Latin Amerika’da koronavirüs salgını başka işliyor. Emperyalist güçlere bağımlı devlet yöneticileri otoritelerini yerel çetelere kaybediyor. Yerel çeteler bir nevi kamusal rol üstleniyor
Ece Narin
Tüm dünyayı kasıp kavuran, vakaların 1 milyonu aştığı, ölümün ise yüz bini geçtiği koronavirüs, 3. Dünya ülkelerinde umut ışığı oldu! Latin Amerika’nın neredeyse tüm ülkeleri zor da olsa düzen ve intizam yakalamaya çalışıyor ama geçmişten gelen; merkezi olmayan, mezalim hükümetlerin yöneticiliğinde bir takım militarist ve bunun kontrasında oluşmuş paramiliter örgütlere ek olarak kaçakçılık da eklenmiş olması yönetimin işini çoğu zaman zorlaştırıyordu. Hatta belli bölgelerde, devletin kolluk kuvvetlerinden daha etkili olan bu milisler/çeteler; uzlaşmasız tavırlarıyla hükümetle ters düşüp iç çatışmalara öncülük ediyorlardı. Latin Amerika ülkelerinin özellikle getto bölgelerinde yaşayan halkları, virüsün yayılması ile birlikte çetelerin hem hükümetlere baskı yapıp halk sağlığı ile ilgili önlem aldırmaları hem de kendi aralarında ateşkes ilan etmiş olmalarını heyecanla karşıladı. Özetle tüm dünyanın belası olan Covid-19, Latin Amerika’nın ümidi oldu!
Komünal yaklaşım kurtarır
Günümüz dünyasında tüm siyasi erklerin üstesinden gelen bir pandemik krize tanıklık etmekteyiz. Öyle ki tüm sistemi sallamış ve aynı zamanda en bilinen 3 büyük ekonomik küresel kriz olan; 1878, 1929 ve 2008 ekonomik buhranlarını sollayan, bu yeni 2020 ekonomik krizinin de müsebbibi bir salgınla boğuşuyoruz.
Zootenik bir virüs çeşidi olan bu virüs hayvandan insana geçip hızlı evrim geçirerek yayıldığı için durdurabilmesi adına yavaşlatıcı/durdurucu alternatif ilaçlar, ve aşı bulma çabaları tüm dünyada devam ediyor.
Virüs ile baş edebilmenin gereği her ne kadar zengin bir ülke olmak gibi görünse de tek başına yeterli değildir. Kurtuluş için; enternasyonal halkçı/sosyalist/komünal bir bakış açısının ne kadar da gerekli olduğu gözler önüne serilmiş oldu. Merkeziyetçi ülkelerden Çin’in olarak aldığı önlemler de tüm dünyayı tek başına kurtaramaz. Öyle bir savaş ki herkesin kapısının önünü süpürmesi yetmiyor. 3. Dünya ülkesi vatandaşlarının bunlarla nasıl başa çıkacağını düşünerek endişeleniyoruz. Çünkü enternasyonal komün birliğinde ırk ayrımı yapmaksızın sömürüye ve ötekileştirmeye maruz kalmış halklar da bizim derdimizdir. Tüm dünyada Amerika’nın sola dair verdiği karşı devrim mücadelesinin en güzel örneğini günümüz Latin Amerika’sındaki demokratik seçimlerde solun yükselişine; ABD’nin ’’bir yudum demokrasi’’ misyonuyla gösterdiği işgal politikasında görüyoruz.
Honduras, El Salvador, Venezuela, Kolombiya, Peru ve son olarak Meksika da dahil olmak üzere merkezi yönetimin henüz oturmadığını belirtebileceğimiz ülkelerde dünya kriz ile baş etmeye çalışırken bu hükümetlerin gerekli tedbirleri almaması, bir dizi çetelerin önlem almasına yol açtı. Brezilya’daki çeteler, dünya üzerinde bir bir gelen vakalar ve ölüm sayıları ve bu minvalde alınan önlemleri görünce 30 Mart tarihinde; ücretli izin getirilmesi, gıda ve sağlık yardımı yapılması ve karantina sürecinin derhal başlatılmasıyla alakalı hükümete baskıda bulundular.
El Salvador’da ise başkan Nayib Bukele; 22 Mart tarihli çeteler yardımıyla yapılan karantina sürecinde, gettolarca oluşan adli suçların hatta ölümlerin bile azaldığını açıkladı. Buna ek olarak Kolombiya ve Honduras’ta da da suç oranlarına bağlı düşük oranlar adli kayıtlar görülürken, Meksika başkanı Arnason ise gelişigüzel alınan tedbirler neticesinde suç oranlarına bağlı ölümlerin azalmadığını hatta daha da arttığını belirtti. Sebebi ise; aile içinde ve çiftler arasında istismar ve şiddete maruz kalan kadın ve çocukların bu karantina sürecinde daha da etkilenmesine bağlı olarak ‘’Meksika’nın kadın ve çocuklar açısından güvenli bölge olmadığını’’ da sözlerine ekledi.
