Kadın dengbêjler içinde Meryem Xan’ın özel bir yeri var. Hem ses olarak, hem göze aldıklarıyla özel biri o. Birkaç sınır geçmiş, birkaç devletin toprağını çiğnemiş, plak yapan ilk kadın dengbêj olmuş
Hüseyin Kalkan
Meryem Xan, sesi ilk kez plaklara kayıt edilen kadın dengbêj olarak biliniyor. Birkaç sınır geçerek Botan’dan Bağdat’a kadar gider ve sesini plaka kaydederek, ölümsüzleştirir. Bunun dışında yaşamı hakkında farklı bilgiler var. Meryem Xan, bir efsanedir. Hakkında farklı söylenceler üretilmeye devam edilecektir. Halk, sevdikleri hakkında öyküler ve efsaneler yaratmayı ve anlatmayı sever. Bu yazıda bir efsaneye değindiğimizi bilerek, farklı kaynakların Meryem Xan’ın yaşamı hakkında verdiği bilgilerle yaşamına önemli dönemeçlerine değineceğiz.
Çok kültürlü bir havza
Meryem Xan, 1904 yılında Şirnex’in Dêrgul köyünde dünyaya geldi. Babası Mihemed Ehmedê Boti döneminde tanınan biriydi. Dengbêjliğe önem veren bir ailenin içinde büyüdü.
Meryem Xan, henüz küçük yaşlarda kilam seslendirmeye ve şiir yazmaya başlar. Zaten içinde büyüdüğü toplum dengbêjlik kültürünü yaşatan bir toplumdur. Bu da Meryem Xan’ın dengbêjliğe olan ilgisini daha da artırmasına neden olur. 1. Dünya Savaşı sırasında daha 10 yaşındayken Ermeni ve Süryanilerin soykırımdan geçirilmesine tanık oldu. Bazı kaynaklar bu yıllarda ailesi ile birlikte Qamişlo’ya göç ettiğini belirtiyor.
Meryem Xan’nın yaşamı ile ilgili araştırma yapan ve bu araştırmasının sonuçlarını, ‘Meryem Xan Hayatı, Sanatı ve Şarkılar’ isimli bir kitapta toplayan Hurşit Baran Mendeş’e göre ise Meryem Xan, Şirnex’ın Basa (Güçlükonak) ilçesine bağlı Kêrxwer köyünde dünyaya geldi. Mendeş, şöyle yazıyor: “Meryem Xan 1904’te Şırnak’ın Güçlükonak (Basa) ilçesine bağlı Demirboğaz (Kêrxwer) köyünde Heciyê Hemo’nun kızı olarak dünyaya gözlerini açmıştır.” (s. 73)
Dengbêjliğin peşinden…
Meryem Xan ve ailesi Qamışlo’da Kürt dili, edebiyatı ve siyasetine katkılarıyla Kürt tarihinde önemli bir yere sahip olan Bedirxan ailesiyle tanışır. Ve bu aileden Mehmet Bedirxan ile evlenir. Evlendikten sonra Mehmet Bedirxan, Meryem Xan’ın şarkı söylemesine karşı çıkar. Meryem Xan, “Şarkı söylemeden yaşayamam. Kanımda sanat ve şarkılar var” diyerek, ikna etmeye çalışsa da başarılı olamaz.
Bedirxan, “Ya aşık olduğunu söylediğin ben ya da sanat” diyerek Meryem Xan’ı bir tercihe zorlar ve Meryem Xan da “Ben sanatsız yaşayamam. Sanatsız yaşarsam ölürüm” diyerek bu ilişkiyi bitirme kararı alarak dengbêjliğin peşinden gider. Her ne kadar Mehmet Bedirxan’la ayrılsalar da Meryem Xan’ın ona sevgisi sürer ve onun için kilam yazar. “Mihemedo Ronî” kilamı bu aşka ve ayrılığa dairdir. Öte yandan Hurşit Baran Mendeş’in, Meryem Xan’ın akrabalarından aldığı bilgiye göre ise Meryem Xan, Bedirxan ailesinde kimse ile evlenmedi. Meryem Xan ilk evliliğini Kerboran’ın Zivîng köyünden Halil İnan isimli bir gençle yapar. (a.g.e, s.98) Ayrıklık nedeni aynıdır. Halil İnan da Meryem Xan’ın kilam söylemesine karşı çıkar. Bazı kaynaklara göre Musul’da bir pilotla tanışır ve onunla bir evlilik yapar. Bu pilot kaza sonucu yaşamını yitirdiği için evliklik biter.
