Son zamanlarda özellikle Kürt basınına yönelik artan baskı ve gözaltı furyasına tepki gösteren gazeteciler, basının ‘yargı eliyle ‘susturulmaya’ çalışıldığına dikkat çekti. Avukat Veysel Ok ise, ‘Kürt sorununu yazan hedef oluyor’ yorumunu yaptı
AKP-MHP iktidarın gazeteciler üzerindeki baskıları son zamanlarda özellikle Kürt basına yönelik olarak artmış durumda. Son haftalarda Mezopotamya Ajansı’nın (MA) İzmir Muhabiri Ruken Demir ve Jinnews Muhabiri Melike Aydın’ın 12 Kasım’da İzmir’de gözaltına alınarak “örgüt adına faaliyet yürütmek” iddiasıyla tutuklandı. MA’nın Ankara muhabiri Berivan Altan, İstanbul muhabirleri Sadık Topaloğlu ile Sadiye Eser ve eski çalışanı Yusuf Topaloğlu ise halen gözaltında. Gazeteciler ve hukukçu Veysel Ok Mezopotamya Ajansı’ndan Erdoğan Alayumat’a verdikleri röportajda Kürt basını üzerindeki baskılara dikkati çekti.
‘Nedeni halka gerçeği götürmek’
Birgün Gazetesi Editörü Uğur Şahin, uzun süredir gazetecilerin nedenini bilmediği gizli soruşturmalarla gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlatarak, iktidarın muhalif gazetecilere yönelik baskısının nedenini ‘gerçekleri halka götürmek’ olarak açıkladı. İktidarın kendince ‘gazetecileri cezalandırmak’ istediğini vurgulayan Şahin, “Yaşanan gözaltı ve tutuklamalar hepimize bir saldırıdır” diye konuştu. Mezopotamya Ajansı, Yeni Yaşam, Birgün, Evrensel ve Cumhuriyet gibi ajans ve gazetelere yönelik saldırıların tesadüf olmadığını ifade eden Şahin şöyle devam etti: “İktidar Avrupa’ya ‘bakın yayın yapıyorlar. Ne kadar özgür bir ülkeyiz’ diyor ama gazetelerin üstündeki baskıyı tüm yurttaşlar biliyor. Sadece gözaltılar değil ekonomik anlamda da bir baskılamayla karşı karşıya bu gazeteler. O yüzden bunların hepsi iktidarın baskıcı tutumunun bir göstergesidir.”
‘Uyduruk iddialarla kılıf hazırlıyorlar’
Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ise, “AKP iktidarı çalıyor, havuz medyası oynuyor” diyerek muhalif basının susturulmaya çalışıldığına dikkat çekti. “Onların huzurunu bozacak yayıncılık yapan gazeteciler ise istibdat dönemini aratmayan yöntemlerle, yargı ve kolluk eliyle susturulmaya çalışılıyor” diyen Çelik, halka yönelik ağır siyasi ve ekonomik baskılardan gazetecilerin de ‘payını aldığını’ ifade etti. Özgür basın geleneğine dikkat çeken Çelik devamla şu sözleri ifade etti: “Ölümün bile pes ettiremediği Özgür Basın camiası son yıllarda tutuklama ve kapatmalarla ‘terbiye’ edilmek isteniyor. Stajyerinden imtiyaz sahibine, hatta yayınlarını basan matbaa emekçilerinden dağıtım emekçilerine, yemeklerini pişiren emekçiden dayanışma içinde olan aydınına, akademisyenine kadar gözaltına alınmayan, tutuklanmayan ve davalık olmayan neredeyse yok. En son Mezopotamya Ajansı’ndan üç arkadaşımız gözaltında. Yapılan haberlerden rahatsız olup kamuoyunda ve özellikle de Avrupa’da tepki oluşmasın diye uyduruk iddialarla ‘örgüt üyesi’ kılıfını hazırlıyorlar.”
Kürt sorununu yazan hedef oluyor
“Yargı bağımsızlığı sağlanmadıkça istedikleri kadar yargı paketi ya da reform yapsınlar bir şey değişmeyecek” diyen Medya Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Avukat Veysel Ok da şöyle konuştu: “Şu anda Türkiye’de en büyük sorunlardan biri Kürt sorunu. Kürt sorunu ile ilgili haber yapan bütün gazeteciler şu anda yargının tacizine uğruyor. Bu anlamda bir sirkülasyon söz konusu. Gazetecilerden bazıları tahliye ediliyor, bazıları ise tutuklanıyor. Bu biraz da Kürt sorunundan kaynaklanıyor. Kürt sorununda bir rahatlama sağlanmadıkça Kürt sorununu yazan gazeteciler de hedef olmaya devam edecektir.”
‘Eşit yaklaşım gerekli’
MLSA olarak gözaltında olan ya da tutuklu gazeteciler ile dayanışma içinde olduklarını sözlerine ekleyen Ok, “Genel anlamda bakıldığında Türkiye’de 121 gazeteci tutuklu bulunuyor. Buna karşı hem Türkiye’nin batısında hem de Avrupa’da birkaç popüler isim üzerinden dayanışma sağlanıyor. Bunu doğru bulmuyoruz. Popüler isimler de gazetecilik faaliyetlerinden kaynaklı tutuklu ancak Kürt basını ve sosyalist basında çalışan gazeteciler de gazetecilik faaliyetlerinden kaynaklı tutuklu bulunuyor. Basın ve ifade özgürlüğünü savunan kurumlar her gazeteci davasına eşit yaklaşmaları gerekir” diye konuştu.
HABER MERKEZİ