Limak’ın Kuveyt Şantiyesi’nde çalışan 300 işçi, bu ülkede mahsur kaldı. Gazetemize konuşan işçiler, Limak yetkilisinin “Burada ferman bende. Polis çağırır sizi ıssız yere götürür” diye tehdit edildiklerini, Limak yetkilisinin bir işçiyi darp ettiğini söyledi
Yadigar Aygün
İktidara yakınlığı ile bilinen Limak İnşaat’ın yapımını üstlendiği Kuveyt Uluslararası Havalimanı şantiyesinde Türkiye’den çalışmaya giden 300’e yakın işçi, Limak yetkilileri tarafından bazı hakları verilmeden, istifaya zorlanarak Türkiye’ye gönderilmek istenilmesine karşı başlattıkları iş bırakma eylemi 10’ncu gününde. Gazetemize konuşan Kuvvet’teki Limak işçileri, haklarının verilmesini ve istifa ettirilmeden güvenli bir şekilde Türkiye’ye dönmek istediklerini söylüyorlar.
‘Sahtekarlıkla kağıt imzalatmışlar’
Limak İnşaat’ta çalışan inşaat işçisi Yakup Çolak, Limak işçilerinin yetkililer ile anlaşmaya varmadığını belirterek medya çıkan haberlerin yalan olduğunu söyledi. Çolak, “Şuan çalışma haklarımız bize verilmiyor. Çalıştığımız kamptan uzaklaştırmakla bizleri tehdit ediyorlar. Limak ile işçiler anlaştı diye yalan haber yaptılar. Yetkililer konuşmak için yanımıza geldiler. Fotoğraf almaya çalıştılar. Biz Limak ile anlaşmadık, hakkımızı alana kadar burada eylem yapacağız. Covid-2019 tehdidi başladığında başımızdaki formenler bize Covid-2019 salgını var gidelim diye açıklama yaptılar. Biz de formenlere tamam dedik. Ofisin önüne geldik. Formenlerimiz bize gidelim diyor dedik. Biraz bekleyin hesaplarınızı yapalım dediler. Bir haftaya yakın bekledik. Bir hafta sonra hesaplarınız yapıldı dediler. Bir baktık ki yıllık iznimiz, bayram iznimiz kıdem ve ihbar tazminatımız yok. Bunlar neden yok dediğimizde ‘siz işi bıraktınız’ dediler. Bizler işi bırakmadığımızı söyledik. Bize işe başlarken bunlar sizin için önemli evraklar dedikleri evrak kağıtlarını çıkardılar Bizlere izin hakkınızı, her şeyinizi almışsınız dediler. Sahtekarlıkla tüm hakkımızı aldık diye bizlere Arapça kağıtlar imzalatmışlar” dedi.
‘Tehdit ediliyoruz’
Tehdit edildiklerine dikkat çeken işçi Çolak, “Yetkililere paralarımızın yatmadığını söylediğimizde bu imzaları attığınız için sizin hiçbir hakkınız yok cevabını aldık. İşinizi bıraktığınız için ‘Sizi mahkemeye verebilirim sizden ben
ücret talep edebilirim. Bana sen üç ay tazminat borçlusun. Eğer burada direnmeye devam ederseniz özel harekat polisini getiririz. Geçen sizi götürecekti ama ben sizi vermedim. Bu sefer engel olmam. Alır ıssız bir yere götürürler sizi. Karışmam burada ferman bende’ dediler. Kıdem tazminatını ilkte giden arkadaşlarımıza verdiler. Bunu dile getirdiğimizde dedim ‘şimdiye kadar veriyordum ama ferman bende onu da iptal ettim. Hiçbir hakkınız yok eğer direnirseniz polisi çağırırım dedi’ bu tehditlere maruz kalıyoruz” diye konuştu.