Ölümsüzlüğe adım
O dönemde İngiliz müzik şirketleri Bağdat’a gelerek Kürtçe, Arapça, Farsça, Ermenice ve Süryanice şarkıları toplayıp kayda alarak plak çıkarırlar. Bölgedeki birçok sanatçı da Bağdat’a sesini kaydetmek için gider. Meryem Xan 1936 yılında Bağdat’a gider. Bir süre Zaxo ve Musul’da yaşamak zorunda kalır. Bağdat’a geldiğinde amcasının kızı Elmas Xan ile birlikte yaşamaya başlar. Elmas Xan’ın evi aynı zamanda dönemin aydın, sanatçı ve siyasetçilerinin buluştuğu bir yerdir. Böylece Meryem Xan, Mihemed Arif Cizrawî, Hesen Cizrawî, Nesrîn Şerwan (Şirnaq), Alî Merdan, Tahîr Tofik, Seîd Axayê Cizîrî, Fewzîyê Mihemed gibi birçok müzisyenle tanışma imkanı bulur ve onlarla birlikte söylemeye başlar. Kısa sürede Bağdat’ta tanınan ve sevilen bir ses olur. İngiliz plak şirketleriyle görüşerek ilk plağını çıkarır ve Kurmancî plak çıkaran ilk kadın ses sanatçısı unvanını alır. Hurşit Baran Mendeş, ilk kaydedilen stranın ‘Dotmam’ olduğunu belirtiyor. (a.g.e, s. 108) Meryem Xan Soranîce de “Dayîkî Cemal” isimli ilk plağı çıkarır. Kakşar Oremar, Meryem Xan’ın Kürtçenin dört lehçesinde de kilam söylediğini belirtiyor. (Kakşar Oremar: (http://yeniozgurpolitika.net/kurt-sanatinda-kadin…/)
Bağdat’ta Meryem Xan
Kakşar Oremar’ın verdiği bilgiye göre İngilizlerin girişimi ile 1939 yılında Bağdat’ta bir Kürt Radyosu kurulur. Bu radyo bir ses yarışması düzenler. Meryem Xan’ın da başvurduğu bu yarışmaya çok sayıda ünlü sanatçı katılır. Meryem Xan bu yarışmada birinci olur ve Bağdat Radyosu’nda kadrolu olarak çalışmaya başlar. Bu dönemde birçok kilam derler. Radyoda 200 kadar kilam kayıt ettiği belirtilir. Buna rağmen amcasının kızı onu ‘yalnız ve üzgün’ olarak tanımlıyor. Her ne kadar yaşamını sanata adasa da psikolojik olarak bir yalnızlık hissediyordu. Hastalanır ve geçirdiği bir ameliyattan sonra yaşamını yitirir. Amca kızı Elmas Xan da verdiği bir röportajda, “Meryem Xan böbrek hastalığına yakalandı. Doktorlar hastalığına bir çare bulamadığı için yaşamını yitirdi. O yıllarda Meryem Xan yalnız ve üzgündü. Kimsenin onu ziyaret etmesini istemiyordu.
Doktorlar üzüntüyü bırakmasını söylemesine rağmen o üzülmekten vazgeçmedi. Yarası açıldığı ve kanaması olduğu için yaşamını yitirdi” diyor.
