Kürt aydını Celadet Bedîrxan’ın hayatını kaybetmesinin üzerinden 68 yıl geçti
Botan mîrlerinden Mîr Bedîrxan’ın torunlarından biri olan Celadet Alî Bedîrxan’ın Şam’da hayatını kaybetmesinin üzerinden 68 yıl geçti. Kürt aydını Celadet Alî Bedîrxan, babası Emîn Alî Bey’in sürekli sürgün hayatı yaşamasından ötürü 1893 yılında İstanbul’da doğuyor. Yaşamı boyunca, Kürt dili, kültürü, tarihi, edebiyatı ve şiirleri gibi birçok alanda Kürtçe üzerine çalışmalar yapmış ve eserler bırakmıştır. Celadet Alî Bedîrxan, Kürtçe’nin dışında okulda öğrendiği Osmanlıca ve Arapça’nın yanı sıra Fransızca, Farsça, Yunanca, Rusça ve Almanca olmak üzere 8 dil bilen bir dilbilimciydi. Kürt tarihinde siyasetçi, gazeteci, dilbilimci, hukukçu, eğitimci ve çevirmen kimlikleriyle bilenen Celadet Alî Bedîrxan’ın yazım hayatının ilk yazısı 20 Kasım 1908’de “Harbiye Nâzırı Ali Rıza Paşa Hazretlerine” başlığıyla Serbestî gazetesinin 5. sayısında yayımlanan mektubudur. Bedîrxan, ilk ve orta öğrenimini sürgünde, İstanbul’da tamamlar. Daha genç yaşlarda Osmanlı İmparatorluğu karşıtı faaliyetlere girişir ve ailece Abdülhamid tarafından Yemen’e sürülürler. 1908’de Abdülhamid tahttan indirilince tekrar Türkiye’ye dönerler. Celadet de Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nde savaşır. Osmanlı yıkılıp da yeni rejim başa geçince, 1922’de Emîn Alî Bedîrxan ve üç oğlu için idam fermanı çıkarılır. Bunun üzerine Emîn Alî Bedîrxan Mısır’a gider, Kamuran ve Celadet de Avrupa’ya yerleşir. Celadet, Almanya’da hukuk üzerine doktorasını tamamlayıp sırasıyla Mısır’a, Lübnan’a, oradan da Şam’a gidip yerleşir.
‘Kendi dilinizi öğrenin’
Celadet Bedîrxan, o yıllarda Şam’da kurulan Xoybûn partisinin içinde yer alarak siyasi mücadelesine orada devam eder. Celadet Bedîrxan, 1930-32 yılları arasında daha çok dil ve edebiyat çalışmalarına yönelip Kürt dili ve tarihi için mihenk taşı niteliğinde olan ve 5 Mayıs 1932’de Kürt edebiyatının modernleşmesinde büyük etkisi olan Hawar ve Ronahî dergilerini çıkarır. Celadet Bedîrxan, Hawar dergisinin etrafında Kamuran Alî Bedîrxan, Osman Sebri, Nurettin Zaza, Qedrican, Cegerxwîn gibi birçok Kürt aydınını bir araya getirmiştir. Kürtçe’nin miri Celadet Alî Bedîrxan Kürt diline verdiği değeri ve Kürtçe öğrenmenin önemini Hawar’ın 27. sayısında, “Xwedîyê Hawarê” mahlasıyla yazdığı yazıda şöyle dile getirir: “Yavrum ayıptır, ya kendi dilinizi öğrenin ya da ‘biz Kürt’üz’ demeyin. Dilsiz bir Kürtlük size hiçbir saygınlık kazandırmaz, bu bizim için büyük bir utançtır. Kendi dilleriyle okuma yazmayı öğrenerek varlıklarının anahtarını ceplerine koyanları ve böylece kendilerini yabancıların etkisinden kurtaranları kutluyorum, ne mutlu onlara! Diğer dillerin alfabeleriyle okuma yazmayı bildikleri halde kendi dillerinin alfabesini henüz tanımayanlara da bin kez yazıklar olsun diyorum.”
Dil mücadelesi bitmedi
15 Ağustos 1943’te, Hawar dergisinin 57. son sayısını yayımlar. Yaşamı boyunca Kürt tarihi ve dili için büyük mücadeleler veren Celadet Alî Bedîrxan, 15 Temmuz 1951’de Suriye’nin Şam kentinde yaşama gözlerini yumar. 58 yıllık ömrü boyunca Kürtçe için mücadele etti ve ardında büyük bir miras bıraktı. Ölümünden sonra hayattayken yaptığı Kürtçe dil çalışmaları bir araya getirildi.
Eserleri
Elifba Kurdî (Kürtçe Alfabe), Rûpelên Elfabê, Rêzimana Elifbaya Kurdî, Rêzimana Kurdî (Kürtçe Gramer-Roger Lescot ile birlikte), Ferhenga Kurdî (Kürtçe Sözlük), De La Question Kurde / Kürt Sorunu Üzerine (Fransızca ve Türkçe), Were Dotmam (Hawar dergisinde yer alan şiirler), Edirne Sükutunun İç Yüzü (Kamuran Bedirxan ile birlikte), Mustefa Kemal’e Mektup, Dîbaca Nimêjên Êzdiyan, Hevind.
İSTANBUL