İstanbul İstiklal Caddesi’nde Kürtçe müzik yapanların engellenmesine yönelik tepkiler devam ediyor. MKM sanatçısı Talat Yeşil: Anayasal güvence altına alınmadığı zaman herkes kendini kanun yerine koyup ceza kesici haline geliyor
İstanbul İstiklal Caddesi’nde 29 Ocak’ta Kürtçe müzik yapan sokak sanatçılarına polis müdahalesinin yankısı sürüyor. Dijital medya üzerinden gelen yoğun tepkiler üzerine açıklama yapan İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, müdahale gerekçesi olarak trafiği öne sürmüştü.
Konuyu ANF’den Zeynep Kuray’a değerlendiren Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Talat Yeşil, engellemenin emniyetin iddia ettiği gibi trafikten kaynaklanmadığını, Kürtçeye yönelik tahammülsüzlüğün dışa vurumu olduğunu kaydetti.
İstiklal Caddesi’nde Kürtçe şarkı söyleyen sanatçılara yapılan müdahalenin tesadüf olmadığını vurgulayan Yeşil, “Kürt dili ve kültürünü savunan, nesilden nesle taşıyan MKM sanatçıları olarak defalarca kitlelere ulaşmamız engellendi, konserlerimiz keyfi gerekçelerle iptal edildi” dedi.
Bunun son örneğinin 2021 yılında MKM’nin 30. kuruluş yıldönümünde yaşandığını hatırlatan Yeşil, “Genel olarak konserlerimiz, bireysel performanslarımız, kitlelere ulaşmamız bu şekilde engelleniyor” diye konuştu.
Yasak bir devlet politikası
Kürtçe müziğe yönelik yasak ve engellemelerin tarihsel bir boyutu olduğunu hatırlatan Yeşil, “Kürtçe hala Meclis tutanaklarında ‘X’ dili diye geçiyorsa, kimse engel olarak trafiği göstermesin. Bu tam da 100 yıllık bir devlet politikası, tekçi zihniyetin dışa vurumu” dedi.
Bu durumun sadece Kürtler için değil Süryaniler, Asuriler gibi bu coğrafyada yaşayan diğer halklar için de geçerli olduğunu dile getiren Yeşil, yasakların ve engellemelerin Kürtçe özelinde daha çok kendini hissettirmesinin ise asimilasyona karşı ısrarla verilen mücadeleyle alakalı olduğunu söyledi.
Kürtçe’ye yapılmak istenilen engellemenin aslında diğer dil ve kültürlere yönelik de bir gözdağı olduğunu belirten Yeşil, “Bu durum, çokça dillendirilen tekçi zihniyetin arkasına sığındığı faşizan yaklaşımdır. Cumhuriyet tarihi boyunca süregelen bir politikadır. Sokak sanatçılarının maruz kaldığı engelleme de bunun somut örneğidir. Eğer bir yasak varsa bu herkes için geçerli olmalıdır” dedi.
‘Tekçi zihniyete karşı duralım’
Verilen tepkilerin önemli ama yeterli olmadığını da ifade eden Yeşil, şöyle konuştu: “Bugün göz önünde yaşandığı için evet bir tepki verildi, refleks gelişti ama bunun arka planında işkenceye uğrayan, enstrümanları kırılan, sırf Kürtçe konuştuğu için linç edilen veya katledilen insanlar var. Biz bu anlamda Kürtçenin anayasal güvence altına alınmasını istiyoruz. Anayasal güvence altına alınmadığı zaman herkes kendini kanun yerine koyup ceza kesici haline geliyor. Çünkü tekçi zihniyet kendinden başka alan tanımıyor.”
Kültürlerin bir tehdit değil zenginlik olduğunun altını çizen Yeşil, her yerde insanların kendi kültürünü yaşatması ve geliştirmesi gerektiğini kaydetti.
İSTANBUL