‘Burada sıkıştık kaldık’
Çolak, kaldıkları kamplarda her an virüs kapma riski ile karşı karşıya olduklarını vurguladı. Çolak, “Filipinli, Özbekistanlı, Nepalli çeşitli ülkelerden karantina altına alınan arkadaşlarımız var. Hasta işçi arkadaşlarımızı bizim yattığımız koğuşlara gönderdiler. Aynı yerde yemek yiyoruz. Aynı lavaboyu kullanıyoruz. Temizlik yapan şirket işi bıraktı her yer pislik içinde. Tedirginlik içerisindeyiz. Her an virüs kapma riski taşıyoruz. İyice endişeye düştük. Yetkililere, on gün oldu artık bizi gönderin yeter dedik. Ailelerimiz, sevdiklerimiz endişe içinde. Biz endişe içindeyiz. Şuan burada sıkıştık kalmış durumdayız. Paramızı, haklarımızı alıp çoluğumuzun çocuğumuzun yanına dönmek istiyoruz. Başka bir derdimiz yok. Aileleri hastanede olan arkadaşlarımız var. Zor durumda olanlar var. Kampta hasta olan arkadaşlarımızı Kuvvet hastaneleri kabul etmiyor. Kabul etmedikleri için hastaneye de götüremiyoruz. Kampta 38 derecenin üzerinde yüksek ateşle yatan köylüm var. Mağdur durumdayız. Bilmiyoruz ama belki arkadaşlarımızda virüs vardır” dedi.
‘Bizim paramızı bağışlamışlar’
Cumhurbaşkanlığı’nın Covid 2019 için başlattığı bağış kampanyasına toplamda 11 milyon bağışlayan Limak Holding’e bağışlanan paraların kendi hakları olduğunu dile getiren Çolak, “Ne yazık ki buradaki işçilerin hakkını bağışlamış demek ki. Keşke onu oraya bağışlayacağınıza bizlerin hakkını verselerdi. Bizleri ailelerimize kavuştursalardı. Bizim paralarımızı versinler. Ölene kadar, kellemiz gidene hakkımızı almana burayız. Eylemlerimize sonuna kadar devam edeceğiz. Sesimizi medyaya, sendikalara, yetkililere duyurmak istiyoruz. Cumhurbaşkanı’na, Çalışma Bakanlığı’na, Sağlık bakanlığına sesimizi duyurup tüm haklarımızı alıp ülkemize dönmek istiyoruz. Bizler burada mağduruz” diye konuştu.
‘Sesimizi duyan yok’
Bir diğer inşaat işçisi Onur Çalparmak da bir an önce haklarını alarak Türkiye’ye dönmek istediğini belirterek, yaşadıkları sorunları şu sözlerle dile getirdi: “7 Nisan’da işçi arkadaşımız Ahmet Yalman, ‘Bizim hiç mi hakkımız yok’ diyerek sinir krizi geçirdi. Eylemde sinir krizi geçiren Ahmet Yalman arkadaşımızın sağlık durumu iyi değil. 7 Nisan’da eylemdeyken baş formen Halil Güven bir işçi arkadaşımız Kadir Kul’a saldırarak şiddet uyguladı. 3 sene çalışmamıza rağmen bizi borçlu çıkarıyorlar. İlkte giden arkadaşlarımızın 120 dinar parasını kestiler. Kanuni haklarımızı bize vermiyorlar. Burada hepimiz risk altındayız. Burada son derece kötü durumda olan kamplarda kalıyoruz. Virüs kapacağız diye çok endişeliyiz. Bir an önce tüm haklarımızı alarak evimize dönmek istiyoruz. Bizim şuan sesimizi duyan yok. Arap yetkililer ilk defa bugün burayı denetlemeye geldi. İlk başta yapılması gereken şeyi ancak yaptılar. Haklarımızı alana kadar her gün eylem yapacağız” dedi.
Yemek vermeyecekler
İnşaat İşçisi Emre Ele ise yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Çalıştığımız dönemde Arapça yazılı evraklar imzalatıldı. Arapça yazıldığından kimse yazılanları anlamadı Sorulduğunda maaş vs. denilmiş ve imzalanamazsa sizi geri
göndeririz diye tehdit edildik. Şuan o imzalatılan evraklar sayesinde şirket alacağınız bir hak yok diyorlar. Kaldığımız kamptan polis eşliğinde çıkartılmaya çalışıldık. Hasta olan arkadaşlar var ama hiçbir sağlık yardımı yapılmıyor. Bugünden itibaren yemek verilmeyeceğini söylediler. Limak Holding yetkilisinin darp ettiği arkadaşlarımız var ve bu darp raporu alınmıştır” diye konuştu.