Biden yönetimiyle birlikte küresel, bölgesel güçlerin; Afganistan-Mısır-Ukrayna üçgeninde yeni pozisyon arayışları var! Çünkü ABD, Avrasya üzerinde sürdürdüğü savaşın ağırlık merkezini belirtiğim üçgenden Asya Pasifik’e kaydırıyor. 25 yıldan beri süren savaşın ağırlık merkezi Afganistan-Mısır-Ukrayna üçgeninde sürdüğünden ana hedef Rusya idi, Çin ise nötralize edilecek güç olarak belirlenmişti. ABD şimdi savaşın ağırlık merkezini Güney Doğu Asya’ya kaydırınca, hedef Çin! Nötralize edilecek en azından ilişkilerde tansiyon düşürülecek ülke Rusya. Tabi Rus ile Çin bu oyunu yutarsa!
Çin ile mücadeleyi öne almanın bir parçası olarak ABD, belirttiğim üçgende çatışma noktalarını öteliyor ya da askıya alıyor. Örneğin İsrail-Filistin gerilimini soğutmaya alırken, Libya meselesinde BM denetiminde çözümü öne çıkarıyor. Putin de, Biden ile görüşme sonrası açıklamasında “Ortada bir düşmanlık yok, büyükelçiler görev yerlerine dönecek” demekten gecikmedi. Erdoğan da; “Gelin 6 ülke bir platform kuralım. Rusya, Türkiye, Azerbaycan, İran, Ermenistan, Gürcistan. Bu platformla bölgede sükunet meydana gelsin. Düşmanlıklar ortadan kalksın” çağrısıyla yeni pozisyonu aldı. Hakeza ABD’nin, İran ile de İsrail’i kızdırma pahasına savaşı soğutmaya alma taktiği de, savaşın ağırlık merkezinin yer değiştirmesinin bir parçası. Suudilerin İran ile ilişkileri “yumuşatma” adımları da ABD politikalarıyla paralel yeni pozisyon arayışlarının bir parçası olduğunu belirtelim.
Kürdistan siyaseti
ABD ile Arap müttefiklerinin Kürdistan siyasetinde ise karar içerisinde kararsızlık konumunu koruyor. Bu belirsizlik, Türkiye’nin koşar adım ABD/NATO’ya dönmesiyle Kürdistan aleyhine değişebilir. Ayrıca Körfez ülkeleri ile Mısır’ın; Irak’ı, İran Şii etkisinden Arap kimliğine çekme faaliyetleri ve Suriye’nin Kasım 2011’den beri askıya alınan Arap Birliği üyeliğini aktifleştirme adımları Kürdistan’a nasıl yansıyacak bu belirsiz.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcı Joey Hood başkanlığındaki heyetin, Rojava’da kurum temsilcileriyle görüşmesi resmen siyasal tanınmanın ilk ciddi işareti mi? Yoksa “Amerikan güçleri çekilirse durum ne olur, o vakit sizin neye ihtiyacınız olur” sorusuyla “kendi başınızın çaresine bakın” yönelişinin dile getirilmesi mi? Bir başka belirsizlik!
Ambargo altında ekonomik olarak çöken ve siyaseten de yalnızlaşan İran, nükleer müzakere başta olmak üzere çıkış arıyor. Ancak bölge stratejisinin iki temel ayağı olan; Irak-Suriye-Lübnan Şii Hilali hattında geri adım atmayacağı ve iki Konfederal Kürdistan’ı içten-dıştan kuşatmayla “Statülerine son veremezsek bari bağımsızlığın önünü keselim” stratejisinin ne olacağı 18 Haziran seçimleri sonrası netleşebilir. Son Putin-Biden görüşmesinin verdiği “yumuşama ve dostluk” mesajları Rusya’nın Kürdistan siyasetine nasıl yansıyacak? Kürtlerin statü taleplerini destekleyen ABD’yi “Fırat doğusunda hizipçileri destekliyor, Çok tehlikeli bir sorunla oyun oynuyor. Sonu çok kötü olabilir” diyerek Kürt özerkliğine karşı açık cephe alan Rusya ne yapacak? Yanıt bekleyen çok soru var.
İlhak mı birlik mi?
Türkiye’nin 2015 yılından itibaren KBY ile Özerk Rojava’da yaptıklarına gelince, “sınır ötesi operasyon” demek yanlış. Efrîn, Azez, Serêkanîyê, Girê Spî’de yaptıklarına bakılırsa, bu kentlere il plakası takmak hariç idari, siyasi, askeri olarak Türk devletinin denetiminde. Bu kentlerde yapılanlar “operasyon” değil kalıcı ilhak adımlarıdır. Kürdistan Bölgesi’nde de benzer adımlar atılıyor. Denetlenen her alan her dağ tepesinde askeri karakol vb. kalıcı adımlar atılıyor. Her adımı sonraki adım için tahkim ediliyor.
Pratiği sözün önünde kuran KBY ve Özerk Rojava; İç gerilimi aşmada da bunu başarmalı
“Teori gridir, hayat ağacı ise yeşildir” diyen Goethe’nin sözünü Kürt ulusal hareketi Güney ve Rojava Kürdistan’ı pratiğinde yaşama geçirdi. Kürt partileri, teorik olarak “Irak ve Suriye’ye demokrasi, Kürdistan’a otonomi” savundular ama hayatın yeşilinde federalizmin de ötesinde Konfederalizmi kurdular. Kürt siyaseti şimdi pratiği sözün önünde kuran aynı yaklaşımı yaşanan iç siyasal-askeri gerilim ve çatışmanın aşılmasında da gösterebilmeli. Göstermek zorundalar! Çünkü birakujiyi engellemek Kürt siyasetinin ilk ve en kullanışlı cephanesi haline geldi! Sorun ve kışkırtmalar ne kadar ağır olursa olsun birakujiyi sonsuza dek toprağa gömmek zorundayız. Zira Kürdistan Bölgesi’nde Kürtler arası birakuji, sadece ilgili taraflara zarar vermeyecek, dört parçada Kürdistan davasına büyük darbe vuracak.
Rojava’da büyük çabayla geliştirilen PNYK-ENKS arasındaki ulusal birlik çalışmaları da ilk darbe alacaklar arasında! Ve sıkça üzerinde durduğumuz Ulusal Birlik halen en kullanışlı ikinci cephanelik!
Peşmergenin Ulusal Ordu’da birleşmesi hedefiyle PDK’nin 80. Birliği Peşmerge Bakanlığı’na bağlama adımı olumlu olup önemli sonuçları olacak. YNK’nin de benzer adımı 70. Birlik için atması lazım. Bu adım hem sömürgecilerin ilhakına karşı anlamlı olacak hem de Roj Peşmergesi’nin DSG ile tek çatıda birleşmesini kolaylaştıracak. Ayrıca iki Kürdistan parçası arası ortak diplomatik faaliyetin gelişmesine de katkı sunacak. Üçüncü kullanışlı cephanelik tek ulusal ordu adımı!
İki parçada iç demokrasinin geliştirilmesi, Kürt siyasetinin en kullanışlı dördüncü demokratik cephaneliğidir! İki federal Kürdistan parçasının halklar ve inançlarla kurdukları demokratik ilişki önemli. Hem yüz yıldır sömürgeci rejimlerin altında demokrasizliği yaşayan halkımız hem de uluslararası desteğin büyümesi için önemli. Sonuç, Kürt siyasetini bu dört önemli cephaneliğini en elverişli kullanmaya çağırıyoruz.