Yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kaleme aldığı, Kürt Siyasetinin Mor Rengi kitabının tanıtım etkinlikleri kapsamında, Mersin Fanzin Kafe’de bir söyleşi düzenlendi. Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) öncülüğünde gerçekleştirilen etkinliğe, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ve araştırmacı yazar Kayüş Çalıkman Gavrilof’un yanı sıra çok sayıda DBP ve HDP yöneticisi katıldı. Moderatörlüğünü yerine kayyum atanan Akdeniz Belediye Eşbaşkanı Yüksel Mutlu’nun yaptığı etkinliğin açılış konuşmasını DBP İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş yaptı. “Tek bir kadın kalsak dahi mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Kuş, yaşanan baskılar karşısında mücadeleden vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.
Kadınlar ve mücadele
Bedriye Kuş’un ardından konuşan Yüksel Mutlu, Kürt Siyasetinin Mor Rengi kitabı için bir araya geldiklerini belirterek, “Hayatları, mücadeleleri Gültan ile kesişen kadınlar bugün burada bir araya geldi. Bu kitabın içinde biz varız, kadınlar var, mücadele var. Gültan’ı hem çok seviyoruz hem de çok özlüyoruz” dedi. Araştırmacı yazar Kayüş Çalıkman Gavrilof da, Ermeni romancı, şair ve öğretmen Zabel Yaseyan ile Gültan Kışanak arasında bağ kurarak, hedefledikleri kitlenin aynı olduğunu söyledi. Kayüş, şöyle dedi: “Gültan, herkesten önce kitabı okuyan cezaevi gardiyanlarına yaptığı atıf ile ironik bir durumu açığa çıkarmıştır. Hem kimlik mücadelesi hem de kadınlığın bedelini bugün cezaevine kapatılarak ödüyorlar. Küçük kız çocuklarının ‘baba evine’ hapsedilmesi büyüdüklerinde ise ‘devlet baba’ eliyle cezaevlerine atılmasıyla devam ettiriliyor. Adım adım yükselen özgürlük mücadelesini anlattığı ve kadının birey olarak kendi mücadelesi ile halkının özgürleşmesini hedeflediği mücadeleye katkısından dolayı Gültan’a teşekkür ediyoruz.”
‘Tüm kadınları anlatıyor’
Daha sonra konuşan HDP’li vekil Tülay Hatimoğulları ise, “Gültan’ın kitabı hakkında konuşmak benim açımdan çok büyük bir onur. Gültan benim idolüm olduğu için bu etkinliğe katıldım” dedi. Kitaba katkı sunan kadınların tamamının cezaevinde olduğunu da hatırlatan Hatimoğulları, “Kitabı elimize aldığımızda Gültan ‘Ben biyografi yazmıyorum. Bu coğrafyada mücadele eden tüm kadınların mücadelesini kaleme alıyorum’ demiştir. Kitaba katkı sunan tüm kadınlar cezaevinde, onların hepsine selamlarımızı iletiyorum. Gültan’ın kitabı ile Sakine Cansız’ın Hep Kavgaydı Yaşamım kitabı arasında benzerlikler görüyorum. Sara kitabında kendi üzerinden bir kadın mücadelesini, Gültan ise kadın deneyimlerini aktarmış” ifadelerini kullandı.
‘Ağır bedeller ödendi’
Kürt kadınlarının önemli mücadelelere imza attığını söyleyen Hatimoğulları, “Kadın kotası ve pozitif ayrımcılık bu topraklarda nerelerde uygulandı diye baktığımızda, Türkiye Kadın Hareketi teorik olarak, ancak Kürt Kadın Hareketi pratik olarak verdiği mücadele ile somutlaştırmıştır. Bunun mücadelesi kolay olmadı. Parti ve dernek tüzüklerinde yer alması kolay olmadı. Kürt kadınları ağır bedeller ödedi” diye konuştu. “Rojava Kadın Devrimi”ne de atıfta bulunarak, “Ortadoğu’daki birçok kadın hareketinin örnek aldığı sağlam bir model açığa çıkardı” diyen Hatimoğulları, şöyle devam etti: “Bu model kadın öncülüğünde devam ediyor. 1997 yılında Kürt kadınları ile birlikte erkeksiz 8 Mart yürüyüşleri başlatıldı. Yine Kürt kadınları öncülüğünde barış mücadelesi Türkiyeli kadınlarla ortaklaştırıldı. Bugün 2000’li yıllarda kız kardeşlerimizin büyük bedeller ödeyerek elde ettiği bu mücadeleyi sürdürme gibi bir görevimiz var.” Etkinlik, konuşmaların ardından kitabın katılımcılar tarafından imzalanmasıyla son buldu.
MERSİN