Kürt partilerinin genel başkanları, Kürtlere dönük baskıların tek amacının Kürt halkına diz çöktürmek olduğunu belirterek, baskılara karşı birlik çağrısı yaptı.
Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, KDP-Bakur Genel Başkanı Sertaç Bucak ve Azadi Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşiti, Kürtlere dönük son dönemdeki gelişmeleri değerlendirerek birlik çağrısında bulundular
‘Tek amaç diz çöktürmek’
Pençe Harakatı’nın AKP-MHP iktidarının son 4 yılda Kürtlere ve Kürtlerin kazanımlarına yönelik başlattığı operasyonun bir parçası olduğunu belirten İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, AKP-MHP iktidarının son 4 yıllık siyasetinde temel hedef Kürtlerin kazanımlarını bir şekilde elinden almak ve Kürtleri coğrafyalarıyla birlikte tekrardan parçalamaktır. Türkiye dış ilişkilerinde şuan sadece ‘Kürtler hiçbir şey olmasın’ diye bir Rusya’ya bir ABD’nin kapısına gidiyor. Ama bu yapılırken gerçekten bir devletin şahsiyetine, ciddiyetine yakışmayacak tarzda yapılıyor. Buradaki tek amaç Kürtlere bu yüzyılda diz çöktürmektir” dedi.
‘Birlik olmaktan başka çare yok’
Kürtler için artık ulusal bir ittifakın zamanı geldiğini aktaran Kamaç, “Halkımızın tabanda, sandıkta ve sokakta bir ittifak geliştirdiği aşikardır. Halkımızın Kürt siyasetinin birlik olmasını istediğini görüyoruz. 31 Mart seçimlerinde başlayan bir ittifak oluştu. Bu her ne kadar 31 Mart yerel seçimleri ittifakı olarak görülse de, sonuçta bu bir ulusal ittifaka da zemin oluşturmuştur. İttifak içerisinde olan Kürt partilerinin kayyumlara karşı koyması bu ittifakın somut örneğidir. Kürtlere karşı yürütülen baskı ve yok sayma politikalarına karşı Kürtlerin birlik olmaktan başka çaresi yoktur” diye konuştu.
‘Kürtler güvenlik sorunu olarak görünüyor’
Türkiye’nin kuruluşundan bugüne kadar hep Kürtler üzerinde siyaset yürüttüğü ifade eden KDP-Bakur Genel Başkanı Sertaç Bucak ise, “Türk devleti Kürtleri güvenlik sorunu olarak görüyor. Bundan kaynaklı da Kürdü parçalamak için askeri operasyonlar başlatıldı. Ama devletin yürütmüş olduğu mevcut siyaset bugüne kadar amacına ulaşmamıştır. Bu durum AKP hükümetinin gelmesi ile de değişmemiştir. Katliamlarla, ölümlerle veya tutuklamalarla bu sorun çözülmez. Bizler de bunu kabul etmiyor ve askeri operasyonların kesinlikle yanlış olduğunu söylüyoruz. Rojava, Türkiye için bir tehdit değildir. Siyasi olarak da bugüne kadar Suriye Türkiye için her hangi bir tehdit olmamıştır. Orada verilen savaş DAİŞ’e karşı verilen bir savaştı. Bundan dolayı da ABD’nin tutumu Kürtler ve Suriye’de yaşayan halklar için önemli ve anlamlıdır. Çünkü Rojava’da sadece Kürtler değil, her dilden ve her ırktan halklar yaşıyor. Bu girişimler savaş propagandasıdır. Eğer Türkiye bu tutumunu devam ederse Türkiye’nin bunda kazancı olmayacaktır. Çünkü Rojava ulusal nitelik kazanan bir yerdir” diye konuştu.
‘Ey Kürtler birlik olun’
Cumhuriyet tarihinde iktidara gelen tüm partilerin Kürtlerin haklarına saldırdığını belirten Azadi Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşiti, her iktidarın savaşla ayakta kalmaya çalıştığını söyledi. Kürt halkını kabul etmeyen, inkar eden zihniyete karşı Kürt ittifakı kurduklarını ifade eden Aşiti, “Eğer AKP gerçekten İslamiyet’ten bahsediyorsa ilk önce bu baskı ve zulümlerinden vazgeçsinler. Fakat onların İslamiyet’le ilgisi yok. Onlar sadece toplumun sosyolojik yapısına göre siyaset yapıyor. Kürtler de buna karşı dikkatli olmalıdır. Kürtlere sesleniyorum; Ey Kürtler hangi dinden, hangi görüşten olursanız olun ama birlik olun. Kürtler birbirine karşı duyarlı ve birlik olmalıdır” dedi.
Kaynak: MA