Nerede sarf edildiği kadar, ne için söylendiği de sözleri önemli kılar, itibar edilir veya öylesine sözler olarak görülür, önemsenmez.
İklim değişikliği bütçesi
Birkaç haftadır, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinde ayrıntı olarak görülen konulara kafa yoruyor, üzerine yazıyorum. Başka bir deyişle, para ağırlıklı olmayan, fakat parasal değeri olmadığı için değil pahası para ile ölçülemeyecek değer ve önemde olan ayrıntıları sizlere aktarmaya çalışıyorum. Geçen hafta avcılığı ele almıştım. Bu hafta bütçede yer alan “İklim Değişikliği ile Mücadele ve Uyum” başlığının gerekçesinde söylenen bazı sözlere takıldım.
İklim değişikliği
“‘İklim Değişikliği ile Mücadele ve Uyum’ alt programı ile tarım sektörünün iklim değişikliklerine uyum kapasitesi sağlanacaktır” deniyor, bütçe teklifinde. Ama -iklim değişikliğinin sebepleri ortadan kaldırılacak, bu doğrultuda çalışmalar yapılacaktır-, de(n)miyor. Küresel şirketler para kazansın diye iklim değişikliği sürecek, biz bütün bir dünyayı durmadan değişen iklime uyumlu hale getirmek için çalışıp çabalayacağız. Yani sandalyeyi masaya doğru değil de üzerindeki bütün yemekleriyle masayı kendimize çekeceğiz mütemadiyen.
Bir başka söz
“İklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki etkileri araştırılarak, stratejik ürünlerde verim tahmini, tarımsal kuraklık çalışmaları, tarım ve mera alanlarında erozyon belirleme ve önleme çalışmaları yürütülecektir” deniliyor. Ancak bütün bu sorunlara neden olan, -kaynaklık teşkil eden- küresel iklim değişikliği için önlem almaya yönelik bir çözüm yok. Söylenmiyor! Önerilmiyor!
Canlar telef, mallar ziyan
Bu durumda, iklim değiştikçe biz çalışıp, çabalayıp -ki başarma ihtimalimiz çok zayıf- dünyayı değişen iklime uyumlu hale getireceğiz.
Neden?
Çünkü iklim değişikliğini durdurmak sistemi, iklimi değiştirmek için dünyayı değiştirmek lazım. O bölgeye hiçbir siyasetçi girmiyor, giremiyor. Çünkü o bölgeye küresel şirketler lehine el kaldıran siyasetçilerin çıkardığı yasalarla doğaya “mayın” döşendi. Bu nedenle iklimin değişmesi de zaten durmaksızın sürüyor. Hükümet(ler) hâlâ cesaret edip mayınlı alana girmiyor, ayıklamıyor. Görünen o ki, mayınları temizlemek önemli ve öncelikli-incelikli iş. Ancak tüm canlılar için yaşamı önceleyen politikaları uygulayacak, yetenek ve cesarete sahip hükümet yok. İşte sevgili okur 2021 yılı için hazırlanan Tarım ve Orman Bakanlığı bütçe teklifi küresel şirketler için döşenen “mayınları” temizlemeden yana olmayan bir bütçe. Bu nedenle iklim değişikliği sebepli daha çok canlar telef, mallar ziyan olacak.
Evet, ne diyorduk? Ha… Sözlerin önemli olduğunu söylüyorduk. Bütçe teklifindeki gibi “laf ola beri gele sözler” değil ama.