Suriye’nin ardından emperyalist devletler adına adeta vekâlet savaşının sürdürüldüğü Libya neden hedef alınıyor, kim kimi destekliyor, savaş hangi cephelerde sürüyor ve yaşananların halka faturası ne oldu?
Libya, stratejik konumunun yanı sıra yer altı kaynaklarıyla da oldukça önde olan bir ülke. Kuzey Afrika coğrafyasının tam da merkezinde sayılabilecek bir ülke olan Libya, adını Antik Mısırlıların, bölgenin yerlisi olan ve bugün “Berberi” olarak tanınan Lebu sözcüğünden alıyor.
Doğu batı yönünde geçiş coğrafyası olması ve Akdeniz’e kıyısı bulunması nedeniyle Libya, dünyanın en eski uygarlıklarına ev sahipliği yapmış bir yer. Fenikeliler, Kartacalılar, Büyük İskender İmparatorluğu, Romalılar, Bizans ve Osmanlıların sömürgesi altında kalan Libya, son olarak 1911’den itibaren İtalya tarafından işgal edildi.
Sömürgecilere başkaldırı
Libya’da, kadim Berberi halkı, 1800’lerde Osmanlı yönetimine Büyük Berberi Savaşları ile iki kez başkaldırdı. 20’inci yüzyılın başında ise İtalyan sömürgeciliğine karşı direndi. Bu direnişlerin öncüsü Ömer Muhtar, sömürge yönetimi tarafından 1931’de idam edildi.
Libya devleti 1951 yılında Birleşmiş Milletler tarafından tanındı ve bağımsızlığını ilan etti. 1969 yılında Muammer Kaddafi öncülüğünde ‘Hür Subaylar Hareketi’ adlı grubun darbesi gerçekleşti. Kaddafi 2011 yılına kadar 42 yıl Libya’nın liderliğini yaptı.
Vekalet savaşı devam ediyor
Ülkede NATO destekli müdahale ile Kaddafi’nin devrilmesinden sonra başlayan yıkım, bugün farklı güçler arasındaki vekâlet savaşı ile devam ediyor. Şu an ülkede; Tobruk merkezli General Halife Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu, Trablus merkezli Fayiz es-Serrac’a bağlı Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçleri, Kaddafi’nin devrilmesinde en büyük paya sahip Misrata merkezli güçler, ülkenin batısında Tunus sınırına yakın Zintan merkezli güçler gibi değişik güçler bulunuyor.
İktidar savaşı iki güç arasında sürüyor?
Libya, 2014 seçimlerinin ardından siyaseten ikiye bölündü. İktidar savaşı iki güç ve onu destekleyen uluslararası güçler arasında devam ediyor. Bunlardan biri, ülke topraklarının yüzde 70’ini elinde tutan, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi. Liderliğini General Halife Hafter yapıyor. Diğeri ise başkent Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH). BM tarafından tanınan başkent Trablus dahil ülke topraklarının yüzde 30’unu elinde bulunduran UMH’nin başındaki isim ise Fayiz es-Serrac.
Çatışmaların sürdüğü cepheler
Libya’da Hafter güçleri, 2014 yılından itibaren adım adım ülkenin kontrolünü ele geçirdi. Ülkenin yüzde 70’ini kontrol eden Hafter güçlerinin, El-Serrac güçlerine karşı ilerleyişi devam ediyor. Hafter güçleri ile El-Serrac güçleri arasında en az 8 cephede savaş sürüyor. Ayn Zara, Halletul Fercan, Kasr bin Gaşir, Vadi er-Rabi, El-Matar el-Kadim, Es-Sevani, Trablus ve El-Aziziye bölgelerinde Hafter ve Serrac’a bağlı güçler arasında çatışmalar devam ediyor.
General Halife Hafter komutasındaki güçler, yakın süreçte Trablus’u almak için operasyon başlattı. Son gelen bilgiler Trablus uluslararası hava alanı yolunun Hafter güçlerince ele geçirildiği yönünde.
Libya’daki aktörler kimler?
Eski bir Libya ordu komutanı olan General Halife Hafter, 1969 yılında iktidarın ele geçirilmesinde Kaddafi ile birlikte hareket etmişti. Çad’da Libya güçlerinin yenilmesinin ardından Hafter tutuklandı, ardından ABD’ye gitti ve yaklaşık 20 yılını burada geçirdi. NATO’nun 2011 yılında Kaddafi’yi devirmek için müdahalesi sırasında Libya’ya geri dönen Hafter, ülkede güvenliği yeniden inşa etmek, silahlı çetelere ve “teröristlere” karşı savaşmak istediğini ifade ediyor.
Askeri nüfuzu olmayan bir kamu görevlisi olan Başbakan Fayiz es-Serrac, Trablus’ta Ulusal Mutabakat Hükümetine başkanlık ediyor. En sıkı destekçisi Türkiye olan El-Serrac, bölge halkı tarafından uluslararası güçlerce görevlendirilmiş biri olarak değerlendiriliyor.
