Türkiye’de her akarsu üzerine HES ve baraj inşa eden AKP, göllerin kurumasına neden olurken, kuruyan alanları TİGEM eliyle yağmaya açıyor. Diğer yandan göller bölgesi kururken, Wan Gölü’nde sular çekiliyor
Manisa’da, tamamen kuruyan Marmara Gölü alanında Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) tahsis edilen 35 bin dekarın 28 bin dekarlık bölümüne buğday ekimi yapmaya başlandı. Salihli ve Gölmarmara ilçelerinde alüvyal set gölüyken Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 1945 yılında setlerle rezervuara dönüştürülen Marmara Gölü, zamanla 320 milyon metreküplük kapasitedeydi. Marmara Gölü’nü besleyen akarsular üzerine yapılan barajlar ve yoğun su kullanımı sonucu kurudu.
20 bin kuş göç etti
Uygulanan su ve tarım politikaları sonucu kuruyan göl, önceki dönemlerde yılda ortalama 150 milyon metreküp suyu Gediz Ovası’na veren gölde su seviyesi her geçen yıl azaldı. Tepeli pelikan, küçük karabatak gibi nesli tehlike altında olan kuş türleri de dahil 20 bin su kuşuna ev sahipliği yapan ve bu özelliğinden dolayı 2017 yılında “Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan” ilan edilen gölü korumak yerine kurumasını seyre dalan iktidar ve organları gölün geçen yıl tamamen kurumasına neden oldu.
Göl tarım arazisi oldu
Manisa Valiliği, DSİ Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile TİGEM arasında gölün rehabilitasyonu iddiası ile geçen yıl işbirliği protokolü imzalandı. Protokolle, gölün güneydoğusunda sulama ve havzadaki biyolojik çeşitliliğin devamlılığı için temiz su depolama ve rezerv alanı oluşturulması, kuzeyinde göldeki yaban hayat için “Hassas Koruma Bölgesi”nin yer alması, bir bölümünde de organik tarım yapılması kararlaştırılırken göl havzası neredeyse tamamen tarıma açıldı.
TİGEM’in ana statüsü iptal edildi
Tarım İşletmeleri Genel Müdürülüğü’nün (TİGEM) ana statüsünde değişikliğe gidilerek, 9 Nisan 2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Tarım Ana Statüsü yürürlükten kaldırıldı. TİGEM, yeni düzenlemeyle yurt içi ve dışındaki kişi ve kuruluşlarla işbirliği yaparak her türlü mal ve hizmeti temin edecek, bunları pazara hazırlayarak iç ve dış pazarlarda değerlendirecek. Üretim, işleme ve pazarlama faaliyetlerinde bulunarak, tesislerini kurmak üzere gerçek ve tüzel kişilerden yer kiralayacak veya kiraya verecek. TİGEM, yurt içi ve dışından firmalarla patent, lisans, teknik beceri ve benzeri konularda anlaşmalar yapacak, bilgi ve teknolojileri geçerli olan mevzuata göre satacak, satın alacak.
Parça parça satılıyor
AKP iktidarı tarafından kamuya ait olan ne var ne yok satılığa çıkaran iktidar, çıkarılan yasa ve yönetmeliklere dayanarak, TİGEM’in işletmelerini satıp, kiraya vererek sermayeye devretmeyi sürdürüyor. Tarım tekellerinin cirit attığı Türkiye’de çıkarılan tohum yasası ile patenti şirketlerce çalınmamış atalık tohumla üretim yapmak yasaklandı. 2003 yılından bu yana 15 işletmeyi kiralayarak sermayeye aktarılan TİGEM varlıklarında devir işlemleri sürüyor. 2022 yılında 7 işletmeyi kiralamak üzere ihale yapılırken, bunlardan 4’ü için şirketlerle sözleşme imzalanacak ve toplamda 22 TİGEM işletmesi sermayeye devredilecek. Antalya-Boztepe, Samsun-Karaköy, Iğdır-Kazım Karabekir’i kiralama hazırlığı ise yapılıyor.
Göller bölgesi yok oldu
Afyon, Antalya, Burdur, Denizli, Isparta ve Konya’yı kapsayan göller bölgesinde irili ufaklı birçok gölün varlığından kaynaklı bölge göller bölgesi olarak anılıyordu. Beyşehir, Eğirdir, Akşehir, Burdur, Eber, Gölmarmara, Acıgöl, Suğla, Ilgın (Çavuşçu Göl), Salda ve Kovada bu göllerden bazıları. Ancak göller bölgesinde bulunan göller her geçen gün kuruyarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Göllerin neredeyse yarısı kurudu, diğer yarısı ise can çekişiyor. İklim değişimi ile bu gölleri besleyen hemen hemen her akarsu üzerine inşa edilen barajların etkisiyle göller beslenemez hale geldi.
Wan Gölü’nde sular azaldı
Türkiye coğrafyasının en büyük gölü olan Wan Gölü’ndeki sular giderek azalmaya devam ederken, bu küçülmenin sadece küresel ısınmaya bağlanmaya çalışılması dikkat çekici. Van Gölü’nü besleyen akarsu ve çayların üzerine inşa edilen HES’ler ve barajların gölde su miktarını azalttığı gerçeği küresel ısınmanın ardına gizlenilerek görünmez kılınıyor. Geçtiğimiz Kasım ayında özellikle göl suyunun sığ olduğu noktalarda yer yer 2 kilometreye kadar çekilme yaşanırken, Erdîş (Erciş) ve Bêgir (Muradiye) ilçelerindeki kıyılarda birçok iskele, kale ve tarihi kalıntı gün yüzüne çıktı. Suların çekilmesinden yaban hayatının da olumsuz etkilendiği havzada, göl kıyısında her yıl koloniler halinde görüntülenen başta flamingo olmak üzere suna, kılıçgaga, cılıbıt, angut ve dikkuyruk gibi kuş türleri, yaşam alanlarının çoraklaşması nedeniyle gölü erkenden terk etmeye başladı.
70 göl kurudu
Türkiye’de son 60 yılda, Marmara Denizi’nin yüzölçümünden daha büyük, neredeyse üç Wan Gölü büyüklüğünde 70’e yakın doğal göl kurudu. Aşırı su kullanımını da bu sürece eklediğimizde göllerin kuruması dışında başka bir sonuçla karşılaşmak olanaksızdı. Bu sorunları yaşayan öncelikli bölge ise Konya coğrafyası. Konya’nın Karapınar ilçesi susuzluğu en çok yaşayan bir bölge ve Meke Gölü de bu bölgede bulunuyordu ancak şimdi kurumuş durumda. Diğer yandan Türkiye coğrafyasında bulunan en büyük ikinci göl olan Eğirdir Gölü’nde bugüne kadar yaşanmamış oranda azalmalar ortaya çıktı.
35 bin dekar
Rehabilitasyon iddiasıyla göl alanında tarım yapanlara havza kapatıldı. Valilikçe tahsisi yapılan yaklaşık 35 bin dekar alanda arazi sürme ve işleme süreçlerini bitiren TİGEM, 30 civarında traktörün çalıştığı bölgede organik buğday yetiştirme gibi iddia ile tohum ekimini tamamladı. TİGEM Bitkisel Üretim Dairesi Başkanı Noyan Avgın, toprak işleme ve ekim faaliyetlerinin sürdüğünü söyledi. Kendilerine tahsis edilen 35 bin dekarlık alanın 28 bin dekarında buğday, 7 bin dekarında da ayçiçeği yetiştireceklerini belirtti.
EKOLOJİ SERVİSİ