Türkiye’nin Suriye saldırılarıyla Fransa’nın tepkisini ölçmeye çalıştığını ifade eden HDP’li Hişyar Özsoy, ABD’nin durumdan hoşnut olmadığını ve Kürtleri hesaba katmayan bir sistemin kurulsa dahi, sürekliliği olmayacağını söyledi.
HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, İstanbul’da yapılan Dörtlü Zirve ardından Kuzey Suriye’nin Kobanê ve Girê Spî bölgelerine yönelik saldırılarını Mezopotamya Ajansı’ndan Selman Güleryüz’e değerlendirdi. Dörtlü Zirve’de Kobanê’ye saldırma anlaşmasının olmadığını belirten Özsoy, “Ancak zirve Erdoğan’ın elini güçlendirdi. Erdoğan sınırlı bir takım askeri müdahaleler ile Fransa’nın tepkisini ölçmeye başladı” yorumunda bulundu.
‘Saldırıları ciddiye almak lazım’
Özsoy, konuya ilişkin ABD’nin tutumu için de, şu değerlendirmeyi yaptı: “ABD bu tür saldırıların doğru olmadığı yönünde Türkiye ile konuştuğunu açıkladı. Fakat saldırıların önü alınmış değil. Türkiye, ABD’nin söz konusu tepkisini çok fazla takmıyor. Türkiye, ABD’nin vereceği tepkiye göre durumu bir işgal hareketine çevirebilir. Yani Türkiye fırsatını bulur ve uluslararası alanda yeteri kadar tepki almaz ise Kobanê’yi işgal etmeye girişebilir. Bunu ciddiye almak lazım. Türkiye’nin Suriye politikası iflas etti. Bir zamanlar ‘Esad gidecek’ ‘Suriye’de Kürt oluşumuna izin verilmeyecek’ politikası şimdi yerini Rojava’yı boğmaya bıraktı. Bu ne kadar başarılı olur ya da olmaz göreceğiz” dedi.
‘ABD hoşnut değil’
ABD’nin Rojava ile Türkiye arasında bir denge durumu yakalamak için çabasını sürdürdüğünü belirten Özsoy, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in kısa süre Rojava’ya gidip Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Eşbaşkanı İlhan Ahmed ile daha sonrasında ise Türkiye’nin desteklediği gruplar ile görüştüğünü hatırlattı. Özsoy, “ABD, Türkiye’yi içerde tutmak, Rusya’dan mesafe almasını sağlamak ve Suriye’de zorunlu olarak Kürtler ile geliştirdiği ittifakı sürdürmek istiyor. Türkiye ise, baskı yaparak, ABD’nin denge durumunu zora sokmaya çalışıyor. Türkiye’nin olası bir işgal girişimi, ABD’nin bunca yıldır Kuzey Suriye’ye yatırımlarını boşa düşürür. ABD’liler bu durumdan hoşnut değil. Ama aynı zamanda Türkiye’yi mutlu etmek adına bazı adımlar atacak gibi görünüyorlar. Dolayısıyla ‘Kürtler ve Türkleri nereye kadar idare edebiliriz’ siyasetini yürütüyorlar” diye ekledi.
‘Süreklilik olmaz’
ABD’nin Suriye sahasından askerlerini çekme gündeminin gerçeği yansıtmadığın belirten Özsoy, ekledi: “ABD için temel gündem İran. ABD’nin, Suriye politikasını belirleyen iki ana parametre var. Birinci; İsrail’in güvenliği, ikincisi; İran’ın Suriye’de artan nüfuzu. ABD İran’ı mutlak surette oradan çıkarmaya çalışıyor. Hal böyle olunca, Suriye’de Kürtler dışında da bir olmayan ABD’nin, Suriye’den çıkması, alanı İran’a terk etmesi demektir. Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye olası askeri müdahalesinde karlı çıkan taraf IŞİD, Esad, İran ve Rusya olacak. Dolayısıyla ABD ne edip bu gerilimin çatışma ve işgale dönmemesi için üzerine düşen sorumluluğu yapması lazım. Ancak şunu söyleyebiliriz, Suriye’de 2,5 milyon Kürt var. Yani orada kaybolacak değiller. Ve Suriye’nin içerisinde bir yer bulmaları lazım. Yani Kürtleri hesaba katmayan bir sistem kurulsa dahi, sürekliliği olmaz” şeklinde konuştu.