Veysi Sarısözen
Yazmayalı bir hayli zaman oldu. Başlayalım.
HDP Demokrasi İttifakı için sürekli bir çaba harcıyor. Yeterli oluyor mu? Olmadığı ortada.
Kusur kimde?
Hem faşizmden söz edip, hem de bir türlü güçlü bir ittifakın kurulamama sebebi ne olabilir?
Kulağınıza tuhaf gelecek olsa da ben size sebebi söyleyeyim: Legalite…Yani kanunilik, öztürkçesi yasallık.
Parlamenter bir ülkede, demokrasinin asgari kurumları ve yasaları geçerliyse, sistem partilerinin yanısıra sosyalist partiler de legal çalışma hakkına sahiptirler. Hiç kuşkusuz bu gibi ülkelerde sosyalistlerin legal mücadele etme hakkı devletin lütfu değildir. O ülkelerdeki demokrasi mücadelelerinin tarihsel sonucudur.
Demokrasi yıkılmış, diktatörlük kurulmuş ise, rejim ilk iş olarak ne yapar? Sosyalist partileri kapatır. 12 Mart darbesi böyle yaptı. Türkiye İşçi Partisi’ni kapattı. Geçmişi unutmadan şimdilik bir yana bırakalım. Şu sıralar mevcut rejim HDP’yi ha kapattı, ha kapatacak? İyi de HDP şu zamana kadar nasıl ayakta kaldı? Zindanların duvarları dile gelse de HDP’nin nasıl ayakta kaldığını anlatsa… Ya da mezar taşları konuşsa da HDP’nin ayakta kalma tarihini bilmeyenlere duyursa…
Erdoğan rejimi “demokrasi taklidi” yapan faşist bir rejimdir. Bu taklidin sonucu olarak HDP’yi kapatmak yerine, onu kapatılmaktan beter hale getirme yolunu seçmişti. Kapatılınca bir kerede ölüyorsun. Merkez, il, ilçe yöneticilerini hapse atıyorlar. Böylece “legal” yol bitmiş oluyor. Ne yapıyorsun? Yeraltına giriyorsun. Ne ağaç farkına varıyor, ne polis farkında. Ama bu yöntem ise dehşetli bir şey. Seni kapatmıyor. Üyeleri hapse atıyor. İlçe yönetimi boşalıyor. Amca oğlun, dayı kızın hapiste. Sen tutuyorsun ilçe başkanı oluyorsun. Derken sıra sana geliyor. Oğlun, kızın yerini alıyor. Milletvekilliğine aday olmak, zindana gitme yolunda adım atmak oluyor. Belediye eşbaşkanlığının bir kapısından girdin mi, arka kapısı mapusaneye açılıyor. Legal Kürt siyasi hareketinin tarihi legaliteyi söke söke alma, koruma ve güçlendirme tarihidir. Bir eşi gezegenimizde yoktur.
Şimdi seçim yapılsın, HDP TBMM’ye en az yüz vekille girer. Rejim HDP’yi kapatılmaktan beter hale getirme politikasının iflasını yaşıyor. Becerebilirse kapatacak. (Aslında aynı gelenekten nice partiyi kapattı da ne oldu?)
Başa dönelim. Demokrasi İttifakı neden arzu edilen ölçüde genişleyemiyor?
Çünkü rejim Demokrasi İttifakı’nda doğal olarak yer alması beklenen sosyalist partilerin legalitesini, onlara karşı bir şantaj konusu olarak kullanıyor. “HDP’ye yaklaşanı yakarım” diyor. Böylece bu partiler “legalite mi ittifak mı” ikilemine hapsoluyor.
Ve sonuçta bazıları legalite uğruna ittifaktan uzak duruyor. Elbette hiçbiri legaliteyi korumak yani yönettikleri partinin faşist rejimde legal varlığını sürdürmek için ittifaktan uzak durduğunu kabul etmiyor. “Sınıf siyasetinden, anti emperyalizmden” söz ediyor. Sanırsınız genel grevlerin öncüsüdürler, Yanke emperyalizmine karşı silah kuşanmışlardır. Her neyse…
Elbette solun çoğunluğu faşizm koşullarında legalite denilen bir tas mercimek çorbasına tamah etmiyor. Ezilenlerin Ssosyalist Partisi, Devrimci Parti, Türkiye İşçi Partisi v.b. rejimin legalite şantajına boyun eğmiyor.
Legaliteyi kazanmak ve korumak küçümsenemez. Mesele legalizm denilen belalı yola sapmamakta. Yasallık başka, yasalcılık başkadır.
Vaktiyle Birinci TİP, 1950 TKP tevkifatının etkisi altında partinin legalitesini koruma meselesini merkezi mesele haline getirmişti. Bu da partide, giderek legalist eğilimlerin büyümesine yol açmıştı. Yine de TİP bu legaliteyi kendi öz gücüyle, rejimin hukuki imkanlarından ustalıkla yararlanarak korumaya çalışmıştı. Ama o dönemde nispi de olsa demokrasi söz konusuydu. Bugün ise, HDP ve müttefikleri dışında hiçbir parti kendi varlığını kendi gücüyle ya da legalitesini anayasadan, yasalardan ve hukuktan aldığı güçle koruyamaz. Çünkü ortada ne anayasa, ne yasa, ne hukuk kalmıştır. Kendine bakacaksın: Faşizm sana dokunmuyorsa, senin ona dokunmayışındandır; faşizme dokunmamak demek, HDP’den uzak durmaktır.
Faşizmde legalite Kürt özgürlük hareketiyle, HDP’yle Demokrasi İttifakı içinde korunabilir. HDP bunu başarmıştır. Bu ittifak dışında kalarak legaliteyi korumak ya mümkün değildir ya da faşizmin icazetiyle mümkün olur.
Bu ikincisi iyi bir yol sayılmaz.