Tanzim satışların başlaması sonrası deyim yerindeyse ‘terörist’ muamelesi gören pazarcılar hükümete seslendi, “Madem biz teröristiz, bundan sonra Cumhurbaşkanı’na gereken cevabı sandıkta vereceğiz”
Son aylarda artan meyve sebze fiyatlarına İstanbul ve Ankara’da tanzim-satış noktalarıyla çözüm bulmaya çalışıyor. Tanzim satış noktalarına dair tartışmalar devam ederken pazarda sebze ve meyve fiyatlarında bir değişim yaşanmadı. Bu kentlerden biri olan Urfa’da fiyatlarda pazar esnafı satış yapamamaktan, halk ise uzun listelerle geldiği pazardan sepetini dolduramadan geri dönmekten şikayetçi.
‘Benzin ve mazotunda tanzim edilmesini istiyoruz’
İşlerinin çok kötü olduğunu aktaran Bahçelievler semt pazarcısı Beşir Tazefidan, hükümetin çare olarak gösterdiği tanzim satışların boş bir çaba olduğunu belirtti. Tanzim satış noktalarında ürünlerin yarı fiyatına daha doğrusu zararına satıldığını aktaran Tazefidan, şöyle devam etti: “Biz devletle baş edemeyiz. O istediği fiyata satabilir. Bizim öyle bir gücümüz yok. Biz hükümetten halka pahalıya verilen elektrik ve doğalgazı da tanzim etmesini istiyoruz. Biz 3 liraya mal edilen, ancak 6 liraya satılan mazotun da tanzim edilmesini istiyoruz. Hükümet mademki samimiyse bütün pahalı olan her şeyi tanzim etsin. Meyve, sebze satışı halkasının en garibanı pazarcı esnafıdır. Bu işin hamallığını da bizler yapıyoruz. İşlerimizin durumu zaten kötüdür, daha da kötü edilmek isteniyor.”
‘Ben bir AKP’liyim ama bundan sonra artık oy yok’
Pazarda ki fiyatların çok yüksek olduğunu belirten pazarcı Murat Rat da geçtiğimiz yıl 100 liraya dolan sepetin bu sene 200 liraya dolmadığını anlattı. Tanzim satışları hükümetin yerel seçimlerde halktan oy alabilmek için başlattığını vurgulayan Rat, “Çok mağdur durumdayız. Fiyatları pazarcının, komisyoncunun yükselttiğini söyleyen hükümet gelsin pazara, hale baksın. Burada pazarcı açtır. Hiçbir pazarcının düzgün bir mal varlığı yok. Pazarcılar geçimini rahatça sağlayamıyor. Bugün hükümet milyonlarca insanı karşısına alıyor. Ben bir AKP’liyim ama bundan sonra artık oy yok. Hükümetin madem ucuz meyve, sebze satmaya gücü yetiyorsa her şeyi ucuz satmaya gücü yeterdir. Madem biz teröristiz, bundan sonra Cumhurbaşkanına gereken cevabı sandıkta vereceğiz. Her şeyin suçlusu olarak biz gösteriliyoruz. Halka hiç bir şey anlatamıyoruz. Biz de komisyoncular da sıkıntıdadır” diyerek yaşadıkları sıkıntıyı özetledi.
‘Halk artık pazara gelmiyor’
Tanzim satış noktalarının Urfa’da açılmasını istemediklerini söyleyen pazarcı Hüseyin Faraç ise pazara getirdikleri ürünler satılmadığı için ellerinde kaldığını dile getirdi. Halkın alışveriş yapmak için pazara uğramadığını belirten Faraç, “Halden aldığım meyve sebzeyi 2 gündür bitirememişim. Halkta haklı, cebinde para olmadığı için alamıyor. Bir kilo patates 4 lira, soğan 5 liradır. Devlet yalan söylüyor. 2 liraya patlıcan, biber olur mu? Devlet zararına satıyor. Milleti aldatıyorlar. Seçim için yapılıyor. Seçimden sonra devam ettiremezler. Devletin yaptığı zararda yine hepimizin cebinden çıkıyor” ifadesinde bulundu.
