Suriye Ordusu, Rusya’nın desteğiyle İdlib’deki ilerlemesine devam ediyor. Bölgeyi yakından takip eden Gazeteci Hediye Levent, Rusya’nın İdlib’den hiç vazgeçmediğine dikkat çekerek, Türkiye için çemberin sınıra doğru giderek daralacağını söyledi
İdlib konusunda Rusya, İran ve Türkiye arasında Soçi’de imzalanan çatışmasızlık mutabakatı, Suriye Ordusu’nun Rusya’nın da desteği ile başlattığı operasyonla fiilen ortadan kalktı. Rusya, sık sık Türkiye’nin Soçi kapsamında verdiği sözleri yerine getiremediğini, aksine Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) giderek bölgede güçlendiğini vurguluyordu. Libya’da da karşı karşıya gelen Ankara ve Moskova arasında bir süredir yaşanan gerilimin yansımasını bulduğu İdlib’de, Türkiye’nin gözlem noktalarına aldırış etmeyen Suriye Ordusu, Maret el Numan’a doğru hızlı ilerleyişini sürdürüyor.
Bölgede yaşayan binlerce sivil de çatışmalardan dolayı Türkiye sınırına göç ettiği belirtiliyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dün gece yaptığı açıklamada İdlib’den 80 binin üzerinde kişinin Türkiye’ye doğru geldiğini ifade etti. Bölgeyi yakından takip eden Gazeteci Hediye Levent, İdlib’de yaşanan son gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ferhat Çelik’e değerlendirdi.
‘Rusya hiç vazgeçmedi’
İdlib’deki durumun şaşırtıcı olmadığını belirten Levent, operasyonun zamana yayıldığını ve 3 yıldır peyderpey devam ettiğini söyledi. Rusya’nın 3 yıllık süreçte hiçbir zaman İdlib’e yönelik operasyondan vazgeçmediğini ifade eden Levent, “Aksine Türkiye-Rusya ilişkilerinin çok iyi olduğu günlerde bile Rusya’nın İdlib’e yönelik hep bir şerhi vardı. Yaptıkları açıklamalarda sürekli olarak İdlib’e yönelik operasyonun devam ettiği, İdlib’de teröristlerle savaşılması gerektiği, Türkiye’nin İdlib’deki silahlı gruplara yönelik saldırıları gözden geçirmesi gerektiği ve Türkiye’nin vaatlerini yerine getirmesi gerektiğini dile getiriliyordu” dedi.
Operasyonun zamanlama nedeni
Suriye Ordusu’nun da sahaya uzun süredir yığınak yaptığını dile getiren Levent, İdlib operasyonunun bugünlerde başlamış olmasının şöyle bir sebebinin olabileceğini belirtti: “Türkiye’nin son dönemde Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonlarıyla Suriye’de belli bir derinliğe kadar girdiğini ve bazı grupları destekleyerek orada kalıcı bir yapı oluşturmaya çalıştığını biliyoruz. Son günlerde bölge basınında Türkiye’nin desteklediği grupların Halep civarına sarkmaya çalıştığına ya da Hama ve Humus’u birbirine bağlayan güzergah çevresine sarkmaya çalıştığına dair haberler var. Dolayısıyla İdlib operasyonunun başlamasının sebeplerinden biri de böyle bir hamlenin önünü kesmek olabilir.”
Türk gözlem noktaları
Levent, Suriye Ordusu’nun yine Rusya’nın desteğiyle Türkiye’nin İdlib’deki bazı gözlem noktalarına daha önce girmiş olması üzerinde de durdu.
Bu gözlem noktalarının güvenliğini ve sorumluluğunu o zaman Rusya’nın üstlendiğini hatırlatan Levent, Suriye Ordusu’nun yine Rusya’nın desteğiyle İdlib çevresindeki çemberi Türkiye sınırına doğru daha da daraltacağını vurguladı. Levent, “Bu durumda Türkiye’nin oradaki gözlem noktaları hatta destekledikleri grupların bekası gibi konular bir kez daha gündeme gelebilir. Türkiye’nin gözlem noktalarından çekilmesi, boşaltması veya başka yere kaydırması yönünde baskılar artabilir” dedi.
M4 ve M5 yolu
İdlib’e yönelik nihai operasyonun ise daha başlamadığının altını çizen Levent, “Bölgeden geçen M4, M5 karayolları var. Bu operasyonlar M4 ile M5’in birleştiği İdlib kırsalındaki kavşağa kadar ilerler. Suriye Ordusu orayı emniyete aldıktan sonra belki bir kez daha durur. Daha sonra sahayı doğrudan etkileyen siyasi şartlara bağlı olarak başka operasyonlar yapabilir” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’ye yığılma artacak’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İdlib’den 80 bin kişi daha Türkiye’ye geliyor” sözlerine de değinen Levent, şu yorumlarda bulundu: “Şimdi oradan gelecek insanlar ağırlıklı olarak oradaki cihatçı ve silahlı grupların aileleri, çevreleri, yakınları ve hatta kendileri olacaklar. Ancak bunun dışında hatırı sayılır bir sivil nüfus da var. Dolayısıyla İdlib’den Türkiye sınırına doğru yığılmalar önümüzdeki haftalarda şiddetlenerek artacak gibi görünüyor. Türkiye’nin artık bir karar vermesi gerekiyor. Artık çok manevra yapabileceği bir alanı da kalmadı. Türkiye bütün bu insanlara sınırları açacak mı, açmayacak mı belli değil. Bu insanlara sınırları açarsa Türkiye ne tür insanlarla karşılaşacak belli değil. Diğer taraftan sınırı açmazsa ne olacak belli değil. Çünkü bu insanların ağırlıklı olarak cihatçı ve cihatçı yakını oldukları biliniyor. Bu saatten sonra Türkiye’nin İdlib operasyonunu tamamen durdurması, iptal etmesi çok olası değil. Gerçi önümüzdeki haftalarda bir Putin-Erdoğan görüşmesi olacak. Bir kez daha operasyonun ertelenmesi mümkündür ancak İdlib operasyonu nihai operasyona doğru gidiyor.”