Kim Kimi destekliyor?
Hafter güçlerini Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan’ın yanı sıra Fransa ve Rusya destekliyor.
BM’nin ‘meşru hükümet’ olarak tanıdığı El-Serrac ise Türkiye, Katar, ABD, İngiltere ve İtalya gibi ülkeler tarafından destekleniyor.
Libya’daki durum Suriye üzerinden belirginleşen kamplaşmadan farklılıklar taşıyor. Türkiye ile Rusya karşı taraflarda bulunuyor. Türkiye ile ABD aynı tarafta görünürken, Suriye’de ABD ile birlikte olan Fransa karşı tarafta yer alıyor. Ancak buradaki kamplaşma Suriye kadar keskin ya da belirgin değil.
BM destekli UMH’yi destekleyen güçlerin bir kısmı Hafter’e karşı da ‘boş’ değil. Yani Libya’daki gelişmelere bağlı olarak yarın ABD’nin Hafter’i desteklemeye başlaması şaşırtıcı olmaz. Hafter’in ABD’nin bölgesel müttefikleri Mısır, BAE ve Suudi Arabistan tarafından destekleniyor olması, bu olasılığı güçlendiriyor.
NATO destekli müdahale ile Kaddafi rejiminin yıkılmasını sağlayarak ülkeyi kaosa sürükleyen emperyalistler ve bölge gericilikleri, şimdi ülkede egemenlik mücadelesi vermeye devam ediyor.
Neden Libya?
Libya, tarihsel olarak Kuzey Afrika ülkelerinin siyasi denkleminde en etkili rol üstlenen ülkelerden biri oldu. Ayrıca Akdeniz’e sınır olması, zengin petrol rezervleri ve Avrupa’ya yakın olması da ülkeyi uluslararası güçlerin satranç tahtasına yerleştiren nedenlerden.
İşte Libya’yı önemli kılan nedenler;
Enerji kaynakları: Libya ve Cezayir’in devasa boyutta petrol ve gaz zenginliği var. Bu yüzden Kuzey Afrika bölgesi, uzun yıllardır bu iki ülkeyi kontrol altına almak için çok çaba harcayan Batı için oldukça önemli. Bu yüzden, Afrika üzerinde kontrol ve egemenlik sağlamak isteyen güçlerin ilk müdahale alanlarından biri oluyor.
Dini ve etnik bağlantı: Bölgedeki dini ve etnik bağlar, Sudan’dan başlıyor, Libya ve Tunus’u aşarak Fas bölgesine ulaşıyor.
Petrol gelirleri: Libya’nın hatırı sayılır bir petrol rezervi var. Bu da dış güçlerin müdahalesi için iştah kabartıcı bir neden.
Afrikalı işçiler: Her yıl bir milyon Mısırlı ve bir milyon Tunuslunun yanı sıra Çad ve Sudan’dan gelen çok sayıda işçi, çalışmak üzere Libya’ya gidiyor.
İtalya’ya giden gazın ana kaynağı: Libya’nın enerji alanındaki önemi sadece petrol değil. İtalya ve Avrupa’nın ihtiyacı olan gazın önemli kısmı bu ülkeden sağlanıyor.
Göçmenlerin geçiş güzergahı: Kuzey Afrika ülkeleri arasında Avrupa’ya en yakın olan ülke Libya.
Arap yarımadasının doğusu ve batısı: Mısır ve Sudan, genel olarak Arap yarımadasının doğusu, Tunus, Cezayir, Fas ve Moritanya Arap yarımadasının batısının bir parçası olarak kabul edilir. Libya ise batı ve doğu arasında köprü konumundadır.
Yıkımın Libya halkına faturası ne oldu?
Libya’da 2011’den bu yana; 6 milyon nüfuslu ülkede 500 bin kişi mülteci konumuna düştü. Ülkenin en önemli gelir kaynağı olan petrolün üretimi 1,6 milyon varilden 400 bin varile ve kişi başına düşen milli gelir ise 12.120 dolardan 5.193 dolara düştü.
Bugün ülkede 2,5 milyon insan sağlık hizmeti desteğine ve 400 bin kişi ise gıda yardımına ihtiyaç duyuyor.
Kaddafi’nin devrilmesinden sonra oluşan kaotik ortamda yüzlerce silahlı grup ortaya çıktı ve binlerce insan yaşamını yitirdi. Yine bu kaotik ortam ve çatışmalardan Avrupa’ya kaçmak isteyen binlerce kişi Akdeniz’de boğuldu. Libya’da 8 yılını geride bırakan kaos ve çatışmaların ülke halkına faturası, ölüm, yıkım, göç, yoksulluk ve açlık oldu.
* Bu analiz ANHA’dan alınmıştır