Kaynaklar Meryem Xan’ın 1949 yılında kitlesel bir tören ile Şex Maaruf Mezarlığı’nda toprağa verildiğini belirtiyor. Törende sanatçılar M. Arif Cizrawî, Nesrin Şirwan, Elmas Xan, Hesen Cizrawî, Alî Merdan, Mamosta Bakozi, Fewziyê Mihemed, Bağdat Radyosu çalışanları ve Kürt yazarlar ile çok sayıda ünlü kişi yer alır.
Mihemed Arif Cizrawi, Bağdat Radyosu’na verdiği bir röportajda şunları söyler: “Meryem Xan’ın elbiseleri moderndi. Ama ruhu, yaşamı, sanatı gelenekseldi, Kürtçe’ydi. Kürt adetlerine bağlıydı. Şarkı söylerken içten ve gönülden söylerdi. O an tüm bedeni şarkı ile dolardı.”
Son söz yerine
Kürt dengbêjler herhangi bir devlet desteği olmadığı halde büyük bir kültürel miras yaratmışlardır. Bu mirasın içinde kadınların özel bir yeri var. Hem toplumsal baskıya karşı koymak durumunda kalmışlar hem de devletlerin baskısını göğüslemişler. Seslerini bir plaka kaydetlettirmek ve geleceğe bırakmak için ne sınırlar takmışlar ne devletlere, ne de erkeklere boyun eğmişler. Kaynaklar tarandığında görülüyorki bunlarını içinde Meryem Xan’ın özel bir yeri var. Hem ses olarak, hem göze aldıkları ile hem sesini ilk kaydettiren kadın dengbêj olarak özel biri o. Boşuna ‘Siltana Kurda’ dememişler.
Kaynaklar:
-Hurşit Baran Mendeş: Meryem Xan Hayatı Sanatı ve Şarkıları, Avesta Yayınları 2019/İstanbul
-Hatice Özhan: Dengbêj Meryem Xan ve Kürd toplumsallığı, Gazete Duvar, (Güncellenme: 27 Eylül Pazar 2020 )
-Kaşkar Oremar: Yeni Özgür Politika, (11 Kasım 2018)
-Ekmek ve Gül: GÜNÜN KADINI: Meryem Xan (09 Ağustos 2017)
Meryem Xan’ın eserleri
Hurşit Baran Mendeş’in Kürt sanatı ile ilgili arşivleme yapan Bereket Özmen’den aldığı bilgilere göre Meryem Xan’ın kaydettiği plaklar ve firmaları şöyle: “Onun (Bereket Özmen) verdiği bilgilere göre, ünlü Kürt sanatçı Meryem Xan’ın plaklarını yayınlayan şirketler ve yayınlanan plak sayısı şöyledir: Beyzafon Plak Şirketi, iki plak; Odeon Plak, Haydırxan-Bağdat, on dört plak; Sudwa Plak Şirketi, Halep 10 plak; Sudwa Plak Şirketi, Halep Beş plak; Seyyid Sultan Ali, Bağdat Plak Şirketi, beş plak; 1945 Bağdat Plak Şirketi, beş plak.” (a.g.e, s.107)
Meryem Xan’ın kimi şarkıları şöyle: Helîm, Wele Doman, Gewra min tunîne, Mihemedo Ronî, Lêlê yadê rebenê ve Elî Delal.
Besteleri: Qumrîk sêva Tucara (Elmas Xan ile seslendirmiş)”, Grê sîra bi sîre (Mihemed Arifê Cizîrewî seslendirmiştir), “Hay berde berde (Hesen Arif Cizîrewî ile seslendirmiştir), Lê Lê Weso, Lê lê Wesîlayê (M. Arifê Cizîrewî ile seslendirmiştir), Heyla li min xerîbê, Gulşênî, Lê Dînê, Gulê wey nar, Êmo (Seîd Axayê Cizîrî ve Elmas Xan ile seslendirilmiş), Meyremê ve Ya li bin Biyê.