Sağlık örgütleri uyarmıştı
Pan Amerika Sağlık Örgütü (Pan- American- health organization) (PAHO) bölgede pandemi için acil alınacak önlemler adına ‘’acil kriz planı’’ oluşturulup; hastanelerin iyileştirilmesi ve sağlık ekipmanlarının ivedi şekilde temin edilmesine yönelik kararlar aldı. WHO’ya bağlı olarak çalışan PAHO ilerleyen dönemde pandemiden dolayı hastanelerin taşmaması ve sağlık çalışanlarının krizi iyi yönetmesi açısından eğitimden geçmesi; malzemeler açısından da ülkelerle kolektif olarak yardımda/alışverişte bulunulması ve en az 2-3 ay süresince mücbir sebeplerce alınan karantina süresince yapılması gerekenleri, sağlık örgütüne bağlı Latin Amerika hükümetlerine bildirdi. PAHO direktörü (pan-Amerikan birliği de diyebiliriz), “Bu durumdan kurtulmanın tek yolu başkalarını kurtarmaya çalışırken kendi payına düşeni en iyi şekilde yaparak mümkün olacaktır” diyerek dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
Çin ticaretinin durmasına ek olarak, emtia fiyatlarındaki düşüş ve bu minvalde etkilenecek turizm ve ülkeden çekilecek yabancı yatırımcı kaynaklarıyla önlemez bir kelebek etkisi gibi oluşacak bölgesel ekonomik buhran bekleniyor.
Tüm bu kötü, ekonomik ve sosyolojik olası senaryolara rağmen Latin Amerika ülkelerinde “Silver-lining” yani “umut ışığı” olarak adlandırılan pandemik krizin halk arasında böylesine sempati uyandırmasının asıl sebebi ise, virüs nedeniyle iç çatışmalardaki suç oranlarında azalmanın meydana gelmesi.
Bolsonaro’ya çete ayarı
Brezilya başkanı Jair Bolsonaro’nun kriz yönetimindeki dikkatsizliği ve umursamazlığı, hatta süreç içerisinde iken öz-izolasyonu göz ardı ederek; toplantılara katılıp binlerce kişiyle tokalaşması dengeleri oldukça değiştirdi. Hatta Bolsonaro’nun “insanlar ölecek özür dilerim” sözüne ek olarak; “trafik kazası oluyor diye araba fabrikasını durduramayız” açıklaması yüzünden ülkenin ileri gelen; 1970’lerden günümüze silah ve uyuşturucu kaçakçılığıyla ün salmış Red Command nam-ı diğer Commando Vermelho’nun hükümete verdiği ültimatom aracılığıyla aldırdığı tedbirler neticesinde bir çeşit düzen/intizam sağlanmış oldu.
Bir Trump hayranı olan sağ-merkezci Bolsanora, geçen sene devraldığı hükümete ve halka ekonomik kalkınmayla alakalı verdiği vaatlere engel olan bu pandemiyi “dış güçlerin ülkeyi tehditi” olarak değerlendiriyor. Ayrıca; aslen tek doğru açıklaması olan evrensel bir cümleye de imza atmıştır: “bu pandemi sınıfsaldır!”
Commando Vermelho milis çetesi, sabun satıcıları ile birlikte dezenfektan temini sağladığı ve “haksız rekabet” adı altında serbest piyasasının artması durumunda bu pazarlamacıları cezalandıracaklarını bildirdi. Favela denen gecekondu semtlerinde özellikle bunu yapmalarının sebebi sınıfsal olarak terk edilmiş bu halka devletçilik yaparak koruma altına almaya çalışmaktır.
ELN ateşkesi
Kolombiya’da ise ulusal kurtuluş ordusu olan (ELN), hükümete 30 Mart tarihinde 1 ay sürecek ateşkesi duyurdu. Hükümete, halkı; acil sağlık durumu, sefalet ve açlıktan koruyacak önlemleri almaları konusunda uyardı.
Ayrıca ülkenin pasifik kıyısının güneybatı bölgesinde bulunan Nariño departmanındaki 1964 oluşumlu komünist militarist örgüt olan FARC liderinin 29. Muhalif cephesinden gelen savaşçılar hükümetin ulusal karantinasına karşı gelenleri tehdit ederek sürece iştirak etmeleri konusunda zorluyorlar.
Venezuela ise bilindiği üzere sosyalist Chavez sonrası gelen Maduro yönetiminde olan bir ülke. Burada ise hükümet yanlısı yani sol görüşlü “Kolektivos” isimli silahlı çetelerin mahalle, semtler ve bölgelerce halkı karantinaya ve hijyen politikalarına uyma konusunda uyardıkları gözlemleniyor. Maduro’nun ise süreç içerisinde özel askeri kuvvetler ve çetelerce anlaşmalı olarak süreci yönettiği söyleniyor.
Yerel çeteler yönetimde
Guetemala’da ise Barrio18’in çeteleri yine yerel yönetimlere el koyarak halkı kendi kararları doğrultusunda karantinaya girmeleri konusunda uyarmış. Çetelerin ise bu süreç boyunca haraç ve gasp suçlarına ara verdiklerini duyurdukları da başka bilgiler arasında.
El Salvador’da MS13, Barrio18 (sağ) ,devrimciler ve sureños (sol) çeteleri hükümetin karantina emirlerine uymaları için halkı uyardıkları ve uymayanları ölüm ve şiddetle tehdit ettikleri söyleniyor.
Massachusetts ve Chicago üniversitelerinde organize suçları araştıran profesörlere göre ise genel olarak devletin merkeziyetçi olmayan bu boşluğunu ve halkını ikinci plana atma durumları çetelere sempati kazandırmıştır. Favela denilen gecekondu bölgesinde pandemiden önceye kadar bu kadar popüler olmayan çeteleri halkın iyiliği adı altında tehditkar şekilde karantinaya zorlaması devletin boşluğunu doldurarak halkta bir takım hayranlığa ittiğini; ilerleyen dönemde daha büyük sorunlara yol açacağını ve “anarşi”ye sebep olacağını bildirmişler.