Anadil panelinde konuşan HDP’li Tayip Temel, “Kürtçe’ye sahip çıkmak kendi başına politik bir eylemdir. Bu işle mücadele etmenin temelinde politik ve ideolojik bir tutum vardır” dedi
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) tarafından 21 Şubat Dünya Anadil Günü kapsamında Tümbel- Sen Genel Merkezi’nde panel düzenlendi. Panele Sivil Toplum Örgütleri, HDP il yönetimi ve HDK üyeleri katıldı.
HDK Ankara İl Yürütmesi’nde olan Dilek Yılmaz’ın moderatörlüğü’nde düzenlenen panele konuşmacılar olarak Prof. Dr. Fatma Gök ile HDP Van Milletvekili Tayip Temel katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Yılmaz, Kürt ve Anadolu coğrafyasında “tek vatan, tek bayrak, tek millet ve tek dil” sözleriyle halkları yok sayan tekçi politikaların devrede olduğunu söyledi. Yılmaz, herkesin anadilde konuşma hakkı olduğunu vurguladı.
Daha sonra konuşan ve HDK’nin kuruluş aşamasında eğitim çalışmalarına değinen Prof. Dr. Fatma Gök, “Yıllardır eğitim politikaları çalışmasında çalışıyorum. HDK içinde eğitim komisyonunda yer aldık. Sebahat Tuncel her zaman HDK’nin eğitim komisyonuyla övünürdü. Yeni okulu yaratmak için bulduğumuz ad Halkların Demokratik Okulu idi. Bunu mahallelerde ise Demokratik Eğitim Bahçesi olarak isimlendirmiştik ve biz buralarda çocuk okulları, kadınlar için özel çalışma yürüten mekanlar oluşacak. Kongre eğitimi temel eksen alıyordu” dedi.
‘Kültürün yaşaması için dilin önemi büyüktür’
Anadilde eğitim konusunun Kürt sorununun çok önemli bir parçası olduğunu dile getiren Gök, “Bunu ben iki yönden alacağım. Birini pedagojik olarak, diğeri de siyaset olarak. Toplumsal adalet bağlamında düşündüğümüzde eğitim ancak hak kavramıyla adlandırılır. Eğitim süreci insan kişiliğinin tüm yönleriyle geliştirmesi ve doğrudan özgürleştirilmesini etkileyecek bir süreç. Devletin herhangi bir ayrım göstermeksizin nitelikli, parasal anadilde eğitim vermesi gerekir. Kültürün yaşaması için dilin önemi büyüktür. Kültürün kaybolması için dili yasaklar egemenler” diye konuştu.
‘Asimilasyon insanlık sorunudur’
Türkiye’de Kürtçe ve diğer dillerin yasaklanması, anadilde eğitimin yapılamamasının tek millet, tek dil ideolojisinin egemen kılınmasından kaynaklandığını kaydeden Gök, “Eğitim politikaları toplum mühendisliğine göre geliştirildiği, pedagojik açıdan kabul edilemez bir durumla yarım asırdır karşı karşıyayız” dedi. “Çocuğunun dilinin yok sayılması çocuğun kimliğinin yok sayılması anlamına gelir” diyen Gök, asimilasyonun bir insanlık suçu olduğunu vurguladı.
‘Anadilin gelişmesi için çalışmalar yapılmalı’
Dilin toplumsal kültürel taşıyıcılığı ve aktarımını sağladığını aktaran Gök, bir toplumun kültürünü gelecek nesillere aktarmasında, toplumun tarihinin sahiplenmesinde dilin rolü önemli olduğunu belirtti. İnsanların duygu, düşünce ve hayat tasarılarını dil ile ifade ettiğini söyleyen Gök, şöyle devam etti: “Yeni diller öğrenmenin ön koşulu bireylerin anadilini yaşamın her alanında özgürce kullanmasıyla ilişkilidir. Bir çocuğun hem anadilinde eğitim alıp, hem de resmi ideolojinin dilini konuşabilir. Bizi engelleyen siyaset ve tekçi politikalardır. Bunu değiştirmekten başka çaremiz yok. Kürt sorununun en önemli boyutlarından biride anadil. Ailelerin çocuklarına Kürtçe’yi yaşatmak için gayret etmesi ve meseleye ciddi bakması gerekir. Sivil toplumun düzen değişmesini beklemeden, işin bir tarafından tutarak, anadilin gelişmesi için çalışmalar yapmalı.”
‘Mücadelenin temeli ideolojik ve politiktir’
Son olarak söz alan HDP Van Milletvekili Tayip Temel de anadil sorununun siyasi ve ideolojik boyutuna değindi. Kürtçe konuşarak söze başlayan Temel, bir kişinin kendi anadilini konuşup, öğrenmesinin ideolojik bir sorun olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “Eğer bir insan kendine ait bir ilkesinden vazgeçerse, insanlığından vazgeçer. Kürtçe dilinin sorunu, anadil sorunu ideolojiktir. Kürtçe dili Kürt Sorunu ile ilişkilidir. Kimlik sorunu, statü sorunu, varlık sorunu varsa orada anadil sorunu ve kültür sorunu da olur. Bugün mesele kültürel bir mesele gibi tartışılıyor ama bu doğru değil. Kürtçe’ye sahip çıkmak kendi başına politik bir eylemdir. Bu işle mücadele etmenin temelinde politik ve ideolojik bir vardır.”
Kürtçe’nin kaybolmaması için politik ve ideolojik zeminde mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Temel, “Yeni mücadele zeminleri yaratmak lazım. Kürtler anadilini korumak için savaştı ve bu aşamadan sonra işin inşa boyutu lazım” diye konuştu.
ANKARA