49 yıl önce, ‘Bizim ölümümüzle binlerce Kürt uyanacak, özgürlük bayrağımız dalgalanacak’ diyerek daim sephasına çıkan Leyla Qasim’ın ardılları bugün ‘Jin jiyan azadî’ felsefesiyle direnişi büyütüyor
Bugün ölüm yıldönümü olan ve 1952’de Xaneqin’de Dalaho Qasim ve Kani ailesinin üçüncü çocuğu olarak doğan Leyla Qasim direnişi ve hayatıyla Kürt halkına öncülük eden isimlerden oldu.
Ailesi tarafından Arapça “gece” anlamına gelen Leyla ismi verilen Qasim, yoksul bir ailenin tek kızıydı. Yoksul ve aynı zamanda Kürt kimliğiyle bilinen ailesi ile hep göç yollarında olan Qasim ve ailesi 1958 yılında Bağdat’a göç etti.
Kürdistan Öğrenciler Birliği ile tanıştı
Lise öğrenimini Bağdat’ta tamamlayan Qasim, Bağdat Üniversitesi’nde sosyoloji bölümüne girdi. 20 yaşındayken Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK) ile tanışarak, buradaki çalışmalarına devam ederken Saddam Hüseyin’in “Kürt düşmanlığı” üzerine bir makale yazdı. Makale sonrasında hedef olarak seçilen ve her fırsatta, “Kölelik Kürtlerin kaderi değil” diyen Qasim, bir süre sonra ulusal kurtuluş mücadelesinin aktif militanı oldu.
Kısa sürede idam kararı alındı
1974 yılında Baas rejimi Kürtlere karşı savaş açtı. İlk olarak Kürt aileler Bağdat’tan çıkarılmaya başlandı. Irak rejimi Qeladize kentini bombaladı. Bombalama sonucunda yüzlerce sivil katledildi. Bu katliamlara karşı Leyla Qasim ve arkadaşları bunu dünyaya duyurma gröevini üstlendi. Leyla Qasim ve 4 arkadaşı uçak kaçırma eylemi yaptı. 24 Nisan 1974’te yakalandılar. Yakalanmalarından itibaren işkence ve insanlık dışı muamelelere maruz kaldılar.
Savunmaları tarihe geçti
Göstermelik bir mahkemeye çıkarılan Leyla Qasim ve arkadaşları yaptıkları savunma ile adlarını tarihe yazdılar. 12 Mayıs 1974’te Saddam Hüseyin’in emriyle Leyla Qasım ve arkadaşları idam edildi. Leyla Qasim’ın, idam sehpasına giderken söylediği; “Beni öldürün fakat şu gerçeği de bilin ki benim öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak. Ben Kürdistan’ın özgürlüğü yolunda canımı feda ettiğimden dolayı sevinç ve gurur duymaktayım” sözler ve okuduğu Kürt Milli Marşı Ey Reqib’i (Hey Düşman!) bugün ardı olan milyonlarca Kürt kadın ve erkeğin verdiği mücadeleye de ışık oldu.
Ailesine haber verilmedi
Leyla Qasim, Irak devletinde idam edilen ilk kadın olurken, idam kararı ailesine haber verilmedi. Annesi kızını farklı bir kimlikle görebilirken, Qasim idam edilmeden önce annesinden geleneksel Kürt kıyafeti ve bir makas ister. İdam edildikten sonra yüzüğünü ablasına verilmek üzere bir arkadaşına verir. Ayrıca saçlarından bir tutam keserek annesine gönderir. Annesine gönderdiği mesajda, “Birkaç gün sonra bu Kürdi kıyafetler içerisinde idam edileceğim ve Kürdistan’a gelin olacağım” yazar.
‘Saç örgülerimden bayrak yapsınlar’
Annesiyle kısa bir görüşme fırsatı bulan Qasimşu vasiyette bulundu: “Güzel annem; tasalanma, ben bir dava insanıyım artık. Kürt halkı ve Kürdistan için savaşıyorum. Dün Saddam ve beraberinde bir grup buraya geldi. Beni kandıracağını, ilkelerimden taviz vereceğimi zannediyordu. Hatta mücadeleden vazgeçmem için maddi tekliflerde bulundu. İstediğim okullarda öğretmenlik yapabileceğim vaadinde bulundu. Fakat ben bunları kabul etmeyecek kadar onurlu olduğumu, halkımı satmayacağımı söyledim. Kendimi Kürt ve Kürdistan davasına adadığımı, bu mücadele uğrunda idamı onurla karşıladığımı söylemem üzerine çılgınlaşan koca Saddam’ın ne kadar zavallılaştığını gördüm. Anne bizim ölümümüzle binlerce Kürt insanı uyanacak, özgürlük bayrağımız dalgalanacak. Ben öldüğümde üzülmeyin, saç örgülerimden bayrak yapsınlar.”
Haber: Sarya Deniz / NuJİNHA