Seçimler başladığından beri çok ilginç adaylar ve bu adaylar hakkında medyaya yansıyan bilgilerle, ne kadar şaşırmıyoruz artık desek de yine de şaşırıyoruz. Gerçekten bu insanlar mı bizi yönetiyor demekten bir türlü kendimizi alamıyoruz. AKP adayları kendi kişilikleri ile değil Erdoğan’ın vekilleri olarak aday çalışmalarını yürütmeye devam ediyorlar. Erdoğan’ın görüşlerinden başka bir görüş belirtmeleri mümkün değil zaten. İmamoğlu da İsmail Küçükkaya’nın programında bu konu ile ilgili fikirlerini esprili bir şekilde dile getirdi. Bu seçim de diğer seçimler gibi Erdoğan ile muhalefet arasında olacak. AKP artık tek elden yönetiliyor. Kuruluşundan beri yanında olanların çoğu partiden ayrıldı veya bir kenara çekildi oturdu. Erdoğan’ın sözünden çıkmayanlarla yola devam denildi.
Adayların konuşmalarını dinlediğimiz zaman söylenen cümlelerin kimin tarafından düzenlenmiş olduğu ortada. Bu seçim de eğer AKP (Erdoğan) kaybederse yeni bir genel seçim olması kaçınılmaz görünüyor. Özellikle Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Bursa ve Mersin’i alamazlarsa. Yeni bir yol sunmayan seçimler, biriken ekonomik sorunları katlamaya devam edecektir.
Ekonomiden konu açılmışken Mehmet Şimşek seçim yatırımı olarak pembe tablo çizmeye devam ediyor. O da ekonominin çok kötü olduğunun farkında ve diyor ki; seçimden sonra ciddi para akışı oluşacak. Biz de soruyoruz; bu para akışı neden bugünlerde değil de seçimden sonra? Çünkü İstanbul kaybedilirse İstanbul projesi olmayacak ve Arap yarımadasından para akışı duracak. Bir yandan da meydanlarda halkı kandırmaya yönelik vaatler vermeye de devam ediyor iktidardakiler. MHP de buna dâhil. Onların işleri tıkırında. Desteği verdiler, kaptılar bürokrasi koltuklarını. Tabi ki bu seçimlerdeki en duygusal oy toplama konusu Filistin. İsrail Filistin’i aç bırakırken, İsrail’e gıdada bir numaralı tedarikçi hangi ülke acaba? Zorlu elektriğini veriyor, çelik, çimento ve kablo da tedarik ediliyor. Sonra ekranlarda timsah gözyaşları içinde Müslümanlık adına acınma tiyatrosu. Sokaklarda da Filistin mitingleri ve para toplama kumbaraları…
Muhalefet partilerinde her seçim arifesinde olduğu gibi bu seçimde de “Kürt oyu aşkı” kabardı. Onun için de beyaz yalanlar ve sahte gülücükler etrafa dağıtılmaya başlandı. Davutoğlu’na kim oy verir? Akşener’e kim oy verir? Akşener’in sözcüsü Kürşat Zorlu Ahlât’ta konuşurken çok önemli bir projeymiş gibi kendilerinin “Kardeşlik Projesi” olduğunu söyledi. Yahu hangi Kürt Akşener’e veya onun partisine oy verir? Irkçılık siyasetinizde Kürt halkı hiçbir zaman sizlerle beraber olmaz. 90’lı yılların hesabını veremeyen hiçbir parti Kürt halkından oy alamaz. Bu partilere oy verenlere de söyleyecek cevabı babam çok güzel dile getirmişti: “Köpek bizim köpeğimiz ama başkasının kapısında havlıyor.”
Not: Çok değerli Kürt dostu Norveçli Erling Folkvord’u geçen cuma günü maalesef kaybettik. Çok üzgünüm.