Türkiye Mısır’la normalleşme arayışı içide ancak Libya’daki askeri varlığını kabul etmeyen Mısır, normalleşme için Türkiye’nin yayılmacı politikasını terk etmesini istiyor
Türkiye’de yaşanan siyasi-ekonomik krizleri aşmak için her yerde çare arayışını sürdürüyor. Ekonomik krizi aşabilmek için Katar’la sıkı ilişkiler geliştiren iktidar, diğer Arap devletleriyle de arasındaki buzları eritmeye çalışıyor. Ortadoğu’daki güçlü devletlerden olan Mısır’da bunlardan biri. Ancak Türkiye’nin Arap coğrafyasındaki müdahaleleri nedeniyle istediği sonucu alamadığı belirtiliyor.
Görüşmeler sonuç vermedi
Mısır ile üst düzey bürokratların katılımıyla gerçekleştirilen toplantılarda birçok ihtilaflı konunun dile geldiği belirtilirken, bunlardan bir kısmında Türkiye’nin adım attığı ancak özellikle Libya’da bulundurduğu askerlerini iki ülke arasındaki yakınlaşmayı engellediği belirtildi.
İhvancıların sesi kesildi
Mısır bu girişimlere titizlikle yaklaşarak, şartlarını açıkça sıraladı. Mısır, ilişkilerin düzelmesinin başlıca şartı olarak Türkiye’nin İhvana verdiği desteği çekmesini ve Libya’daki müdahalelerine son vermesini istedi. Ayrıca Mısır’da araması bulunan İhvan liderlerinin Mısır’a teslim edilmesi istendi. Mısır ile yapılan görüşmeler sonrasında Türkiye basınında, tek elden düğmeye basılmış gibi Mısır’ı karalayan İhvancıların sesinin kesilmesi dikkat çekti.
Türkiye Libya’da ayak diretiyor
Türkiye Libya konusunda ise gerekli adımları atmıyor. Mısır Türkiye’nin Libya’da askerlerini ve kendisine bağlı çete gruplarını bulundurmasını başından beri rahatsız edici buluyor. Türkiye Libya’daki müdahalelerini sürdürdüğü gibi Suriye’de de varlığıyla çözümün önünde engel rolü oynuyor. Tüm bunları bir sorun alanı olarak değerlendiren Mısır ilişkilerin normalleşmesi için bu müdahalelerden vazgeçilmesini istiyor
Suriye’deki varlığı meşru değil
Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şukrî, geçtiğimiz kasım ayında yaptığı bir açıklamada Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki askeri varlığını eleştirmişti. ABD merkezli Wilson Araştırma Merkezi’ne verdiği bir demeçte Semih Şukri, Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki varlığının hiçbir meşru nedeninin bulunmadığını vurgulayarak, Ankara’nın son 10 yılda izlediği yayılmacı politikadan ülkesinin rahatsız olduğunu sözlerine ekledi.
Somut bir taviz yok
Türkiye her ne kadar Mısır’la ilişkileri iyileştirmek için çabalasa da yayılmacı politikalarında vazgeçmeden bunu yapması pek olası görünmüyor. İki ülke ilişkilerini değerlendiren Ortadoğu Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü Mihemed Hamid, “Ankara-Kahire ilişkilerinin yeniden güçlendirilmesi için yapılan görüşmelerde şu ana kadar Türkiye’nin ortaya koyduğu somut bir taviz bulunmuyor. Özellikle Mısır’ın şart koştuğu Libya’ya müdahaleler konusunda Türkiye’den bir adım gelmedi. Türk devletinin Libya’daki müdahalelere son vermesi sadece Mısır’ın değil Fransa başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin de talebidir” şeklinde konuştu. Şu ana kadar iki ülke ilişkilerinde bir iyileşmenin söz konusu olmadığını söyleyen Hamid, “Görünen o ki iki ülke arasındaki dosyalar çok karmaşık. Bu karmaşa içinde ilişkilerin güçlenmesini engelleyen birçok neden var” ifadelerini kullandı.
Suriyeli çeteler başına bela oldu
“Mısır, Türkiye’nin Libya’ya getirdiği Suriyeli çeteleri geri çekmesini istiyor. Çeteleri kendi ulusal güvenliği konusunda büyük bir tehdit olarak gören Mısır, mayıs ve eylül ayında yaptığı diplomatik görüşmelerde bunu başlıca şart olarak koydu” diyen Hamid, “Türk devletinin bu konuda ayak diretmesi ilişkilerin gelişmesini engelliyor. Mısır da bu konuda çok net davranıyor. Libya’daki çete varlığı doğrudan Mısır’ı tehdit ediyor” dedi. Deniz sınırlarının yeniden çizilmesi konusunda Türkiye ve Mısır arasında bir anlaşma olduğunu vurgulayan Hamid, “Ancak Libya dosyasında hiçbir şekilde anlaşamama durumu var. Türkiye, Libya’da çeteleri tutmaya devam etme konusunda kararlı. Bu konu iki ülke ilişkilerine zarar veriyor” şeklinde konuştu. Türkiye’nin El Serac hükümetiyle 2019 yılında imzaladığı deniz sınırları anlaşmasına bağlı kalacağını hatırlatan Hamid, bu anlaşmanın ne uluslararası hukuk tarafından ne de Mısır tarafından kabul görülmediğinin bir kez daha altını çiziyor.
Emanî Ezam- Şeyma Elî/ Kahire-ANHA