Kürtlerin mücadele tarihinde önemli isimlerden biri Leyla Qasım. Irak diktatörlüğüne karşı direndiği için idam edilen ilk Kürt kadını olan Qasım, herkesten bir parça oldu: ‘Leyla kî ye? Leyla jin e. Leyla min e’
Kürt kadın özgürlük tarihinde direniş geleneğinin oluşmasında tarihi bir rol oynayan Leyla Qasım, artık Kürt’ün eski Kürt olmadığını ve kadının da köle olmadığını gösterdi. Katledilen yüzlerce Kürt kadınının isyancı ve özgürlükçü ruhları Leyla Qasım’ın şahsında kendisini var etti. 12 Mayıs 1974 tarihinde 4 arkadaşıyla birlikte Baas rejimi tarafından idam edilene kadar da başını eğmeyen Qasım, idam sehpasında: “Beni öldürerek yok edebilirsiniz. Ama benim ölümüm binlerce Kürt’ün uyanışı olacaktır” dedi. Leyla Qasım, 1952 yılında Irak’ta İran sınırına yakın olan Xaneqîn kentinde Dalaho Qasım ve Kanî’nin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi.Kürtlerin sınırlarla bölünerek hafızasızlığa itildiği bir yüzyılda doğan Qasım’a gece yarısı dünyaya geldiği için Arapça “gece” anlamına gelen Leyla ismi verildi.İlk ve orta öğrenimini gördükten sonra yoksulluk ve göç ile yazılan bir halk hikayesinden payına düşeni alarak ailesiyle birlikte Bağdat’a göç etti. 20 yaşındayken Kürdistan Öğrenciler Birliği ile tanıştı. YXK’ye destek veren toplumsal eşitlik, kadın hakları veKürt sorunu üzerinde yoğunlaşan Qasım, aynı zamanda kadın haklarını ihlal eden yasalarla da mücadele etti.Kendi isteği ile aldığı sosyoloji eğitimini,Kürt toplumunun gerçekliğini çözümleme perspektifi ile değerlendirdi.
‘Kürtler köle değil’
Kısa zaman içinde Kürt Öğrenci Birliği’nin aktif üyesi oldu ve Bağdat Üniversitesi’ndeki Kürt öğrenciler üzerinde belirgin etkisi vardı. Bu dönemde Saddam Hüseyin’in Kürt düşmanlığı üzerine bir makale yazdı ve bu nedenle rejimin hedefi haline geldi. “Kölelik Kürtlerin kaderi değil” diyordu ve ulusal kurtuluş mücadelesinin aktif bir militanı olmak için peşmergelere katılma kararı aldı. 11 Mart 1970’te Saddam Hüseyin ile Mustafa Barzani arasında özerklik anlaşması yapılmıştı. Yapılan anlaşmaya göre, Güney Kürdistan’ın 3 vilayeti olacaktı, Erbil başkent olacak ve parlamento kurulacaktı. Ancak bu anlaşmanın birçok maddesi yaşama geçmeden 1974 yılında Irak rejimi tarafından ihlal edildi ve iki taraf arasında savaş yeniden başladı.Irak ordusu tüm gücü ile saldırmaya başladı,İran da sınırını kapatıp Kürtlere yardımını kesti
Uçak kaçırma eylemi
1974’ün baharında Baas rejimi Kürtlere karşı savaş açtı, yoğun tutuklama ve katliamlar gerçekleştirdi, birçok Kürt ailesini Bağdat’tan çıkardı. Irak rejimi Qeledize kentini bombaladı ve bombalama sonucunda 3 sivil yaşamını yitirdi. Daha sonra Halepçe’yi bombalayan rejim, birçok sivilin yaşamını yitirmesine neden oldu.
Bu süreçte Leyla Qasım ve arkadaşları, Kürtlerin sesini dünyaya duyuracak bir eylem hazırlığına girdi. Biraz da Filistinli direnişçi Leyla Halid’in uçak kaçırmasından esinlenerek, uçak kaçırma eylemi gerçekleştirmek istedi. Ancak bu eylem istenilen düzeyde başarılı olamadı. Eylem girişiminin başında arkadaşlarıyla birlikte 24 Nisan 1974’te Baas rejimi tarafından esir alındı. Rejimin bütün baskıları ve dayatmalarına karşı Leyla Qasım ve arkadaşları geri adım atmadı.
Saç örgülerinden bayrak
Leyla Qasım, 1974’ün Nisan ayında ağır işkencelerden geçirildi. Kısa süren düzmece bir yargılama sonrasında, idama mahkum edildi. Ağır işkencelere rağmen teslim olmayan Qasım, diktatör Saddam Hüseyin’in emriyle Cevad Hemevendî, Nerîman Fuad Mestî, Hesen Heme Reşîd ve Azad Suleyman Mîran adlı 4 arkadaşı ile birlikte, 12 Mayıs 1974’te saat 07.00’da idam edildi.İdam edilmeden önce annesiyle kısa bir görüşme fırsatı bulan Leyla Qasım, annesine “Güzel annem; tasalanma, ben bir dava insanıyım artık. Kürt halkı ve Kürdistan için savaşıyorum. Anne bizim ölümümüzle binlerce Kürt insanı uyanacak, özgürlük bayrağımız dalgalanacak. Ben öldüğümde üzülmeyin, saç örgülerimden bayrak yapsınlar” şeklinde vasiyette bulundu.
Kadınların sembolü oldu
22 yaşında idam sehpasına cesur adımlarla yürüyen Leyla Qasım’ın son sözleri, hala Kürtlerin kulaklarında: “Beni öldürerek yok edebilirsiniz ama benim ölümüm binlerce Kürd’ün uyanışı olacaktır.” Irak işkence hanelerinde direnişin sembolü olan Leyla Qasım’ın idam sehpasına giderken Kürt ulusal marşı Ey Reqib’i okuduğu dilden dile hala dolaşır.
Kürt özgürlük mücadelesi tarihinde idam edilen ilk Kürt kadın olan Leyla Qasım’ın yaktığı direniş meşalesi, Kürt kadınları tarafından geçen yıllara meydan okurcasına gürleştirilerek günümüze ulaştırıldı. Baas rejimi tarafından talihsiz bir mayıs sabahı idam edilen Qasım, devrimci kadınların öncüsü ve Kürt kadınlarının sembolü oldu. Efsaneleşen Leyla Qasım’ın 1974 yılında idam edilmesinin ardından Kürt kadınları, doğan kız çocuklarına Leyla adını verdi. Leyla Qasım’ın kahramanlığı Seyda Hêmin Mûkryanî, Cigerxwîn, Şêrko Bêkes ve birçok Kürt sanatçının yazdığı şiir ve şarkılarla dilden dile dolaştı. Hafızalara kazınan fedai kişiliği etkileyici müzik ve imgelemlerle Kürt kültüründe yerini aldı.
Leyla Qasım kî ye?
Ölümünün ardından Leyla Qasım, tıpkı Şair Cigerxwîn’in dizelerindeki gibi herkes oldu, herkesten bir parça oldu: “Leyla kî ye? Leyla jin e. Leyla min e