İki yıl önce Madımak Katliamı’nı anmak için yapılmak istenen basın açıklamasına katıldıkları için haklarında dava açılan 7 kişinin yargılandıkları dava görüldü.
Madımak Katliamı anması için düzenlenen basın açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle haklarında “gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet” ve “polise mukavemet” suçlamasıyla dava açılan 7 kişinin yargılamasına devam edildi. Mustafa Bayraktar, Şamil Parlak, Deniz Akıyuk, Vedat Karahan, Aslıhan Özden, Yelda Öztürk ve Nilgün Karababa’nın yargılandıkları davanın 3’üncü duruşması Ankara 2’nci Asliye Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya yargılanan yurttaşların yanı sıra Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Eşbaşkanı Mustafa Karabudak’ın bulunduğu çok sayıda izleyici katıldı.
Duruşma kimlik tespitiyle başladı.
Daha sonra söz alan Aslıhan Özden, 2020 yılında açılan soruışturmayla birlikte yargılama sürecinin büz zulme dönüştüğünü ifade etti. “Bizim ülkede Sivas’ta katledilenleri anmak Aleviler için çok önemlidir” diyen Özden, beyanının devamında “Emniyetin yaptığı haksız uygulamasının mahkemede devam etmesi zulüm ve eziyettir. Burada yargılanmamız bize acı veriyor katledilenleri anmada neden böylesi bir muameleye maruz kalıyoruz. Biz Aleviyiz, herkesin buna saygı duyması lazım.” İfadelerini kullandı.
Kimliği ibraz ettim
Vedat Karahan, “Polis memurları yalan söylemiş. Ben kimliğimi ibraz ettim, beni darp ettiler bende şikayetçiyim. Sağlık raporlarımızda darp raporları vardır o polislerinde mahkemeye katılmasını istiyorum” şeklinde konuştu.
Duruşma, savunması alınmamış sanıkların ifadesinin alınması için talimat gönderilmesine karar verilerek ertelendi. Bir sonraki duruşma 27 Eylül tarihine bırakıldı.
Duruşma bitiminde adliye önünde basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada konuşan DAD Eşbaşkanı Mustafa Karabudak, “Madımak katliamı çağımızın yüz karasıdır. Koskoca bir şehirde otel yakıldı, 33 canımız yakıldı. Biz Aleviler olarak her yıl anma için mitingler yapıyoruz.” dedi.
2020 yılında pandemi gerekçesiyle miting değil basın açıklaması yapmak zorunda kaldıklarını anımsatan Karabudak, “Ancak biz daha alana gelmeden polisin müdahalesiyle karşılaştık. Çoğu arkadaşımız daha basın açıklamasına gelmeden gözaltına alındı ve şu an o gözaltıların yargılanmasındayız. Devlet burada hem suçlu hem güçlü durumundadır. Saldıran kendisidir, gözaltına alanda kendisidir. Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi ‘bozuk düzende sağlam çark olmaz’. Bugünkü duruşmada o bozuk düzenin devamıdır” dedi.