Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni ziyaret eden HDP heyetinde yer alan Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, tüm yapıların Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi ve ulusal birliğin sağlanması konusunda hem fikir olduğunu söyledi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin de aralarında olduğu heyet 7 -11 Eylül tarihlerinde Federe Kürdistan Bölgesi’nde bir dizi temaslarda bulundu.
Heyette bulunan HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, yaptıkları ziyaret ve temaslara ilişkin izlenim ve görüşlerini paylaştı.
İlk olarak Kürdistan Demokrat Partisi (PDK) Lideri Mesut Barzani’yi ziyaret ettiklerini hatırlatan Kurtulan, ulusal birlik noktasında Barzani’ye önemli görevler düştüğünü dile getirdi. Kurtulan, “Sayın Mesut Barzani görüşünü almak istediğimiz ve ortaklaşmayı hedeflediğimiz bir kişidir. Karşılıklı verimli bir toplantı yaptık. Kürt ulusal birliği, Kürtlerin her türlü kazanımını daha da güçlendirme, katkı sunma, oradaki Kürtlerin yaşadıkları sorunlar ve devam eden sınır ötesi operasyonlara dair görüş alışverişinde bulunduk” dedi.
‘Bölge barışı için fikir alışverişi yaşandı’
Bölgesel Hükümetin Başbakanı Neçirvan Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani’yle de görüştüklerini anımsatan Kurtulan, görüşmelerin ana temasının ulusal birliği ve Kürtler arası ittifak olduğunu belirtti. Neçirvan Barzani ve Mesrur Barzani’nin de ulusal birliğinin oluşmasını önemsediklerine dair görüş belirttiklerini dile getiren Kurtulan, “Kürt sorununa demokratik çözümü için hepimizin çaba göstermesi gerektiği yönünde fikir birliğine vardık. Kayyum politikası ve Kürt sorununun demokratik çözümü yerine yaşanan baskı ve imha politikalarına karşı ortak bir irade gösterilmesini talep ettik ve bu noktada görüşmelerimiz olumlu geçti diyebilirim. Heyetlerimiz arasında barışın bölgeye gelmesi için görüş alışıverişi yaşandı” diye belirtti.
Irak Cumhurbaşkanı Salih Behram’la da bir görüşme sağladıklarını vurgulayan Kurtulan, “Kendilerine yaptığımız temaslar ve başlıklar hakkında bilgilendirme yaptık. İlerleyen zamanlarda Irak Cumhurbaşkanı’na resmi bir ziyarette bulunacağımızı da kendilerine aktardık” dedi.
‘Sınır ötesi operasyonlardan rahatsız’
Birçok siyasi oluşum, partiler yanı sıra oradaki halklar ve inançlardan oluşan bir heyetle de bir araya geldiklerini ifade eden Kurtulan, özellikle parlamentonun sınır ötesi operasyonlardan rahatsız olduğunu söyledi. Bu noktada karşılıklı çözüm arayışlarının olduğunu da dile getiren Kurtulan, “Türkiye’de benzer köy boşaltmalarını güneyde yaşanıyor. Parlamentoda Goran ve KDP milletvekilleri köylerin bombalandığı, insanların mağdur edildiği, yerinden göç edildiği aslında o bölgeyi insansızlaştırma amacı güden bir operasyon silsilesi olduğunu söyledi. Bizim buradan bir şeyler yapmamız istendi” diye konuştu.
‘Ciddi bir ambargo var’
Maxmur Kampı’na uygulanan ambargonun da gündeme geldiğini anlatan Kurtulan, ciddi insani bir kriz yaşandığını belirtti. İnsanların ambargo altında olmasının hem günlük yaşamlarını zorlaştırdığını hem de sağlık, eğitim gibi en temel haklardan mahrum olduğunu belirten Kurtulan, şöyle devam etti: “Bu konuda gündemimizdeydi. Kadınların doğum yapmak için hastaneye dahi giderken engelledikleri gibi ciddi bir abluka var. Tüm Maxmur halkı eziyet altında. Görüşmelerimiz de bu ablukanın kaldırılması, halkın günlük yaşamına dönük baskıların kaldırılmasını tüm dile getirdik. Barzani yönetiminde kimileri bunun üzerinde duracağını söyledi. Behram Salih ve diğer yetkililerde Maxmur meselesi üzerinde duracağını söyledi. Ambargo bir gerekçeye dayandırılıyor ancak bir gerekçeden kaynaklı bir halkın cezalandırılması, günlük ihtiyaçlarına dahi ambargo konulması kabul edilecek bir durum değil.”
‘Herkes hem fikir’
Ziyaret ve temasların özetinin ulusal birliğine duyulan ihtiyaç olduğunun altını çizen Kurtulan, edindikleri izlenimleri şöyle sürdürdü: “Madem hepimiz hem fikir ve Kürt birliğinden yana isek neden oluşmuyor kim buna engel? Kim istemiyor, kimin menfaatine aykırı geliyor. O zaman bunu masaya yatırmak lazım. Şeklinde tartışmalar oluyor. Daha çok burada görüştüğümüz her yapı Kürt ulusal birliğinin güçlenmesiyle, Kürtler üzerindeki baskını bertaraf edileceği inancını taşıyor. Ancak pratikte neden bu ete kemiğe bürünmüyor neden vücut bulmuyor, neden programa kavuşmuyor yanıtına ise herkesin işaret ettiği ve ortaklaştığı nokta Sayın Barzani’nin rolünü daha güçlü oynaması yönünde bir sonuç çıkıyor. Biz de yaptığımız görüşmede herkesin sadece talep etmekle yetinmemesi gerektiği, Kürtlerin nefes alacağı yerin burası olduğunu vurguladık. Sürekli bu birliği talep ederek, talebinin peşine düşerek, bunun hayata geçmesi için mücadele edilmesi noktasında bir tutum sahibi olduk. Aslında orada çok bariz gördük ki herkes her yerde yaşayan Kürtler kazanımların bir hatta toplanmasını bir alandaki kazanımın tüm Kürtlerin kazanımı olarak görülmesi ve geliştirilmesi yönünde hem fikir. Bir yerde Kürde yapılan baskının tüm Kürt halkına yönelik bir baskı olduğunu sonucu olduğu tüm görüşmelerde açığa çıktı.”
‘Demokratik çözüm talebi var’
Kürt sorununun demokratik çözümü noktasında fikir birliğinin yaşandığını sözlerine ekleyen Kurtulan, sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle sınır ötesi operasyonlara karşı bir duruş var. Demokratik normların açığa çıkması, barışın sağlanması, hukuktan kopulmadan Ortadoğu ve Kürt sorunun çözülmesi talebi vardı. Herkesin barış, demokrasi, adalet, Kürtlerin taleplerin karşılanması tavrı vardı. Kayyumların doğru olmadığı, karşı olduklarını, sandıkla açığa çıkan iradeye keyfi, hukuki dayanaklardan yoksun bir şekilde gasp edilmesinin doğru olmadığı görüşü açığa çıktı.”
Kurtulan, Kürtler arası ulusal birlik ve ittifak için önümüzdeki süreçte de benzer ziyaretlerinin devam edeceğini söyledi.