DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Kürtlerin Kürdistan’dan göç ettirilerek Türkiye’nin metropol kentlerine sürülmelerine rağmen dillinden, kültüründen ve değerlerinden vazgeçmediğine dikkati çekti
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) başlattığı ve çalışmalarının sürdüğü “Demokratik Mücadele Programı”na destek vermek için İstanbul’da bir dizi temaslarda bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP)Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Bağcılar ilçesinde halk buluşmasına katıldı.
Güven ve Bayındır’a Halkların Demokratik Kongresi(HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu ve Halklarını Demokratik Partisi(HDP) İstanbul İl Örgütü Eşbaşkanı Erdal Avcı da eşlik etti.
Açılış konuşmasında AKP iktidarın salgın sürecine rağmen Kürtlere yönelik saldırılarını sürdürdüğünü belirten Erdal Avcı, bu saldırılara karşı cevap olmak için halklarla bir araya geldiklerini ifade etti. Ancak tüm çalışmalarının engellemeye çalıştığına dikkati çeken Avcı, son olarak faaliyetlerinin engellenen ve kapısına mühür vurulan DTK’nin kapatılmasına işaret etti.
‘Yön verecek pozisyona geldik’
Ulus devletlerin artık çıtırdadığı ve yok olma sürecine girdiğini belirten Bayındır, “Böyle bir süreçte Ortadoğu’da Kürtlerin öncülüğünde örnek bir model yaratıldı. Bu anlamda Kürt halkı Ortadoğu’da emperyalistlere, bölgesel ulus devletlere karşı özgürlüğünü kazanmak için kesintisiz bir süreci yaşıyor. Kürt halkı 150 yıldır mücadelesini sürdürüyor. Bu mücadelenin bir sonucu olarak buradayız. Bu anlamda dünyada toplumsal ve siyasal durumlara yön verecek pozisyona gelmiş durumdayız. Halkların üzerinde baskı kurarak, egemenliklerini kuran ulus devletler artık sürdüremez duruma gelmiştir” dedi.
‘Yüz yıl daha statüsüz bırakmak istiyorlar’
Lozan Anlaşması’nın yüzüncü yılının bittiğini dile getiren Keskin, egemen güçlerin Kürtlerin kazanımlarını tarihten silmeye çalıştığı kaydetti. Kürtlerin varlığını kabul etmeyen bir politikalarla karşı karşıya oldukların vurgulayan Keskin, “Bunu en çok yapan AKP ve MHP iktidarı, Ortadoğu her yerine savaş açmış durumda. Burada bildiğimiz gerçek şu dur ki; Kürt halkın kazanımlarını yok edip Kürtleri bir yüz yıl daha statüsüz bırakmayı hedefliyor. Bunu da özellik psikoloji savaş yöntemleri ile yapıyor. Kültürümüze, tarihimize ve mücadele geleneğimize saldırarak sonuç almaya çalışıyor. Buna karşı çok bilinçli olmak lazım” şeklinde konuştu.
‘Eskiden Anıtkabir’e, şimdi Kürtlere gidiyorlar’
Saldırılara karşı Kürtlerin 150 yıllık Kürdistan hakikati ile yoğrulmuş bir noktada olduğunu işaret eden Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun için bu psikolojik savaşa karşı hakikat mücadelesini esas almalıyız. Bu esasla Kürt Özgürlük Hareketi bu güne kadar onlarca iktidar devirdi. Bu yüzden halkın fikri, inancı daha da güçlü bir pozisyondadır. Bu gün Türkiye ve Kürdistan da bir çıkmazda olan bir iktidar var. Bu noktaya Kürtler ve tüm topluma karşı yönelik yaptığı saldırılara karşı aldığı cevap ile gelmiştir. Eskiden siyasi parti kurduklarında liderleri Anıtkabir’e giderlerdi. Şimdi ise Kürdistan üzerinden ve Kürtler üzerinden söylemler üreterek yola çıkıyorlar. Bu kirli politikalara karşı halkımızın çok hassas yaklaşması ve ona göre pozisyon alması gerekiyor. Çünkü sadece Kürtleri kendi hedefleri için bir sıçrama tahtası olarak görüyorlar.”
‘3. yolu esas alarak mücadele ediyoruz’
Daha sonra söz alan HDK Eşsözcüsü İdil Uğurlu, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fikriyatı bağlamında HDK’yi kurduklarını ve çalışmalarını bu kapsamda yürüttüklerini söyleyerek ‘3’üncü yol’u esas aldıklarını kaydetti.
‘Kürtler bitti diyenler bitti’
Ardından halkı selamlayarak sözlerine başlayan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Kürtlerin Kürdistan’dan göç ettirilerek Türkiye’nin metropol kentlerine sürülmelerine rağmen dillinden, kültüründen ve değerlerinden vazgeçmediğine dikkati çekti. Bu mücadele sayesinde büyük kazanımlar elde ettiklerinin ifade eden Güven, “Mücadele ettiğimiz sürece, bunun karşılığını da alırız. Bizde bunun karşılığını almışız, bu gün İstanbul’da halkla buluşup toplantılar yapıyoruz. Bu toplantılarımızda dolu, coşkulu bir şekilde devam ediyor. ‘Kürtlere bitti bitireceğiz, Kürtleri toprağa gömdük artık oradan çıkamazlar’ diyenler, ‘Kürtlere hak vermiyoruz’ diyenler bitti ancak Kürtlere hala var. Hem kendi topraklarında varlar hem de tüm dünyada varlar” ifadelerinde bulundu.
‘Öcalan’ın felsefesi kazandırdı’
Ortadoğu’da değişimlerin yaşandığına işaret eden Güven, ABD, Almanya, Rusya gibi devletlerin ise bu ortamda kendilerinin istediği şekilde bir sistem üretmeye çalıştıklarını paylaştı. Bu şekilde burada bulunan yer altı ve yer üstü zenginliklerin ellerine almaya çalıştıklarını aktaran Güven, istedikleri şekilde bir değişim yapmaya çalıştıklarını ifade etti. Bu güçlerin başta İŞİD gibi bir örgütü Ortadoğu’ya gönderdiklerini söyleyen Güven, “Ortadoğu’ya tekrardan topyekün gelmek için ilk önce onları gönderdiler. Ardından Kürtlere saldırarak yok etmek istediler. Rojava’da, Şengal’de Kürtlere saldırdılar. Ancak bu saldırılara karşı Sayın Öcalan’ın felsefesini baz alan Kürt gençleri tüm saldırıları tersine çevirerek önemli kazanımlar elde etti” diye kaydetti.
‘Dün meşru, bugün terörist’
Ayrıca DTK’ye yönelik saldırılara da tepki gösteren Güven, geçmişte kongre adına Hatip Dicle’nin Öcalan ile yapılan görüşmelere katıldığını belirtti. DTK’nin dün meşru görüldüğü bu gün ise terörize edilip kapınsa mühür vurulduğuna işaret eden Güven, bu saldırılara karşı mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.
Güven’in konuşmasının ardından halk buluşması forum şeklinde devam etti.
MA