Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması için tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde başlatmış olduğu süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 22. gününde. Güven’in başlatmış olduğu eyleme birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütü destek verirken, önceki gün tüm cezaevlerinde bulunan siyasi tutuklular ise Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi başlattı. İHD Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir, bir insanın barış için kendi bedenini ortaya koyabilecek derecede iradesini desteklediklerini ancak son çare olarak böyle bir eyleme başlanmasından üzüntü duyduklarını söyledi. Demir, “Barış için başka bir alan bırakılmadığından dolayı insanın son çare olarak yaşamını ortaya koyması bizim için çok değerlidir” dedi. Leyla Güven’in bu kararının ses getirmesi için kamuoyunun duyarlı olması gerektiğini dile getiren Demir, taleplerin insani talepler olduğunu ifade etti.
Demir, şöyle dedi: “Bundan dolayı da sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin, derneklerin bu konuda daha duyarlı bir şekilde yaklaşması gerekir. İHD olarak Leyla Güven’in barış ve çatışmasızlık talepleri bizim de taleplerimizdir. Barış isteyen bir insanın taleplerine karşı biz de harekete geçmeliyiz. Leyla Güven’e sahip çıkılması gerektiğine inanıyoruz.” HDP Mersin İl Eşbaşkanı Zelal Önen, Güven’in savaşın son bulması için bedenini ölüme yatırdığını söyledi. Önen, “Leyla Güven bizim onurumuzdur. Onun İmralı’ya dikkat çekmesi aynı zamanda bir halkın tecridine ilişkindir. Buradan herkese sesleniyorum; Leyla Güven’in sahiplenmesi gerekiyor. Onun talepleri aynı zamanda bizim taleplerimizdir” dedi. DBP Mersin İl Eşbaşkanı Münir Güzel, bu eylemi güçlendirmek için barış ve demokrasiden yana olan kurumların destek sunması gerektiğini söyledi. Cezaevlerindeki tutuklarla dayanışmak için kurulan ‘Görülmüştür’ ekibinden yazar Adil Okay ise, Güven’in hukuksuz bir şekilde cezaevinde olduğunu ve taleplerinin demokratik talepler olduğunu vurguladı.
Okay, Güven’in sesine ses olacaklarını aktardı. SES Mersin Şube Başkanı Özge Göncü, “Yaşamı savunan bizler, demokratik ve barış içinde bir memleket talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Barış talebini zindanlardan, alanlardan ve bulunduğumuz her yerden sesimizi yükselterek daha güzel bir geleceği el ele kuracağız. Leyla Güven’in bu talebine kulak verelim” dedi.
Farkındalık eylemleri
DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı İbrahim Çiçek, önümüzdeki günlerde toplumun farkındalığını artıracak eylem ve etkinliklerin yapılacağını vurguladı. Güven’in başlatmış olduğu eylemi desteklediklerini ve talebinin de haklı bir talep olduğunu dile getiren Çiçek, Güven’in başlatmış olduğu eylemin daha da büyütülmesi gerektiğini belirtti. Çiçek, Öcalan’a uygulanan tecridin tüm topluma yönelik bir tecrit olduğuna işaret etti. Toplumun baskı döneminden geçtiğini aktaran Çiçek, cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemlerine dikkat çekerek, “Toplum bu tür baskılara maruz kaldı mı, cezaevindeki tutsaklar inisiyatif alıyor” dedi. Eylemlerin toplumsallaşması gerektiğini vurgulayan Çiçek, “Eğer biz dışardakiler bu duruma güç getiremediğimizde cezaevindeki arkadaşlar bu eylemi yerine getiriyor. Bu süreçte dışarda iki günlük bir açlık grevi gerçekleştirildi. Ama bunu çok yönlü bir tarafa evriltmek lazım. Sadece cezaevindeki arkadaşlarımızın üzerinden gitmesi de doğru değil” şeklinde konuştu. Devletin güvenlik politikalarının tamamen psikolojik olduğunu belirten Çiçek, “Halkımız korkutulmuş ve siyasi alanını daraltılmış olabilir ama biz buradayız. Mücadelemizi yürütüyoruz. Birlik içinde bu çalışmaları yürütürsek psikolojik savaşı alt edebiliriz” şeklinde konuştu. Güven’in başlatmış olduğu eylemi kapı kapı, ev ev, sokak sokak ve mahalle mahalle dolaşarak insanları bilgilendireceklerini belirten Çiçek, “Toplumda ciddi bir öfke var. Bizim yapmamız gereken bu öfkeyi doğru tarafa yönlendirmektir” ifadelerini kullandı.
Tutuklulardan destek
Türkiye Komünist Partisi/Marksist- Leninist (TKP/ML) tutukluları yaptığı açıklamada, Güven’in eylemine destek amacıyla 29 Kasım-1 Aralık günleri arasında üç günlük açlık grevi eylemi yapacaklarını duyurdu. TKP/ML tutukluları adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Türk devleti Kürt ulusunun iradesini teslim almak için kodlanmış durumda. Bütün askeri gücünü seferber ederek, zorla teslim alamadığı iradeyi siyasi temsilciler nezdinde tutsak ederek almaya çabalıyor. Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit bunun en somut göstergesidir. Belediye başkanları ve milletvekillerinin tutsak edilmesi ile devam eden süreç bu irade karşısında takınılan tahammülsüz tutumun yansımasıdır. Leyla Güven’in milletvekili seçilmesinin ardından serbest bırakılmamasını bundan bağımsız düşünmüyoruz ve sessiz kalmıyoruz. TC’nin Kürt halkını ve siyasi, politik iradesini yok sayma tutumunun karşısında olacağız. DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in; ‘Adil bir yargılama yapılmadığını, tecridin bir insanlık suçu olduğunu belirtmek istiyorum. Tecrit bir halka uygulanmaktadır. Ben de bu halkın bir parçasıyım’ diyerek başlattığı ve devamında PKK ve PAJK’lı tutsakların ‘Önderliğimiz bizim nefesimiz ve özgürlük ruhumuzdur. Bu insanlık dışı tecride dayanacak sabrımız kalmadı’ diyerek Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması için başlattıkları açlık grevi direnişine destek olmak için biz de TKP/ML dava tutsakları olarak 29 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında açlık grevinde olacağımızı duyuruyoruz.”
HABER MERKEZİ