Türkiye’de akan her suyun önüne bentler kurup barajlar inşa edenler şimdi de gözünü yeraltına çevirdi. Kuyucak’ta JES işgalleri sürerken, ilçeye yeraltı barajı yapılıyor olması bu suların JES’lere bağlanacağına işaret ediyor
Aydın’ın Kuyucak İlçesi 10’a yakın Jeotermal Enerji Santralleri (JES) ile kuşatılmış durumda. JES’lerin yoğun su kullanmaları ve atık suyu yeraltına ve çevreye basmaları nedeniyle Kuyucak’ta su sorunu baş göstermeye başlamıştı. JES’leri sınırsızca destekleyen AKP iktidarı 2019 yılında aldıkları kararla Türkiye’nin bir çok yerinde yeraltı barajları ve suni besleme projelerine girişirken, bu projelerden birisi de Kuyucak’ta yer alıyor. Tarımsal sulama gerekçesi ile yapımına başlanan projenin JES’lerin ihtiyaçlarına bağlanacağı iddiaları gündemde yerini korurken, açıklanan projede bu yapılarda küçük çaplı sulamalar ile köyler ve beldelerin içme suyu ihtiyacını karşılamaya yetecek miktarda yer altı suyu depolamanın mümkün olabileceği vurgusu, projenin JES’ler için yapılığı iddiasını destekliyor.
Fransız JES tekeli de Kuyucak’ta
Kuyucak’ta çiftçiler bölgedeki jeotermal santraller nedeniyle incir ağaçlarının kuruduğunu gündeme getirmişlerdi. Kuyucak’ın 2 bin 700 nüfuslu Pamukören Mahallesi’nde incir üreticiliği yapan çiftçiler, ağaçlarının önce yapraklarının, ardından da dalları ve meyvesinin kuruduğuna dikkat çekerek sorunun jeotermal kaynaklı olduğunu belirterek sorunlarını mahkemeye taşımışlardı. Bölgede 300’e ulaşan jeotermal kuyusu bir yandan yeraltı sularını tüketirken diğer yandan bölgeyi zehirlemeye devam ediyor. Kuyucak’ta bölgeyi adeta kurutan Turcas Kuyucak JES’in Fransız JES tekeli Albioma SA adlı şirkete satılmış olması bölgede santral sayısının giderek artacağına işaret ederken, yapılan yeraltı barajlarının kimlerin hizmetine koşulacağını gösteriyor.
Baraj sayısını 200’e çıkaracaklar
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Kuyucak ilçesinde ‘Yer Altı Suyu Suni Besleme ve Yer Altı Barajları Eylem Planı’ çerçevesinde yapılan Kuyucak Beş eylül Suni Besleme projesi ile 10 bin metreküp suyun depolanacağı belirtiliyor. Türkiye’de açıklanan 100 adet yeraltı baraj projesinin toplam maliyeti 1 milyar lira olarak öngörüldüğü, bu projelerin tamamlanmasıyla 40 milyon metreküp suyun depolama imkanı doğacağı, 600 bin kişiye içme suyu sağlanacağı, 60 bin dekar arazinin sulanacağı projede yer alıyor. Diğer yandan yer altı baraj sayısının 100’den 200’e çıkarılacağı duyuruları ise sürüyor.
Yerüstü tükendi sıra yeraltında!
Dünyanın büyük nehirlerinin üçte ikisi üzerinde, su depolamak ve asıl amacı enerji sağlamak olan 50 binden fazla baraj kurularak nehir ekosistemleri yok edildi. Bugün gündeme getirilen yeraltı barajları ise yerüstü barajlarıyla birlikte çok daha büyük sorunları ortaya çıkaracak ve susuzluk adeta kaderimiz haline getirilecek. Başta endemik türler ve biyoçeşitlilik üzerinde büyük tehditleri ortaya çıkaracak. Yeraltı barajları sismik hareketlere yol açıp depremleri tetiklediği biliniyor. Yıllardır bölgede JES’lerin neden olduğu sayısız depreme yeraltı barajlarının da eklenmesi büyük felaketlerin zeminini oluşturacak.
Ekolojik yıkım yaratacak
Barajlar yeraltı sularının kalitesini bozarken, yapılacak indüklemelerle yeraltı suları kendine yeni oyuklar ve yollar oluşturarak binlerce yıllık su ekosistemi bertaraf edilecek ve büyük heyelanlara yol açılacak. Bakanlığın iddia ettiği gibi kuraklığa asla çözüm olmayacağı gibi, su taşkınlarını ve kuraklığı çok daha hızla arttıracak. Mevcut rezervuarlarda su kayıplarına yol açarken, yerüstü sularıyla yeraltı sularının arasında milyarlarca yılda oluşmuş olan ilişkiyi-alışverişi bozarak büyük bir ekolojik yıkıma neden olacak.
İnanmak için bir neden yok!
Allayıp pullayıp bizlere yedirmeye çalıştıkları şey, su varlığının yerüstünden sonra yeraltına da inilerek tamamen ticarileştirilip metalaştırılmasından başkaca bir şey değildir. Türkiye’de nehirlerin ve akarsuların tamamında büyük barajlar kuruldu ve en ufak dereler dahi HES’lere bağlandı. HES’lerin inşa edilemeyeceği küçüklükte olan sular ise su şirketleri tarafında şişelenerek pazarlanmaya başlandı. Yeraltı suları ise Bursa, Konya ve Trakya gibi bölgelerde 500 metre derinliklere çekildi ve kuruma noktasına ulaştı. JES işgali altında olan bir bölgede tarımsal sulama için yeraltı barajı ya da suni besleme tesisi yapıyoruz türünden açıklamalara inanmamız için hiçbir neden yok.
EKOLOJİ SERVİSİ