Bahçesaray’daki ikinci çığ düşmesinin araştırılması gerektiğini vurgulayan HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, hükümetin yaraları sarma yerine olayın boyutunu kamuoyundan gizleme gayretinde olduğunu söyledi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, Meclis’te gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Kurtalan, Van-Bahçesaray’da meydana gelen çığ, Meclis’te görüşülecek olan bankacılıkla ilgili bir yasa teklifine ilişkin ve 18 Şubat’ta görülecek Gezi Davası’na ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gerekli tedbirlerin alınmaması, deprem vergilerinin gerekli yerlere ve zamanında harcanmamasına bağlı olarak ne yazık ki acı sonuçların daha da büyüdüğünü söyleyen Kurtalan, “Çığ felaketinde de durum böyleydi. Çığ felaketi sırasında Coğrafi Bilgi Sistemi görüşülüyordu. Perşembe günü parti olarak bu acılar yaşanırken ranta dayalı konut sistemini tartışılacağı genel kurul görüşmelerine katılmayacağımızı belirtmiştik. Depremden iki gün sonra bile Ahlat Sarayı’nın yapımında ısrarcı olmak kabul edilecek bir durum değildir. İnsanlar ulusal bir yas ve daha ciddi bir yaklaşım beklerken hala bunların tartışılıyor olması, iktidarın Ahlat’ta yapılacak sarayın yapımının derdine düşmesine alet olmayacağımızı söyleyerek genel kurul çalışmalarına dahil olmayacağımızı belirtmiştik” diye konuştu.
‘Yaraları sarma yerine kamuoyundan gizleme durumu var’
Bahçesaray’daki ikinci çığ felaketinin araştırılması gerektiğini vurgulayan Kurtulan, “İş makineleri ve kalabalık bir insan topluluğuyla oraya gitmek felaketi ve bu kadar acı sonuçların ortaya çıkmasına neden oldu. 41 insanımızı yitirdi ancak sayısı belli olmayan insan da kar altında. İlk günden itibaren yerinde olan milletvekillerimiz ile Eş Genel Başkanımızın ziyaretinden edindiğimiz izlenimler ve hazırlanan raporlar ile olay öncesi olay yerine kalabalık gruplar halinde gidileceğine dair atılan tweetler nedeniyle kar altında daha fazla insanımızın olmasından endişe ediyoruz. Hala müdahale etme, yaraları sarma yerine olayın boyutunu kamuoyundan gizleme durumu var. Burada yapılması gerekenler ve ihmaller ortada. Yapılması gereken meclisin bu konuda bir an önce bir araştırma komisyonu kurması ve sorumluların mutlaka araştırılıp gerekli işlemlerin yapılması gerekir” diye belirtti. Yaşanan felaketler karşısında Meclis’te Cumhurbaşkanına Ahlat’ta Saray yapılmasını da içeren kanun teklifinin görüşülmesini kabul etmediklerini vurgulayan Kurtulan, “Bunu doğru, vicdani ve ahlaki görmüyoruz” dedi ve yasa teklifinin bir an önce çekilmesini çağrısı yaptı.
Sarısaç, Meclis araştırması istedi
Öte yandan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Murat Sarısaç, Van-Bahçesaray yolunda yaşanan ve 41 kişinin yaşamını yitirmesine, 84 kişinin de yaralanmasına neden olan çığ felaketinde yaşanan eksiklik ve ihmaller zincirinin araştırılması, tespiti ve incelemesi için Meclis araştırması istedi.
‘Yükü halka yığıyorlar’
Meclis’te görüşülecek olan bankacılıkla ilgili bir yasa teklifine işaret eden Kurtulan, “Sadece İstanbul’da yaşayan insanları değil tüm Türkiye’ye bağlayan Kanal İstanbul projesine karşı insanlar ve itirazlarını dile getiriyor. Ancak adeta buna inat insanların taleplerini görmezden gelerek büyük projelerin finansmanını halkın üzerine yığan bir anlayış yeni bir düzenleme ile yine karşımıza çıkıyor” dedi. Kurtulan, teklife dair şunları söyledi: “Proje fonları oluşturabilecek bu yasa teklifi ile. Vatandaşlar bu fonlara yatırım yapabilecek. Kitle fonlanması adı altında halktan para toplamaya devam edecek bu teklifle. Öyle görünüyor ki Avrupa’dan, özellikle uluslararası piyasalarda gerekli sermayeyi alamayacakları görülüyor ve bu yüzden bu yükü halka yığıyorlar. Ekolojik yıkımı, bu projelerde ısrarcı olarak faturasını halka yığmaya çalışıyor. Geçen dönemlerde de Cumhurbaşkanı tarafından ekonomi politikaları ile ilgili bazı özel bankalara dizayn verileceği gündeme gelmişti. Bu kanun teklifi ile dizayn edemediği kamu bankası dışında kalan özel bankalara dizayn verileceği ve müteahhitlerin kurtarılması.”
‘İnsanlık suçundan kaçış yoktur’
Cizre’ bodrumlarda insanların diri diri yakılmasının savunulmasının utanç verici olduğunu belirten Kurtalan, “Geçtiğimiz günler Cizre katliamının yıl dönümüydü. O dönem yaşanan acının, vahşetin boyutlarını pek çok kurum bir kez daha paylaştı. Şunu söyleyelim ki 4 yıl geçti, hala sorumlular, o vahşeti uygulayanlar yargılanmadı. Hala bu gündeme geldiğinde AKP sıralarında yaşanan Cizre’de Silopi’de Şırnak’ta yaşanan vahşeti savunan konuşmalarla karşılaşıyoruz. Bu bir insanlık suçudur. Er ya da geç failler muhakkak yargılanacaktır. İnsanlık suçundan kaçış yoktur” açıklamasında bulundu.
‘Gezi Davası’na güçlü sahip çıkacağız’
Gezi davası hakkında da konuşan Kurtulan, “HDP olarak şunu söylüyoruz: Gezi hepimizin ortak davasıdır. Gezi Türkiye’deki tüm muhalefetin, barış, demokrasi ve adalet isteyenlerin ortak mücadele alanıydı. Buna HDP olarak bir kez daha sahip çıktığımızı, bu davanın bizim davamız olduğunu söylemek isterim. Muhalefet ve bu sisteme itirazı olanlar olarak; 18’inde tekrar görülecek bu davaya güçlü sahip çıkacağız. Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Abdullah Cömert, Berkin Elvan, Mehmet Ayvalıtaş ve Medeni Yıldırım’ın anılarına sahip çıkmak Gezi Davasına sahip çıkmaktır” ifadelerini kullandı.
‘Kayıp insanlarımızın akıbetleri ile ilgili bilgi istiyoruz’
Kurtulan, son dönemde gündemde olan kayıpların ailelerin de Meclis’te kendilerini ziyaret ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Ülkemizde dört insan kayıp. Aileleri her gün partimize geliyor. Meclis’te bizi ziyaret ediyorlar, telefonlar geliyor. İnsan hakları kuruluşlarına gidiyorlar, basın toplantıları yapıyorlar. Ama hala Gülistan Doku’dan 5 Ocak’tan beri, Hürmüz ve Şimoni Diril’den 11 Ocak’tan beri ve Mehmet Bal’dan da 20 Ocak’tan bu yana haber alınamıyor. Muhalefetin tüm açıklamalarını takip eden, nefes alıp vermemizi bile denetlemeye çalışan iktidar, bu dört insanımızın nerede olduğunu açığa çıkarmak zorunda. Bir an önce dört insanımızın akıbetleri ile ilgili bilgi istiyoruz.”