Hafter güçlerinin baskısı altındaki Trablus hükümeti iç çatışmalarla sarsılırken, temel çelişkilerden biri Türkiye’nin taşıdığı ‘Suriyeli savaşçılar’ oldu. Rus medyası ise Putin’in ziyareti öncesinde ‘sakalı kesilen Libya’ya gidiyor’ haberleri yapıyor
Halife Hafter’in yönetimindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) ilerleyişini sürdürürken, Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) kendi iç çelişkileriyle dağılma eğilimi gösteriyor. Şarku’l Avsat ajansından Muhammed el-Arabi’nin haberine göre, çeşitli milis liderlerinin koalisyonu olan UMH, çatırdıyor. Hükümet güçlerinin topçu kolunun komutanı olan Farac Ahlil, Serrac’ı ‘ajanlıkla’ suçladığı Serrac’ın Londra’daki alışveriş videosunu yayınlayarak tepki gösterdi. Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı ve Müslüman Kardeşler’in önde gelen liderlerinden Halid el- Mişri de ‘savaş hükümeti kurulması’ çağrısında bulundu.
ÖSO’cular temel sorun
El-Arabi, Serrac’ın milis liderleriyle ciddi anlaşmazlıklar yaşadığını belirtirken, Suriye’den taşınan ÖSO’cuların varlığını Serrac’ın benimsemediğini aktardı. Ayrıca Serrac, Savunma Bakanlığı’na bir bakan atanması hususundaki talepleri ısrarla reddediyor. UMH hükümetinin bir yandan da ABD’nin “Libya’daki çatışmanın ardındaki temel sorunlardan biri olan milisleri ortadan kaldırmak için somut adımlar belirlenmesi gerektiği” şeklindeki baskısı altında olduğu haberde belirtiliyor.
Misrata’da özel ilişkiler
Serrac, milis liderlerin arzuları uyarınca hareket etmeyi ve Trablus’u onlara terk etmeyi reddederken, Trablus’taki savaş yönetiminde de anlaşmazlıklar yaşıyor. Türkiye’den Misrata hava üssüne ilk silah kargoları ulaşırken Independent Arabia, Türkiye’nin Misrata liderleriyle özel ilişkilerine dikkati çekti. Geçtiğimiz mayıs ayında ez-Zaviye şehrinde, Misrata ve Trablus havalimanlarına ulaşan Türkiye’ye ait zırhlı araçlara ilişkin anlaşmazlıklar yaşanmış, milisler arasında çatışmalarda ölümler yaşanırken, EsSamud Tugayları ve Ebu Selim Tugayı arasında da bir çatışma çıkmıştı.
‘Farklı ekipler’ tartışılıyor
Bu arada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki günkü açıklamalarında yer alan ‘farklı ekipler’ ifadesi, özellikle Rus basınında çoktandır tartışılıyor. Türkiye’de de muhalefetin tepkisini çeken bu ‘paramiliter güç’ iması, Putin ziyareti öncesinde Rus basınının işlediği konulardan oldu. Rusya Federal Haber Ajansı, Türkiye’nin Libya’ya radikal dini grupları taşıdığı yönünde 25 Aralık’ta bir haber yayımladı. Bloomberg, Reuters ve Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de (SOHR), Suriye’deki farklı gruplardan Türkmen militanların Libya’ya gönderildiğini ya da gönderilmek üzere seçildiğini öne açıkladı. Rus SvPressa da “Erdoğan’ın Yeniçerileri Putin’in Wagnercilerine Karşı Saldırıya Geçti” başlığıyla benzer bir haber yayımladı.
Sakalı kesilen Libya’ya gidiyor
Bölgeyi yakından takip eden isimlerden biri olan Rusya politikaları uzmanı Dr. Kerim Has, söz konusu iddiaların yaklaşık bir aydır Rusya medyasında dillendirildiğini belirtiyor. Has, “Türkiye’nin IŞİD’i, Nusra’yı, Suriye’deki radikal dini grupların İstanbul üzerinden bölgeye taşındığına yönelik çok sayıda haber var. Bu grupların İstanbul üzerinden alınıp sakalları kestirildikten sonra uçakların takip sistemleri kapatılarak çok sayıda seferle bölgeye gönderildiği söyleniyor” diyor. Haberlerden birinde sadece 25 Aralık tarihinde 660 militanın Libya’ya gittiği, bir günde en az 20 sefer yapıldığı ve uçakların radara yakalanmamak için özenle hareket ettiğinden bahsediliyor.
Tunus Türkiye’nin talebini reddetti
Tunus Cumhurbaşkanlığı Medya Danışmanı Reşide en-Neyfer, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Tunus’un, Libya sınırında konuşlanma ve Libya’ya askeri sevkiyatı buradan yapma talebini reddedildiğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Aralık günü Tunus’a gitmiş ve Cumhurbaşkanı Kays Said ile görüşmüştü.
Türkiye’ye dörtlü tepki
Brüksel’de Libya’daki son gelişmeleri değerlendirmek üzere bir araya gelen İtalya, Almanya, Fransa ve İngiltere Dışişleri Bakanları, “Türkiye’nin Libya’ya asker gönderme planını reddediyoruz” dedi. Görüşmenin ardından açıklamada bulunan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, dış müdahalelerin son bulması ve ülkede ateşkesin ilan edilmesi gerektiğini belirtti. Borell, “Türkiye’nin Libya’ya asker gönderme planını reddediyoruz” dedi.
Avrupa sınırına cihatçı yerleştiriliyor
Suriye’den Libya’ya militan transfer edilmesini değerlendiren Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi Sözcüsü Loqman Ehmê, Avrupa sınırında cihatçılar için “güvenli bölge” kurulduğunu kaydetti. “Erdoğan, bu son hamlesiyle de aynı zamanda Avrupa’yı da tehdit ediyor” diyen Loqman Ehmê, şunları söyledi: “Libya Avrupa sınırında. Erdoğan oraya el atarak hem Avrupa’yı enerji yollarını denetimine almakla tehdit etmeyi hedefliyor hem birçok silahlı militanı Avrupa sınırına yığmakla ve istediği zaman daha önce yaptığı gibi Avrupa’da patlamalar gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bu da Erdoğan’ın Avrupa’ya karşı kullandığı mülteci kartının dışında ikinci bir tehdit ve şantaj kartı anlamına geliyor.”
İlk birlikler Trablus’ta
Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) Halife Hafter’in güçlerine karşı sürdürdüğü Öfke Volkanı Harekatı Yedek Kuvvet Komutanı Nasir Ammar, ilk Türk askeri birliklerin Libya’nın başkenti Trablus’a ulaştığını açıkladı. Ammar, Türk askerlerin sağladığı destek sayesinde UMH’nin uçakları vurma imkanı sağladığını sözlerine ekledi.
HABER MERKEZİ