DTK, Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan gelişmelere dair yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “Kürtler arası hiçbir gerilimin, kim tarafından çıkarılırsa çıkarılsın asla kabul edilemez” olduğu vurgulandı
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Federe Kürdistan bölgesinde son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. “Ulusal birliğimizden vazgeçmeyeceğiz!” başlıklığı ile yayınlanan açıklamada, ‘Kürtler arasında çizilen yapay sınırların Kürt milletinin kadim bağlarından daha güçlü olmadığı’ vurgulandı.
“Tüm insanlığın büyük bir salgınla uğraştığı bir dönemde bir kaç gündür Başur Kürdistan’ında Kürt siyasi hareketleri arasında gelişen kimi durumlar dikkat çekicidir” ifadelerine yer verilen açıklamada devamla şunlar belirtildi: “Demokratik Toplum Kongresi olarak daha önce yaptığımız açıklamalarda Kürtlerin son zamanlarda dünyanın gündemine oturduğunu, uluslararası alanda Kürt halkının yaşadığı sorunların artık bölgesel olmaktan çıkıp küresel bir zemine taşındığını söylemiştik. Yine ısrarla bu durumun risklerinin ve olanaklarının içi içe olduğunu ve Kürt milletinin dört parça Kürdistan’da tüm siyasi bileşenleri, aydınları, yazarları, kadınları ve sivil toplumu ile birlikte bu konuda duyarlı ve dikkatli olmaları konusunda kimi çağrılar yapmıştık. Bugün yine birliğe ihtiyacımızın olduğunu hissediyor ve kimi çağrılar yapmayı ulusal bir sorumluluk olarak görüyoruz.”
‘Halk çözüm isitiyor kutuplaşma değil’
“Kürt halkının Kürt siyasi hareket ve partilerinin kendi aralarındaki gerilimlerine ve bu gerilimler üzerinden Kürt milletinin kutuplaştırılmasına çok açık bir şekilde karşı olduğunu herkes bilmelidir. Halkımızın siyasi parti ve hareketlerden birlikte hareket etmelerini, ulusal bir ruhla ulusal haklarını önceleyerek hiçbir bölgesel ve küresel gücün oyununa gelmeyecek şekilde politika yapmalarını ve Kürt halkının yaşadığı binlerce soruna çözüm bulmasını istiyor. Halkımızın talepleri gayet sade ve anlaşılır durumdadır. Kürdi parti ve hareketleri, aydın, sanatçı, yazar ve akademisyenleri, Kürt kadınlarını, Kürdi sivil toplumu ve Kürt iş çevrelerini halkın bu sesine kulak vermeye çağırıyoruz. Kürtler arası hiçbir gerilim, kim tarafından çıkarılırsa çıkarılsın, hangi şekilde ve ne sebeple olursa olsun asla kabul edilemez. Bu anlamda Kürt halkı her konuda birliğe ihtiyaç duyarken Kürt siyasetini de halkın talepleri doğrultusunda siyaset yapmaya ve sorumluluk almaya davet ediyoruz.”
“Küresel güçlere çağrımızdır. Yıllardır Kürt halkını hesaplarınıza alet ediyorsunuz. Kürt halkının komşu halklarla çatışması ve düşmanlık yapması için binbir oyunu devreye koyuyorsunuz. Hem Kürt halkı hem de komşu halklar üzerinden tetiklediğiniz oyunlardan bir an önce vazgeçin. Kürtler için atacağınız en makul adım Kürtlerin ulusal haklarına saygı göstermek ve bölgesel barışa katkı sunmaktır.”
Ne olmuştu?
Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan ve 12 bin kişinin yaşadığı Birleşmiş Milletler (BM) siyasi mülteci statüsündeki Maxmur Kampı’na yönelik TSK’nın 15 Nisan’da gerçekleştirdiği saldırıda, 3 kadın yaşamını yitirdi. Maxmur’a dönük saldırıya paralel olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçakları Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) kontrolündeki Zînî Wertê bölgesine de saldırı gerçekleştirdi. Saldırı ardından Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), bölgeye askeri güçlerini kaydırdı. KDP’nin askeri güç kaydırdığı YNK bölgesi Kürt güçler arasında gerilime yol açarken, bölgeye KDP eliyle TSK güçleri yerleştiriliyor tartışmalarını da beraberinde getirdi.
HABER MERKEZİ