Lice davasındaki Albay Eşref Hatipoğlu’nun beraat kararının eksik inceleme nedeniyle bozulmasını isteyen Yargıtay Başsavcılığı, emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile emekli Korgeneral Komutanı Hasan Kundakçı’nın tanık olarak dinlenmesini istedi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle başlayan ve 16 kişinin öldürülmesi, yüzlerce kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Lice Katliamı davasında, Diyarbakır İl Alay Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu’na verilen beraat kararının eksik inceleme nedeniyle hükmünün bozulmasını istedi. İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nin Albay Hatipoğlu için “kasten öldürme”, “halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik, cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” suçundan verilen beraat kararının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından onanmasının ardından, mağdur aileleri Yargıtay’a kararın bozulması yönünde itiraz başvurusunda bulundu.
Temyiz başvurusu
Yargıtay’da incelemesi süren dosyaya ilişkin mütalaasını sunan Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Şahika Onganer, bazı başvurucuların dosyaya eksik evrak sunmaları nedeniyle davanın bozulması istemiyle yaptıkları başvuruların reddini istedi. Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı, sanık emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun “kasten öldürmeye” suçundan verilen beraat kararına karşı Azize Dolan, Güldar Erdal, Kadriye Gülen, Murat Canpolat, Sıddık Ergün, Tarık Sevinç, İdris Kıraç, İsmet Yıldız, Mesude Yıldız, Mustafa Çakır, Bayram Çakır, Besime Çakır, Hüseyin Boğan, Hüsna Atalay (Kıraç), Abdullah Çakır, Aykut Çakır, Hija Atak, Sait Çakır, Latife Çakır, Mizgin Cantürk, Zerife Cantürk, Remziye Can’ın hukuka aykırılık nedeniyle yaptıkları temyiz başvurularının kabulünü istedi.
Olay açıklığa kavuşturulmadı
Savcılık, sanık Hatipoğlu’nun hazırlık soruşturmasında 11 Ekim 2013 tarihli ifadesiyle, kovuşturma aşamasında 18 Eylül 2015 tarihli ve 29 Nisan 2016 tarihli savunmalarına işaret ederek, mevcut ifadelerle olayın açıklığa kavuşturulmadığını belirtti. Hatipoğlu’nun bu ifadelerinde, Lice’ye yönelik harekât planı yapılmadığı, 21 Ekim 1993’te Jandarma Bölge Komutanlığı’ndan Batman Çayı Vadisi ve Lice’nin güneyindeki Dibek köyüne yakın kesik kayalık arazide yapılacak operasyonlar için onay alındığını aktardığını vurguladı. Savcılık, Hatipoğlu’nun devamında, Tuğgeneral Aydın’ın her iki operasyonu görmek ve operasyonu Kulp’tan idare etmek istediğini, 22 Ekim 1993’te saat 06.00’da Kulp’a gitmek üzere helikopterle hareket ettiklerini, plan gereği operasyonun yapılacağı bölge üzerinde daireler çizerek; Diyarbakır Ana Jet Üssü’nden tahsis edilen iki adet F-16 uçağını beklediklerini, bu arada Asayiş Komutanlığı Harekât Merkezine F-16’ları beklediklerini bildirdiklerini hatırlattı.
Hatipoğlu’nun çatışma savunması!
Hatipoğlu’nun söz konusu ifadelerinde, Harekat Merkezi’nden uçakların “Kuzey Irak’a” gönderilmesi nedeniyle kobra helikopterin gönderileceği bilgisinin verildiğini dile getirdiğini anımsatan Savcılık, Hatipoğlu’nun ifadelerinde, bu süre içinde 30 dakika havada tur attıklarını, helikopterlerin de Kuzey Irak’a gönderildiğini öğrenince, maktul Bahtiyar Aydın’la görüşüp durumu değerlendirdikten sonra Lice’nin doğusundaki Komando Bölüğü’ne inmeye karar verdiklerini söylediğini vurguladı. Hatipoğlu’nun ifadelerinde inme sırasında kendilerine kuzey, güney, batı yönlerinden açılan ateşle çatışma başladığını dile getirdiğini hatırlatan Savcılık, Hatipoğlu’nun saat 15.00’te ilçeye gelen iki adet kobra helikopterlerden ilçenin kuzey tarafındaki dağ yamacına, ateş edenlerin çekildiği istikamete doğru ateş ettiği yönünde beyanda bulunduğuna da vurgu yaptı.
Operasyonun belgesi istendi
Hatipoğlu’nun söz konusu beyanlarına karşısında olayın açıklığı kavuşturulmadığı tespiti yapan Savcılık, olayın açıklığa kavuşturulması için Hatipoğlu’nun Lice operasyonuna ilişkin belgenin Diyarbakır Bölge Jandarma Komutanlığı’nda mevcut olup olmadığının araştırılması, mevcut ise onaylı örneğinin teminini istedi.
F-16 uçağı talep edildi mi?
Savcılık, Hatipoğlu’nun savunmalarında, olay günü Kulp’a gitmek üzere helikopterle hareket ettikleri, plan gereği tahsis edilen iki adet F16 uçağı ile daha sonra uçakların yerine gönderileceği söylenen kobra helikopterlerin Kuzey Irak operasyonu nedeniyle gönderilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine, plan kapsamında olmadığı halde ani verilen kararla Lice’ye indiklerini belirttiğinden, Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığı Harekat Merkezi’nden, suç tarihinde Diyarbakır İl Alay Komutanı olarak görev yapan sanığın, operasyonda kullanılması için F-16 uçağı talep edip etmediği, talep etmiş ise hangi gerekçeyle bu talebin karşılanmadığı hususunun sorulmasını talep etti.
Başbuğ ve Kundakçı tanık olarak dinlenecek
Savcılık, olayın hemen akabinde Lice’ye giden ve bu konuda istihbarı bilgiye de sahip olmaları gereken, suç tarihi itibarıyla; Diyarbakır Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Hasan Kundakçı ile Diyarbakır Jandarma Asayiş Kolordu Komutan Yardımcısı İlker Başbuğ’un tanık sıfatıyla beyanları alınarak, konuyla ilgili bilgi ve görgülerinin sorulmasını istedi.
Mesafe tespiti istendi
Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı, Hatipoğlu’nun çatışmanın oluş şekli hakkında verdiği bilgilerin, olay yeri krokisi, tanık anlatımları ve dosya kapsamı dikkate alınarak, öncelikle maktullerin öldürüldükleri yerin belirlenmesi, daha sonra bu yerlerin ilçedeki konumları (yönleri) ile İlçe Jandarma Komando Bölüğüne mesafesinin ve yönünün tespit edilmesi de istedi.
Beraat hükmünün bozulması talep edildi
Savcılık söz konusu eksik hususların giderilmesi sonucu sanığın hukuki durumunun tayini gerektirdiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, ancak bunların yapılmaması nedeniyle hukuka aykırılıktan beraat hükmünün bozulmasını talep etti.
DİYARBAKIR