Seçim arifesinde iken nedir bu lorik başlığı dediğinizi duyar gibiyim. Her biri bir lorik’in tınısı ile büyümüş şanslı okurlar.
Lorik: Kurmanci ninni demek. Kurmanci’de Lorik ayrıca insanın tüm bedenin ruhuyla dolaşması. Tüm kainata yolculuğa çıkması. İlahi sesleniş, yürekten gelen doğal ritim. Her şeyin zerresine girmek. Her zerreyi içine almak kainatın ortak dilini söylemek. Lorkirin ruhsal tefekkür ve yolculuk anlamlarını taşır. Lorkirin ilk müzik aleti de tanrıların ilahi müzik aleti olan Lir ile nakşedilir. O mutlu varlığın sükûn müziğidir. Lilith’in özgür ruhunun müziği sakin, hayalci, hünerli…
Dünya toplumlarında loriklerin size verdiği ortak bir duygu vardır. Dinlediğinizde hayal dünyanız açılır. Ruhunuza karşılıksız sevginin ritmi işlemeye başlar. Yavaş yavaş tüm yaşamınıza yolculuğa başlar ilk tınıyı hatırladığınız annenizin size huzur veren sesi ile en mutlu halinize yolculuğunuz devam eder. Ruh dinginleşir, güven etrafınızı sarar, dünya ile birlik olmaya tüm sesleri ve kokuları hissetmeye başlarsınız. Yani güven içerisinde herkese, her şeye dokunmaya başlarsınız. Özgürleşmeye başlarsınız, özgürleşme teklik hali değil lakin, çokluk içerisinde güvende olma hali. Özgür kavramı da Kurmanci Gur – kalabalık kavramı üzerine oturmuyor mu hem.
Kainatın yaşam seslerinin Anaların tınısında bizleri kainatta gezdiren yüce duygusunun tınıları Ninniler. Doğal toplumsallık da Ana kadın kainat bilgisinin ve yaşam bilgisinin ilmek ilmek ruha işlediği, yaşam fedailerini yetiştiriyor. Özgürleşme bilgisini ve duygusunu, yaşadıklarını Loriklere işleyerek anlatıyor hikayesini, yaşam yolculuğunu. Uçmayı öğretmek gibi. İyiliğin ve kötülüğün insan işi olduğunu, aslında kainatın ve yaşamın, zamanın böyle bir sorunu olmadığı. İyiliğin, muazzam sevginin gücü ile tınıya nakşederek evlatları hazırlıyor yaşama. Dara düştüğünde Loriklerini hatırlamasını, Lorikteki duygu ile ayakta kalmasını anlatıyor. Durup tefekkür etmek Lorik. Sakinleşmek, kendisi ile barışmak, zamanın aktığını bilmek. Yaşamın devam ettiğinin kokusunu, sesini, hissini yanında hissetmek uyurken özgürleşmek.
Uyumak kötülükten en uzak hal değil mi?
Uyandığında uyku halindeki masumiyeti, sevgi halini kabuslar doğuran nefsani zebanilerden ancak Loriklerin hayatta tutan duygusu ile ayakta kalmıyor muyuz?
Lorikler sonra inançların tınısı oldu. Dinlerin kutsal çağrısı, tanrı ilahisi, tarikat zikri, Nirvana’ya giden yolun tınısı, kilisenin çanındaki tını, gonga vurulan ritim, savaş davullarındaki gürültülü ölüm hazırlığı ritmine döndü, top ve kurşun sesleri arasında yine analar Lorikler ile dünya insanına anlatırken evladını uyuttu. Fakat yıkıma uğrattığımız dünyada, yığıldığımız kentlerde, sürgünlerde Lorik fısıldayan analar azalıyor. Barışın dili kısıldıkça kısılıyor. Mermer duvarlar arasında siyasetin erkek sesi ayaklanmış. Lorikleri duymak imkansızlaşıyor. Sadece savaş bandolarına ve zikirlerinde ölümü çağırıyor. Yeniden uyanmak için. Loriklerin cennetini anlatırken. Lorik katlediyoruz.
Şimdi dünya kötülük karşısında karanlık örtüsünü üzerine çekip uyumak ve tazelenmek istiyor.
Kötülük karşısında uyanmak zorundayız. Loriklerden aldığımız güç ile. Kent ve nefis iktidarlarına karşı varlığın ortak uyanış dili Loriklerin meşru yaşam gücünü her varlığın kulağına fısıldamak zorundayız. Hiçbir anne, baba evladına kötülük öğütlemedi. Kulağına kötü söz söylemedi. Lorikleri duyduğu sürece. Şimdi vicdanlara her anne ve babaya birlikte seslenme zamanı. Geleceklerini kurtarmalıyız evlatların. Dağda kurdun, suda balığın, ovada çiçeğin ruhunu taşımalıyız. Bahar ile uyanış, hep birlikte.