‘Krizin karşılığını iktidar sandıkta görecektir’
Sadece kendilerinin değil bütün esnafın büyük zorluklar yaşadığını ifade eden pazarcı Mahmut Çiçek, ülkenin her tarafında büyük bir krizin yaşandığını söyledi. Her şeyin fiyatlarının arttığını söyleyen Çiçek,“Benzin, mazot, elektrik, tüp, doğalgaz ve bakliyat fiyatları tavan yapmış. Vatandaş ne yapsın, nereye gitsin? Verdiği emekli maaşı ile ayın sonunu getiremiyor. Ülke ekonomik olarak bitmiştir. Bugün pazara giren bir kişiye rahat alışveriş yapması için 200 lira yetmez. Ülkenin geleceğinden hiç umutlu değilim, her geçen gün biraz daha batıyoruz. Mermileri bol keseden sıkıyorlar. Tanesinin kaç para olduğunu bilmiyorlar mı? Bu ülkenin hali ne olacak? Bu krizin karşılığını iktidar sandıkta görecektir. Biz 17 yıldır oy verdik ama bundan sonra asla oy yok. AKP artık Urfa’da bitmiştir” ifadelerini kullandı.
‘Sarayda tabi kriz olmuyor’
Ekonomik krizin halkı erittiğini sözlerine ekleyen Çiçek, şöyle konuştu: “100 lira gelen elektrik faturası şimdi 300 lira geliyor. 200 lira gelen doğalgaz faturası şimdi 500 lira geliyor. 65 kuruş olan ekmek bir yıl içerisinde 1 lira oldu. Bize göre kriz var, ancak Cumhurbaşkanına tabi kriz yok. Ekonomik kriz Cumhurbaşkanının umurunda mıdır? Cumhurbaşkanı gelsin bizimle beraber sefalet çeksin. Sarayda tabi kriz olmaz. Halkın içine insin, gerçekleri görsün. Cumhurbaşkanı sarayda oturmuş, keyfine bakıyor. Çocuklarımı dahi zorla okutuyorum. Ben yakınlarımdan borç alarak okutmaya çalışıyorum. Bugün yaşanan krizin en büyük nedeni savaşa olan yatırımdır. Nereye kadar mermi sıkacaklar, işte sonunda patlak verdi.”
‘Meyve bizim için lüks’
Pazara uzun bir alışveriş listesiyle gelen ancak sadece alabildiği 1 kilo soğanla evine dönen Ayşe Yılmaz, saatlerce pazarda dolaşmasına rağmen hiçbir şey alamadığını kaydetti. Tanzim satış noktalarının Urfa’da da kurulmasını istediğini paylaşan Yılmaz, “Emekliyim ancak maaşım yetmiyor. Pazarda patlıcan, biber ve domates alamadım. Meyve artık bizim karnımıza girmiyor. Emekli maaşıyla nasıl meyve alayım? Meyve bizim için lüks oldu. Herşey ateş pahası hiçbir şey alamıyorum. Geçen yıl ben 50 liraya sepetimi dolduruyordum. Her şeyden 5’er kilo alarak eve gidiyordum. 70 yıllık hayatımda bu kadar pahalılığı ilk defa görüyorum. Ekonomik kriz içerisinde yaşamaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı diyor ki ‘Domatese bibere takmışsınız’ ya nereye takalım? Fakirin tek derdi zaten karnını doyurmak tabi ki ona takacak. Cumhurbaşkanına kriz yok. Sarayda hiç kriz olur mu? Cumhurbaşkanı gelip bir emekliye sorsun krizin olup olmadığını o zaman cevabı alır” diye konuştu.
‘Hükümet kaşıkla verdiğini, kepçeyle alıyor’
Alışveriş amacıyla geldiği pazardaki fiyatları değerlendiren emekli memur Mustafa Biner ise geçim sıkıntısını şöyle anlattı: “Fiyatlar felaket derecede yüksek.İki haftada bir yarımşar kilo alışveriş yaparak yaşamaya çalışıyoruz. Son bir aydır 2 kilo bir şey alamadım. Hep 1 kilo, ya da yarım kilo alıyorum. Mesela salatalığın kilosu 6 liradır. Ancak ben emekli maaşla bir kilo salatalığa 6 lira veremediğim için yarım kilo alıyorum. Emekli maaşıyla geçinilmiyor. Elektriğe bu ay 572 lira, doğalgaza 400 lira ödedim. Geriye hiçbir şey kalmadı. Bir kilo biber, patlıcan alamadım. Meyvenin tadını unuttuk artık. Hükümet kaşıkla verdiğini, kepçeyle alıyor. Bize de bir şey kalmıyor.”