Kürdistanı İttifak Çalışması, Maxmur ve Zinî Werte’ye yönelik saldırılara ilişkin açıklama yaparak, ‘Kürtlere yapılanlar ve önümüzdeki süreçte yüzleşeceği muhtemel yeni sorunlardan hareketle; bizler ulusal ittifaka mecburuz’ dedi
Kürdistani İttifak Çalışması, yaklaşık 9 aydır ambargo altında bulunan Federe Kürdistan Bölgesi’nin Mahmur kenti ve Zinî Wertê yönelik saldırılara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
“Halka, partilere, hareketlere, üreticilere, kadınlara, gençlere, rûspilere, seydalara, aydın ve sanatçılara çağrımızdır” başlıklı Kürdistani İttifak Çalışması’nın açıklaması şöyle:
“Ehmedî Xanî, Gazi Muhammed, Seyda Cigerxwînların fermanı olan ulusal birlik ruhuyla ayrılıkları küçültme, ortak paydaları büyütmenin zamanı. Aramıza nifak sokan, farklılıklarımıza benzin döken, işgal ve saldırılarını aralıksız sürdüren sömürgeciler karşısında ulusal birliği sağlama günü. 31 Mart 2019 yerel seçimleriyle başlayan ulusal ittifakımızı; hem daha genişçe bir alana yaymak hem süreçte kalıcılaştırabilmek için halkımıza, siyasi partilerimize ulaşmak ve birlikte Kürt ulusal değerlerini sahiplenmek amacıyla çalışıyoruz. Bu yönelimimiz haklı olarak amaca ulaşma da süreyi uzatmaktadır.
Kürtler çok daha zor bir süreçten geçiyor
Güneydeki olaylar konusunda rahat değiliz. Gelişen olaylar hakkında her şey bir muamma olmuş, korona virüs yüzünden ulaşım tıkanmış, duyduklarımız sadece sosyal medya üzerinde oluyor, biz bu söylenenlere de pek itibar etmediğimiz için yanlış yapmamak adına konu hakkında sessiz kaldık ve konunun aydınlanmasını bekledik. Koronavirüs nedeniyle dünya halkları, toplumları ağır sorunlarla yüz yüze. Birden fazla nedenle biz Kürtler çok daha zor bir süreçten geçiyoruz. ‘Hiçbir şey eskisi gibi yani Aralık 2019 öncesi gibi olmayacak!’ deniyor. Bunu herhangi bir entelektüel gelecekçi söylemiyor. Muhafazakâr, komünist, liberal, ulusalcı, sosyal demokrat siyasetçiler ve sanatçılar, bilim insanları, herkes söylüyor.
Ayrıca şimdiden görüp yaşıyoruz ki; Kovid-19’la ağırlaşan ve nerede-nasıl durdurulacağı bilinmeyen ekonomik kriz, tarihte görülmemiş işsizliğe, yoksulluğa, açlığa yol açacak olması beraberinde yeni şeyler üretiyor, üretecek. 1929 büyük ekonomik bunalımı sürecinde yaşananların ülkeler de kitlelerin artan öfkesine ve devletlerarası büyüyen gerilimine yol açması benzeri gelişmeler yaşanıyor. Doğu Akdeniz’de, tam da bu süreçte ABD-Rus savaş gemileri eşliğinde sular ısınıyor. ABD-Rus casus uçak krizi yine gündemde. Suriye İdlib’te silahlı cihadistlere saldırırken aynı anda İsrail, Suriye’ye saldırıyor.
Büyük felaketlerle yüz yüzeyiz
Bu gelişmelerle birlikte başta Kürdistan bölgesi ile özerk Rojava’da olmak üzere halkımıza yönelik tehdit ve saldırılar da artmaktadır. Başta Kerkük, Kürdistan kentlerine İŞİD saldırıları artarak sürüyor. Efrin ve diğer kentlerimizdeki demografik değişim silah zoruyla sürdürülüyor. Ve Kovid-19’un küresel tehdidi altında bile ‘su uyur düşman uyumaz’ misali sömürgecilerin karadan ve havadan Kürdistan parçalarına saldırıları bir plan dahilinde aralıksız devam ediyor. Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetimi arasında; güçlükler karşısında gelişen yardımlaşma ve ortaklaşmayı sömürgeciler her türlü fitne fesatla bozmaya çalışıyor. Bu gelişmeler; halkımızın, siyasetimizin büyük fırsatlar kadar büyük tehlikelerle de yüz yüze olduğunu bize gösteriyor.
Bu önemli süreçte çağrımız;
* Başta Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetimi’ndeki kazanımlar olmak üzere halkımızın kazanımlarına sahip çıkmak için gücümüzü gerçekleştireceğimiz ulusal ittifakla büyütelim. Her fırsat ve araçla Güney ve Rojava Kürdistan’ı yönetimlerinin yakınlaşma-ortaklaşma geliştirmelerini; adil ve ulusal demokratik öneri ve girişimlerimizle destekleyelim, teşvik edelim.
* Kürdistan Hükümeti ile Rojava Yönetimi ve siyasal partilerimiz; küresel ve bölgesel güçler arası dengeleri ve muhtemel gerilim ve çatışmalarını, ayrıntılara hükmeden titizlikle irdeleyerek tutum almalı.
* Partiler, örgütler arası meselelerimizi; Kürt ulusal birlik bilinciyle ve adım adım büyüteceğimiz iç barış ve demokratik kültürümüzle çözelim. Herhangi bir iç sorunumuzu; mutlaka ama mutlaka öncelikle el sıkışarak ortak ulusal demokratik değerlerimiz temelinde ele alıp çözmeyi hedefleyelim.
* Bugüne kadar Kürtlere yapılanlar ve önümüzdeki süreçte yüzleşeceği muhtemel yeni sorunlardan hareketle; bizler ulusal ittifaka mecburuz; çünkü halkımız da böyle istiyor.
Gerçekleşecek ulusal ittifakla halkımız kazanacak, ülkemiz özgürleşecek ve biz kazanacağız.”
DIŞ HABERLER