Giyadîn ilçesine bağlı köylerde maden çalışmalarından kaynaklı göçe zorlanan halk, köylerini terk etmeyi kabul etmezken, madene karşı direnen kadınlar, ‘Köyümüzü bırakıp gitmeyeceğiz’ dedi
Agirî’nin (Ağrı) Giyadîn (Diyadin) ilçesinde, Koza Holding’in iki yıl önce kurduğu siyanür maden çalışmaları sürüyor. Maden ocağının Giyadîn’in Ûlikent, Bilîgana Jorê, Bilîgana Jirê, Seîd Beg, Mele Qede, Gêdûk, Tendûrek köylerine yakın bir yerde kurulması nedeniyle köylüler arsalarını satarak köylerini terk etmek zorunda bırakıldı. Maden çalışmalarının devam etmesi halinde ise köyde kalan köylüler, göçe zorlanacak.
2 yıldır direniyorlar
Ûlikent köy halkı iki yıldır madene karşı direnerek, toprağına sahip çıkıyor. Köy halkı, maden ocağının ilk kurulduğu süreçte, halkı arsalarını satmaya ikna etmek için köy muhtarının ve erkeklerin tehdit edildiğini belirtti.
Maden ocağına karşı iki yıldır direnen Ûlikent köyündeki kadınlar maden çalışmalarına dair değerlendirmelerde bulundu.
‘Gitsinler buradan’
Köylerinde maden olmasını istemediklerini ve bu durumu kabul etmediklerini belirten Mazlume Taylan, “Bütün milletler bize hep ihanet, zulüm ve hakaret etmişler. Bu hakkı kimseye vermiyoruz. Çekip gitsinler buradan. Dinamit patlatıyorlar, evler sallanıyor. Evimizde uyumaya korkuyoruz. Bu kadar dinamiti neden patlatıyorlar onu da bilmiyoruz” dedi.
Mazlume Taylan, patlatılan dinamitlerden dolayı günlük işlerini dahi rahat yapamadıklarını ifade etti. Yapılmak istenen madenin tehlike arz ettiğine dikkat çeken Mazlume Taylan, “Zehir çıkarmaktan bahsediyorlar. Bizi düşünmüyorlar. Para teklif ediyorlar tek maaşla geçiniyorum yine de kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.
‘Köyümüzü terk etmeyeceğiz’
Köylerini terk etmeyeceklerine vurgu yapan Ferice Engin, “Bize bir faydası olmadığı gibi tehlikelidir de niye isteyelim? Hayvancılık yapıyoruz hayvanlarımız nereden su içecekler nerede otlatacağız? Çocuklarımız içinde zararlı. Pancar toplamaya gidiyoruz, derenin suyunu içiyoruz, bulaşıklarımızı yıkıyoruz. Her açıdan zararlıdır. Sürekli dinamit patlamaları oluyor, bütün köyü toz duman sarıyor” sözlerini kaydetti.
‘Maden köyü yıkacak’
Madenin köylerini yıkacağını söyleyen Yıldız Engin, “Köyümüzde maden istemiyoruz. Atamızın toprağı burası bırakıp nereye gidelim? Evimizin önüne bir şirket kurmuşlar çocuklarımız da çıkamıyorlar. Tehlikelidir kabul etmiyoruz. Köyümüzü nasıl bırakalım eşimiz, dostumuz burada, kaybettiğimiz yakınların cenazelerini buraya gömdük. Bırakamayız” şeklinde konuştu.
‘Çocuğumuz hayatını kaybetse ne yaparız?’
Neriman Özer de maden şirketini ve maden yapılmasını istemediklerini belirterek, “Burası bizim yerimiz başka nereye gideceğiz? Bu şirketler bize zarar veriyor. Tozdan günlerce evden çıkamıyoruz. İşlerimizi yapamıyoruz, çocuklarımızın oyun oynamaya gittikleri yerlerin yakınlarında patlamalar oluyor. O patlamalarda bir çocuğumuz hayatını kaybederse ne yapacağız? O zehri köyümüze yaydıklarında hayvanlarımız o zehirden ölürse ne yapacağız” diye sordu.
‘Patlamalar deprem etkisi yaratıyor’
Nuran Demir de maden şirketlerinin sadece köyler için değil bölge için de zararlı olduğunu belirtti. Köylere yakın yerlerde dinamitlerle yapılan patlamaların köyde deprem etkisi yarattığını ifade eden Nuran Demir, “Kabul etmiyoruz. En başında beri istemiyorduk ve buna karşı direnişimiz devam edecek” sözlerini kullandı.
Kaynak: JINNEWS