Araştırma ekibinden Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilen Dr. Ceren Akçabay ve yine Kadın Dayanışma Vakfı gönüllü avukatı Huriye Karabacak, çalışmaları ve ikinci yargı paketinde getirilmesi öngörülen nafaka düzenlemesine dair konuştu.
Mağduriyet iddiaları çürütüldü
Kadın Dayanışma Vakfı’nın, 11 ilde görülen 140 nafaka ve boşanma davlarını inceleyerek hazırladığı raporda, boşanma ve nafaka davaları ile cinsiyete dayalı şiddet arasında önemli bir ilişki tespit edildiği vurgulanırken, verilen nafaka ortalamasının 262 TL olduğu belirtildi. Bu verilerle iktidarın ve ‘nafaka mağduru’ olduğu iddia edilen erkeklerin söylemleri çürütülürken, birçok kadının da bu bedeli dahi almadığı belirtildi.
Şiddet çemberi
Nafaka tartışmalarının yaklaşık 3 yıldır sürdüğünü, bu tartışmaların kadınların da gündeminde olduğunu hatırlatan Ceren Akçabay, “Bir ay içerisinde 11 ilden 140 dosya topladık. Sonrasında başlayan çalışmalarda biraz bu veriler çerçevesinde hareket ettik. Bu verilerin hepsinin birbiri ile örtüştüğünü, boşanma süreçlerinde önemli olanın yoksulluk nafakası değil, kadın yoksulluğu ve şiddet olduğunun ortaya çıktığını belirten Ceren Akçabay, nafakalar konusunda ödemelerin yapılmadığını, meblağların çok düşük olduğunu, kadınların çok ciddi bir şiddet çemberi içerisinde olduğunu ve maddi yetersizliklerden dolayı da bu şiddet çemberinden çıkamadığını tespit ettiklerini aktardı.
Alınan çocukların nafakası
Çalışma ekibinden bir diğer vakıf gönüllü avukatı Huriye Karabacak ise, nafakaya neden olan boşanmaların arkasında ağır bir şiddet olduğuna dikkat çekerek, şunları dedi: “Kadınlar şiddet gördüğü için boşanma davası açıyor. Mahkemelerce verilen nafaka oranları çok düşük. Çoğunluklu olarak alınan ise çocukların nafakası. Çocuklar kadınlara bırakılıyor, adamlar müşterek çocuklarının boşandıktan sonra velayetini almıyor. Onlara bakmak ve nafaka vermek de istemiyor.”
‘Medya haberleştirmeli’
Nafaka konusunun medyada da doğru bir şekilde yer bulmasının önemine işaret eden Huriye Karabacak, bu konuda yıllardır çalışma yapan bağımsız kadın örgütlerinin verilerini, deneyimlerini takip etmeleri ve bunları haberleştirmeleri çağrısında bulundu.
Habibe Eren/Ankara-Jinnews