Siyasetçiler Aysel Tuğluk, Halil Aksoy, Nazmi Gür ve Adil Zozani hakkında “Örgüt propagandası” iddiasıyla toplam 27 yıl hapis cezası verildi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü, HDP Eski Eşgenel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ve siyasetçiler Nazmi Gür, Esat Canan, Adil Zozani, Halil Aksoy ve Hüsamettin Zenderlioğlu hakkında “örgüt propagandası” iddiasıyla açılanan davanın 11’inci duruşmasında karar çıktı.
Hakkari 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Marmara Kapalı Cezaevinde tutsak olan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) eski Ağrı Milletvekili Halil Aksoy ve Sincan 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde tutulan siyasetçi Nazmi Gür, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Siyasetçi Adil Zozani ise duruşma salonunda hazır bulundu. Siyasetçilerin avukatları da duruşmaya katıldı.
Siyasetçilerden Figen Yüksekdağ, Ertuğrul Kürkçü ve Hüsamettin Zenderlioğlu’nun dosyası önceki duruşmalarda tefrik edilerek, yargılandıkları diğer dosyalar ile birleştirildi.
Hukuki değil
Duruşmada ek savunma yapan Halil Aksoy, “çözüm süreci” olarak adlandırılan dönemde bir çaba gösterildiğini bu kapsamda Meclis dahil komisyonların oluşturulduğunu hatırlattı. O dönem milletvekili olduğunu belirten Aksoy, yaptığı açıklamalar nedeniyle yargılanmasının hukuki olmadığının altını çizdi. Aksoy, açıklamalarının ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirtti.
Siyasetçi Nazmi Gür,iddianamenin usulüne uygun hazırlanmadığını belirterek, “Milletvekilliği yaptığım dönemde Meclis’e gelen bir fezleke söz konusu değildir. Dosyada aleyhe bir delil bulunmamaktadır. Dosya kolluğun düzenlemiş olduğu tutanaktan ibarettir. Dosyanın usul yönünden ret edilmesi gerektiğini düşünüyorum, bu yöndeki talebimi tekrar ediyorum” dedi.
Kürtçe beyanlar suç unsuru oluşturmuyor
Siyasetçiler Halil Aksoy ve Aysel Tuğluk’un avukatı Eylem Arzu Karaoğlu, Aksoy’un talep ettiği tevsii tahkikat talebini yineledi. Karaoğlu, “Müvekkilin Meclis’te yaptığı konuşmaların dosyaya getirtilerek bilirkişi raporu aldırılmasını talep ediyoruz. Fotoğraf ve videoların yeniden incelenmesi talebimiz bulunmaktadır. Basına verilen demeç ile ilgili yerel basında olduğu için Kürtçe dilinde beyanda bulunmuştur. Kürtçe beyanların suç unsuru oluşturmadığını düşünüyoruz, ancak bu konuşmalar mütalaada cezalandırma yönünde değinilmiştir. Bu konuşmaların bilirkişiye tevdi ile Türkçe diline çevrilerek bir bütün olarak değerlendirilmesini talep ediyoruz” diyerek, o dönem İmralı’ya yapılan ziyaretin İçişleri Bakanlığı ve Valilik izniyle yapıldığını belirtti.
Karaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Müvekkil Aysel Tuğluk yönünden ise; müvekkil demans hastası olup, durumu ciddiyetini devam ettirmektedir. Hükümlü olduğu dosyasında infazın ertelenmesi söz konusudur. Diğer yargılamalarında ise kovuşturmanın ertelenmesi kararlarını alıyoruz, müvekkil açısından mahkemenizce de bu yönde bir karar verilmesini talep ediyoruz.”
Toplamda 27 yıl ceza
İddia makamı tevsii tahkikat talebinin reddine karar verilmesini idtedi. Mahkeme, tüm talepleri reddetti. Kararını açıklayan mahkeme, Adil Zozani’ye 7 yıl 6 ay, Halil Aksoy’a 7 yıl 6 ay, Aysel Tuğluk’a 6 yıl, Nazmi Gür’e 6 yıl hapis cezası verdi.
Mahkeme, Esat Canan’ın beraatine karar verdi.
Ne olmuştu
23 Temmuz 2012 tarihinde Colemêrg’in Şemzînan (Şemdinli) ilçesinde TSK ve HPG’liler arasında yaşanan ve iki hafta kadar süren çatışma nedeniyle aralarında Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) yetkililerinden oluşan bir heyet, 17 Ağustos 2012 tarihinde bölgeyi ziyaret etti. Türk medyasında çalışan basın mensuplarının da takip ettiği heyetin, dönüş yolunda Bağlar köyü mevkiinde 4 HPG’linin heyetin yolunu kesip, kimlik kontrolü yaptığına dair basına yansıyan görüntüler nedeniyle haklarında heyette yer alan siyasetçiler Aysel Tuğluk, Figen Yüksekdağ, Ertuğrul Kürkçü, Adil Zozani, Nazmi Gür, Halil Aksoy, Hüsamettin Zenderlioğlu ve Esat Canan hakkında 2021 yılında “örgüt propagandası” iddiasıyla soruşturma açıldı.
Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, söz konusu görüntülerde heyet içerisinde yer alanların örgüt üyeleri ile selamlaşmaları ve zafer işareti yapmaları suçlama konusu yapıldı. İddianamede, haklarında soruşturma açılan isimlerin slogan attıkları da öne sürüldü. İddianamede, yine siyasetçilerin çeşitli tarihlerde konuyla ilgili basına verdiği demeçler de suçlama konusu yapıldı. Söz konusu siyasetçiler hakkında, “örgüt propagandası” yaptıkları iddiasıyla 31 Mart 2022 tarihinde Ankara Cumhuriyet Savcısı Ahmet Altun tarafından iddianame hazırlandı. Ardından dosya, “suçun işlendiği yer” gerekçesiyle Colemêrg’e gönderildi.
HABER MERKEZİ