Lice davası iddianamesinde olayla ilgisinin olmadığı açığa çıkmasına rağmen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ı öldürmekle suçlanan 80 yaşındaki Mehmet Emin Özkan, 22 yıldır cezaevinde. İddianamede, fail olarak yargılanan Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu da beraat etti.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ı öldürdüğü iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan davanın tek tutuklusu 80 yaşındaki Mehmet Emin Özkan, 22 yıldır adalet bekliyor.
Mersin’de 1996 yılında “örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla gözaltına alınan Özkan, 2 itirafçının verdiği, daha sonra ise geri çektiği ifadeler nedeniyle Tuğgeneral Aydın’ı öldürmek ile yargılandı. Yargılama boyunca olay ile hiçbir ilgisi olmadığını anlatmaya çalışan Özkan’a ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi.
4 yıldır sonucu bekliyordu
Özkan, cezaevinde olduğu 21 yıllık süre zarfında 6 cezaevi değiştirdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 2014 yılında Lice dosyasının zaman aşımından düşmesine bir gün kala hazırladığı iddianamede, “Bu beyanlara dair tutanaklar ilgili mahkemeden celp edilerek incelenmiş; ancak Mehmet Emin Özkan’ın bu eyleme katıldığına dair herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır” yönündeki tespiti, 1996 yılından bu yana cezaevinde olan Özkan için umut oldu. İddianamede, Lice’de yaşanan olayın bir JİTEM organizasyonu olduğu, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında “Taammüden öldürme”, “Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”, “Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası istendi. Bunun üzerine Özkan’ın avukatları, kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin (DGM) yerine bakan Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak yargılamanın yenilenmesi, infazın durdurularak Özkan’ın tahliyesini talep etti. Talebi kabul eden mahkeme, infazın durdurulması için de İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Lice davasının sonucunun beklenmesine karar verdi. Özkan 4 yıldır Lice davasında çıkacak sonucu bekliyordu.
Sanık Hatipoğlu beraat etti
Davanın karar duruşması, 7 Aralık’ta İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, yaşamını yitiren sanık Üsteğmen Tunay Yanardağ hayatta olmadığı için dosyadan düşürülmesine, davanın tek sanığı dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun da beraatına karar verdi.
‘Özkan kurban seçildi’
Özkan’ın avukatı Serdar Çelebi, dava sonucunun müvekkilinin tahliyesini nasıl etkileyeceğini değerlendirdi. Çelebi, davada tek sanık hakkında beraat kararının verilmesinin hukuki ve vicdani olmadığını söyledi. Sanığa ceza verilmemesinin, müvekkilinin tahliyesi için olumlu bir gelişme olmadığına dikkat çeken Çelebi, Aydın cinayetinin devlet içindeki oluşumlar tarafından işlendiğinin bütün delilleriyle ortaya konulduğunu dile getirerek, “Devletin, Bahtiyar Aydın cinayetini ve Lice olayını devletin içindeki bir grup ya da yapı tarafından işlendiğine dair bir kararın çıkmasına müsaade edilmeyeceğini biliyorduk. Müvekkilim kurban seçildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Bahtiyar Aydın ölümünün Mehmet Emin Özkan ile bir ilgisinin olmadığını 18 yıl sonra ortaya çıkardı. Müvekkilim de hiçbir zaman üstüne atılan suçu kabul etmedi. Onu suçlu gösteren tek bir delil dahi yok. Sanık Üsteğmen Tunay Yanardağ hayatta olmadığı için dosyadan düşürülmesine, davanın tek sanığı dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun da beraatına karar verilmesi; yani faillerinin yakalanmaması bizi bağlayan bir durum değil. Faillerin yakalanmaması Özkan’ı suçlu kılmaz. Ciddi sağlık sorunları olan müvekkilimin serbest bırakılması için Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’na tekrar başvuru yapacağız.”
‘Hukuksuzluğa son verilmeli’
23 yıl önce yaşanan olaydan sonra Özkan’ın sorumlu tutulmasını “hukuk katliamı” sözleriyle değerlendiren Çelebi, “Yaşam hakkı kutsaldır. Müvekkilim, tabiri caizse ölüm döşeğinde. Yaşarken bu yanlışlığın ortaya çıkması ve müvekkilimin bunu görmesini istiyoruz. Huzur içinde bir ölüm hakkının verilmesini istiyoruz. Sağlık sorunları her geçen gün katmerleşerek artıyor. Bu haksızlık ve hukuksuzluğa bir an önce son verilmesini ve ölüm döşeğinde olan müvekkilimin ailesinin yanında huzurlu bir ölüm hakkının verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Hastalıkla boğuşuyor
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutuklular listesinde bulunan Özkan’ın guatr, bağırsak, kalp, yüksek tansiyon, beyinde baloncuk, alzheimer rahatsızlıkları bulunuyor. Cezaevinde kaldığı süre zarfında 5 kez kalp krizi geçirdi, bugüne kadar 4 defa anjiyo oldu. Boğazındaki kötü huylu guatr nedeniyle ameliyat olması gereken Özkan, yaşından dolayı olamıyor. Hafıza kaybı olan ve iki kulağı duymayan Özkan’ın sağlık durumu, her geçen gün ağırlaşıyor. Ailenin, infazının durdurulması için bugüne kadar 5 defa başvurduğu ATK, yüzde 87 oranında vücut fonksiyon kaybı raporu bulunan Özkan için “cezaevinde kalabilir” dedi.
Kaynak: Lezgin Akdeniz / MA